Mahkemeden 'Müslümcü' karar!

Yönetmen Vuslat Düzgünoğlu, ‘Müslüm Babanın Evlatları’ filmindeki bazı bölümlerin bir TV kanalınca izinsiz kullanıldığı gerekçesiyle dava açtı. Mahkeme 26 bin TL tazminat ödemesine karar verdi...

Mahkemeden 'Müslümcü' karar!
Habertürk'ten Hayati Arıgan'ın haberine göre yapımcı ve yönetmen Vuslat Düzgünoğlu, ünlü arabesk sanatçısı Müslüm Gürses ve toplumdaki hayran kitlesini anlatan ‘Müslüm Babanın Evlatları’ adlı bir belgesel filmi çekti. Düzgünoğlu, bir TV kanalının belgeselini yeni bir kurgu ile yeni bir eser meydana getirerek yayınladığını ve Youtube kanalına yüklenerek eserinin bütünlüğünün bozulduğunu iddia ederek 10 bin lirası maddi, 10 bin lirası manevi olmak üzere 20 bin liralık tazminat davası açtı.

İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açılan tazminat davasında TV kanalı, programda kullanılan görüntülerin anonim olduğunu iddia ederek programın içeriğinin Muhterem Nur’un hayatı olduğunu savundu. TV programında belgeselden 37 saniyelik görüntünün yer aldığı bilirkişi tarafından tespit edildi.

26 BİN TL TAZMİNAT

Mahkeme, Düzgünoğlu’nun belli bir emek ve çaba harcayarak eserini oluşturduğunu, TV kanalının ise eser sahibinden izin aldığına dair bir belgeyi mahkemeye sunamadığını belirtti. Mahkeme TV kanalının Vuslat Düzgünoğlu’na 21 bin TL maddi, 5 bin TL manevi toplam 26 bin TL tazminat ödemesine karar verdi.

Hakim Şule Binnaz Aydın Yunus gerekçeli kararında belgeselin, en önemli ‘arabesk’ sanatçılarından Müslüm Gürses’i ve onun toplumdaki hayran kitlesini konu aldığını, bir filmin ötesinde verdiği mesajlar ile toplumda sanatçıyı sevenlere sosyolojik açıdan da bakıldığını anlattı. Kararda, Gürses’in ‘Müslümcülük’ olarak bilinen ve aynen futbol takımı gibi belirli fanatik ve taraftarı olan kitlenin müzikal bir tercihinin ötesinde toplumda bulundukları varoluş biçiminin, taraftar ve fanatiklerin kendilerini ifade tarzının belgeselde anlatıldığı belirtildi.

Ayrıca sanatçının bu hayran kitlesinin toplumdaki tüm kalıp ve kavramlar yolu ile izleyiciyi bir kez daha düşünceye sevk etmesi bakımından Düzgünoğlu’nun filminin, sanatçının sevenleri ile iletişim, görüşme ve araştırmaları sonucu oluşturulduğuna kararda yer verildi.