'Karagül'ün yakışıklısından çarpıcı açıklamalar

Ogün Kaptanoğlu, bu sıralar ‘Karagül’ adlı diziyle dikkatleri üzerine çekmeyi başardı…

'Karagül'ün yakışıklısından çarpıcı açıklamalar
Akşam'dan Aysun Yıldız'ın röportajı..

Karagül dizisiyle sevildiniz.Diziyle ilgili tepkiler nasıl?
‘Karagül‘ dizisi şu anda Türkiye'nin son iki senedir en çok izlenen dizisi. Yapılan değerlendirmede yaklaşık 6 buçuk milyon kişi diziyi izliyor. Karagül, ilk etapta bir ağa dizisi olarak lanse edilse de öyle olmadığını seyirci birkaç bölüm geçtikten sonra anladı. Ağaya tabii tutulan konak sakinleri, etrafında dönen kötü olaylardan ziyade oynayan her karakterin kendine ait öz bir hikâyesi var. En küçük oyuncumuz Rüzgâr’dan en büyük karaktere kadar herkesin bir hikâyesi var. Bütün hikâyeler bir biriyle iç içe geçmiş durumda. Doğal olarak izleyici hiçbir zaman aksiyonu zayıflayan bir dizi olarak görmedi Karagül’ü. Her bölümde farklı karakterleri, farklı hikâyeleri ve yeni şeyler öğrendi. 

Dizide sizi en çok etkileyen karakter hangisi?
Karagül'ün içerisindeki hikâyeler güney doğuda halen yaşanıyor. Örneğin, Özlem karakteri… Aslında konağa kuma olarak geliyor. Konağın içerisindeki kumalığın vermiş olduğu bütün zorlukları hayatı boyunca yaşıyor. Bir evlat sahibi olamamasından dolayı ve üstüne tekrar bir hanımın gelmesi söz konusu oluyor. Bu durumlar maalesef güneydoğunun gerçeklerinden bir tanesi. 

Peki, dizi yurt dışına da satıldı mı?
Evet, Karagül şu anda 40’tan fazla ülkeye satıldı. Yayın dönemleri henüz yeni başlıyor yurt dışında. Şu an üçüncü sezonu çekiyoruz. Ama bizim sosyal medyadan aldığımız ilgi büyük. Şahsım adına da güzel şeyler duyuyorum. 

Çocukluğunuzda ne olmak istiyordunuz?
Savaş pilotu olmayı çok isterdim. F16 kullanmak hayalimdi hep. Hava harp akademisine gidip savaş pilotu olmak için uzun seneler çalıştım. Başarılı bir öğrenciydim. Bazı sağlık sebeplerinden ve hayatın getirdiği bazı şartlardan dolayı olamadım. Ama şu anki halimden ve konumumdan çok memnunum. 

Oyunculuğa nasıl başladınız?
1997 senelerinde Televizyon programcılığı yapıyordum. 2003 senesinde İstanbul'a geldikten sonra, Hababam Sınıfı’nda yan rollerde oynamaya başladım. Kartal Tibet'in yönetmenliğini yaptığı, 'Amerikalılar Karadeniz’de sinema filmiyle devam ettim ve bu şekilde gelişti her şey. 

SİNEMA DAHA ÖZEL

Sizce dizi mi yoksa sinema mı?
Sinema filmi, dizi filmlerine göre her zaman daha özeldir. Dizi filmini üç sezonda çekseniz, dört sezonda çekseniz akabinde başka bir işe başladığınızda o karakter unutulabiliyor. Ama sinema filmi kalıcıdır. Sonuçta yedi sanat dalından bir tanesi. Daha keyifli daha özenli daha disiplinli çalışılan sektör. Bu yüzden benim için sinema daha özeldir.

İleride gerçekleştirmek istediğiniz projeler var mı?
Çok iyi yönetmenlerle çalıştım ve halen çalışıyorum. Çok da şanslıyım bu konuda. Yurt dışında ülkemi temsil edebilecek güzel projelerde yer almak istiyorum. Bu her oyuncunun rüyasıdır. Altın Portakal’da yarışmış bir oyuncu olarak, bunun en uç noktası benim için; ülkemi yurt dışında güzel bir karakterle temsil edip ödül alabilirsem benim için keyifli olur.

Senelerce profesyonel olarak spor yapmışsınız. Biraz anlatır mısınız?
Evet, profesyonel dağcılık yaptım seneler önce. İstanbul’a geldikten sonra daha yoğun çalıştığımız için bazı şeyleri geride bırakmak zorunda kaldım. Şimdi uçaktan serbest düşüşle atlıyorum 12 bin fitten. Zaman bulursam da kaya tırmanışı yapıyorum. Profesyonel dalgıcım ayrıca profesyonel uluslararası kaptanım. Kendi teknem var.Bu aralar en çok dalışla ve ufaktan serbest düşüşle ilgileniyorum.

Florya Doğa Koleji öğrencileri tarafından '2014 Yılı En İyi Çıkış Yapan Oyuncu ödülü'nü aldınız. Öğrencilerden ödül almak nasıl bir duygu?
Çok keyif aldım, onur duydum. İyi bir organizasyon düzenlemişler. Beni çok güzel karşıladılar. Tüm organizasyonun öğrencilere ait olduğunu ve onların düzenlediğini öğrenince daha da keyif aldım. Öğrenci arkadaşlar sağ olsunlar, beni ödüle layık görmüşler. Çok duygulandım. Bu aldığım ödül benim için çok anlamlı. Buradan hepsine çok teşekkür ederim.

BENİM KADINIM BENİM GİBİ OLMALI

Evlenmeyi düşünüyor musunuz ve evleneceğiniz kadın nasıl olmalı?
Tabii ki düşünüyorum. Artık çok yoğun tempoda çalışıyoruz. Şehir dışı işleri çok zorlu geçiyor. Yerleşik düzene geçmek, bir aile kurmak herkesin hayalidir. Kendi adıma bunun da zamanının geldiğini düşünüyorum. Fakat bunun için önce bir aday olması gerekiyor (gülüyor). Şu anda hayatımda kimse yok. Benim kadınım benim gibi olmalı. Karşıdaki kişide kendinizden bir parça bulabiliyorsanız ve bu aynı tabloda birleştirebiliyorsanız, o zaman tabii ki evliliği düşünüyorsunuz. Evlendiğim zaman da hemen bir çocuğum olsun isterim.

Partnerinizde aradığınız özellik nedir?
Benim için önemli iki kriter vardır. Karşılıklı saygı ve özgürlüğe her zaman önem veren bir adamımdır. 

Kıskanç mısınızdır ?
Evet, herkes gibi ben de sevdiğimi kıskanırım.
Konular Röportaj