Küçük Rabia'nın ölümünde 'Siyah Doblo' şüphesi!

5 ay önce evlerinin önünde ağır yaralı bulunan Rabia, hastanede öldü. Dedektif gibi iz süren ve “Olayın üstü kapatılmak isteniyor” diyen baba Şaban Vatan, çelişkili konuşan polis hakkında suç duyurusu yaptı.

Küçük Rabia'nın ölümünde 'Siyah Doblo' şüphesi!
Sabah Gazetesi'nden Erhan Öztürk'ün haberine göre Giresun'da yaşayan 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın şüpheli ölümünün üzerindeki sis perdesi bir türlü aralanamadı. "Deliller karartıldı. Kamera kayıtlarına bakılmadı. Görgü tanıklarına başvurulmadı" diyen ailesi, polis S.'nin çelişkili ifadeleri üzerine Görele Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Plastik doğrama ustası olan baba Şaban Vatan ise 5 aydır kızının katilini bulmak için gece gündüz çalışıyor.

İşte detaylar:

O gün Rabia, Eynesil'de bir eczanede çalışan annesi Atika Vatan'ın yanından çıktı. Yol kenarında yürüyerek 500 metre mesafedeki evlerine gidecekti. Ancak evlerinin önünde ağır yaralı olarak bulundu. Görele Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

'ŞÜPHELİ ÖLÜM' DENİLDİ

Olay, o sırada Trabzon Beşikdüzü'nde çalışan babaya haber verildi. Hastaneye gelen baba, kızının elini tutup "Beni duyuyorsan elimi sık kızım" dedi. Rabia, babasının elini sıktıktan kısa süre sonra öldü. Olay, hastane kayıtlarına "şüpheli ölüm" diye geçti.

Rabia'nın vücudunda sıyrıklar, bacaklarında yaralar vardı. Spor ayakkabısı yaralı ayağının yanına bırakılmış ve yarası temizlenmişti. Tüm bunlar babayı şüphelendirdi.

Rabia'nın çantasını evin terasına çıkan polis görmedi. Olaydan 5 saat sonra N.U. ile arkadaşları A.Y. ve S.B. buldu. Polis, "Ben buldum" diyerek tutanak tuttu. Sonra da çelişkili ifadeler verdi.

SİYAH DOBLO ŞÜPHESİ

Baba Şaban Vatan, şunları söyledi:

1 Doğru düzgün bir soruşturma, araştırma yapmadan tutanak tutup olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığını hissettim. Aradan geçen 22 günün ardından kızımın eczane ile ev arasındaki mesafede bulunan 6 kamera kaydını aldım. Tutanakları ve beyanları okuyunca 28 Haziran'da Görele İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek durumu anlattım. Memur S.'yi çağırdılar. Kendisine "Çantayı kim buldu?" diye sordum. O da "Ben buldum. Daha sonra da kendini aşağı atmış" dedi. Eşim ve başka memurlar da vardı. Polis memurunun yalan beyanda bulunduğunu tespit edince kendisiyle ilgili suç duyurusunda bulundum.

2 Kızımın öldürülmesindeki şüpheli durumu araştırırken yol boyunda tarlada çalışan M.K. isimli bir tanık buldum. Kendisi bana "Siyah bir Doblo otomobil o saatlerde hızlı bir şekilde geçti" dedi. Bütün gece ilçede bulunan sokakları tek tek dolaştım. 11 tane siyah Doblo renkli otomobil tespit edip plakalarını polise verdim. Maalesef bugüne kadar bir sonuç alınamadı. Rabia'nın katilinin bulunması için samanlıkta iğne ile kuyu kazdım. Kızım eczanede çalışan eşimin yanından ayrılıp eve gitmek üzere yola çıkmış. Sonra ise 17.15 sularında evin önüne ağır yaralı olarak bırakılmış. Bir ayağı bilekten kopmak üzere, bazı yerlerinde de yara ve çizikler var. Yaraları temizlenmiş. Bu durumdan şüphelendim. Polise de durumu anlattım.

3 Kızımı en son C.S.'nin oğlu M.A.S. görmüş. Bize "Rabia'yı dondurma yiyerek eve doğru yürürken gördüm" diye beyanda bulundu. Rabia'ya "Dondurmanı bana ver" diye takılmış.

4 Rabia'nın üzerinde kereste talaşı, saman gibi şeyler görünce durumdan şüphelendim. Yol güzergahında terk edilmiş bir ev var. O evin içine girdiğimde ahırda samanların ve talaşların olduğunu gördüm. Belli ki kızıma çarpan otomobil Rabia'yı buraya getirip, kanları temizlemiş. O sırada üzerine yerde bulunan saman ve talaşlar bulaşmış. Ardından oto yıkamacıya gittim. Kendisi bana "Siyah bir Doblo otomobili yıkadım. Adam telaşlıydı, sürekli sağa sola bakıyordu" dedi. Tüm bu delilleri, ifadeleri ve şüpheli durumları polise anlattım. Maalesef bir sonuç alamadım. Kendi olanaklarımla güzergahı gösteren 6 kamera kaydını da götürdüm. Katil veya katillerin bir an önce bulunup ortaya çıkarılmasını istiyorum. Benim kızım hayat doluydu. Öğretmeni ve arkadaşları onu çok severdi. Bana empati yapmayı o öğretti. 5 aydır çektiklerimi bir ben bir de Allah bilir.