Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Kilo vermek için aralıklı açlık diyeti doğru mu?
"...Türkçe'ye ‘aralıklı açlık’ olarak çevirdiğimiz intermittent fasting diyetinde genel öğreti; yediğimiz yiyeceğin belirlenen zaman sınırları içinde yenmesi...."
Akşam Gazetesi'nden Nil Şahin Gürhan'ın
yazısı...
Her geçen gün şişmanlık artarken, kolay ve çabuk zayıflama isteğimiz de artıyor. Birbirinden farklı çareler üretiyoruz. Son gözdemiz; ‘intermittent fasting’ olarak isimlendirdiğimiz farklı açlık düzenleriyle çeşitlendirilen yeni bir diyet anlayışı. Türkçe'ye ‘aralıklı açlık’ olarak çevirdiğimiz intermittent fasting diyetinde genel öğreti; yediğimiz yiyeceğin belirlenen zaman sınırları içinde yenmesi. Basit karbonhidratlı ve şekerli yiyecekler yok, bunun dışında yiyeceklerin çeşidi ve miktarı üzerinde önemli sınırlamalar yapmıyor.
İntermittent fasting diyeti çeşitli zaman tanımlamalarıyla farklı çeşitlerde sunuluyor:
16/8 yöntemi: Toplam günün 8 saati yemek yiyebiliyor, 16 saat boyunca aralıksız hiç bir şey yenmiyor, enerji almıyorsunuz. Aç olduğunuz zamanlarda enerji içermeyen; çay, kahve ve su içmeye izin var.
5:2 diyeti: 5 gün boyunda harcadığınız kadar enerji alıyorsunuz, kalan 2 gün 500- 600 kalori gibi çok düşük kaloriyle beslenmeye izin veriyor.
24 saat açlık: 24 saat aç kalıp 1 öğün beslenme şeklide tanımlanıyor. Akşam saat 8 gibi tek öğün yemek, sonra ertesi gün akşam saat 8 de kadar aç saat 8’de tekrar 1 öğün.
Günümüzde gerek hareketsiz yaşam, gerek rafine yiyeceklerin tüketiminin artması, gerekse kapalı ve az oksijenli ortamlarda bulunma gibi sebeplerle normal kilolu insanlar da bile göbek yağlanması ve insülin direnci gibi sağlık sorunları çok sık görülüyor. Aşırı kilolu olan obez insanların insülin direnci oranı çok daha yüksek boyutlarda. Bu yüzden bu tür açlık diyetleri; hızlı ağırlık kaybı yaratabiliyor. Ancak, iç organ yağlanmasını arttırıyor, insülin salgılayan pankreas hücrelerini yıpratıyor, insülin direncini yükseltiyor. Sonuç olarak fasting = açlık durumu diyabet riskini artırıyor. Ayrıca serbest radikal seviyesini de yükselttiği için kanser riskini de artırıyor.
KALORİ AÇIĞI YARATILMAMALI
Bir diyetisyen olarak nereden bakarsam bakayım kilo kontrolünde başarı sağlamak için olması gereken tek gerçek; kalori açığı yaratmak. Böylece oluşturulan eksi enerji dengesiyle depo yağların yakılmasını sağlayabiliriz. İntermittent fasting yapmak kilo vermek için kullanabileceğimiz, sağlıklı ve kalıcı bir yöntem olduğunu düşünmüyorum. Beslenmenizi bir takım kalıplara sokmak ve yapay bir zamanlama oluşturmak gerçek ve kalıcı tedavi sağlayamaz. Beslenmeniz sizin yaşamınıza paralel, yaşam kalitenizi sosyal ve psikolojik yönden yükseltecek şekilde olmalı.
Nil Şahin GÜRHAN / Akşam Gazetesi
Her geçen gün şişmanlık artarken, kolay ve çabuk zayıflama isteğimiz de artıyor. Birbirinden farklı çareler üretiyoruz. Son gözdemiz; ‘intermittent fasting’ olarak isimlendirdiğimiz farklı açlık düzenleriyle çeşitlendirilen yeni bir diyet anlayışı. Türkçe'ye ‘aralıklı açlık’ olarak çevirdiğimiz intermittent fasting diyetinde genel öğreti; yediğimiz yiyeceğin belirlenen zaman sınırları içinde yenmesi. Basit karbonhidratlı ve şekerli yiyecekler yok, bunun dışında yiyeceklerin çeşidi ve miktarı üzerinde önemli sınırlamalar yapmıyor.
İntermittent fasting diyeti çeşitli zaman tanımlamalarıyla farklı çeşitlerde sunuluyor:
16/8 yöntemi: Toplam günün 8 saati yemek yiyebiliyor, 16 saat boyunca aralıksız hiç bir şey yenmiyor, enerji almıyorsunuz. Aç olduğunuz zamanlarda enerji içermeyen; çay, kahve ve su içmeye izin var.
5:2 diyeti: 5 gün boyunda harcadığınız kadar enerji alıyorsunuz, kalan 2 gün 500- 600 kalori gibi çok düşük kaloriyle beslenmeye izin veriyor.
24 saat açlık: 24 saat aç kalıp 1 öğün beslenme şeklide tanımlanıyor. Akşam saat 8 gibi tek öğün yemek, sonra ertesi gün akşam saat 8 de kadar aç saat 8’de tekrar 1 öğün.
Günümüzde gerek hareketsiz yaşam, gerek rafine yiyeceklerin tüketiminin artması, gerekse kapalı ve az oksijenli ortamlarda bulunma gibi sebeplerle normal kilolu insanlar da bile göbek yağlanması ve insülin direnci gibi sağlık sorunları çok sık görülüyor. Aşırı kilolu olan obez insanların insülin direnci oranı çok daha yüksek boyutlarda. Bu yüzden bu tür açlık diyetleri; hızlı ağırlık kaybı yaratabiliyor. Ancak, iç organ yağlanmasını arttırıyor, insülin salgılayan pankreas hücrelerini yıpratıyor, insülin direncini yükseltiyor. Sonuç olarak fasting = açlık durumu diyabet riskini artırıyor. Ayrıca serbest radikal seviyesini de yükselttiği için kanser riskini de artırıyor.
KALORİ AÇIĞI YARATILMAMALI
Bir diyetisyen olarak nereden bakarsam bakayım kilo kontrolünde başarı sağlamak için olması gereken tek gerçek; kalori açığı yaratmak. Böylece oluşturulan eksi enerji dengesiyle depo yağların yakılmasını sağlayabiliriz. İntermittent fasting yapmak kilo vermek için kullanabileceğimiz, sağlıklı ve kalıcı bir yöntem olduğunu düşünmüyorum. Beslenmenizi bir takım kalıplara sokmak ve yapay bir zamanlama oluşturmak gerçek ve kalıcı tedavi sağlayamaz. Beslenmeniz sizin yaşamınıza paralel, yaşam kalitenizi sosyal ve psikolojik yönden yükseltecek şekilde olmalı.
Nil Şahin GÜRHAN / Akşam Gazetesi