MAHSUN'DAN YILMAZ GÜNEY OLMAZ
Mahsun'dan Yılmaz Güney olmaz... Olamaz... Çünkü...
Kimi cesaretini benzetiyor kimi ise setteki kibarlığını... Kimi de Benzetmek için daha erken diyor, ama gördüğü ışığı da reddetmiyor. Türk sinemasının efsanevi yönetmeni Yılmaz Güney'in tahtına aday gösterilen Mahsun Kırmızıgül, ikinci filmi Güneşi Gördüm'le şaşırtmaya devam ediyor; Arabeskçi Mahsun'un, Yılmaz Güney'e dönüşümü tartışılıyor: Erol Günaydın Her ikisi de sette çok kibar davranır, bağırmazdı derken Yavuz Bingöl Ben küfür eden yönetmenlerle de çalıştım, Mahsun çok kibar diyor.
ARABESKÇİ MAHSUN
Bir yandan geçmişinde 'Alem Buysa Kral Benim', 'Sevdalıyım
Hemşerim', 'Bebeğim' gibi şarkılarıyla magazin gündeminden
düşmeyen, Prestij ailesi üyesi, yabancı mankenlerle Maldiv
Adaları'nda klip çeken arabeskçi Mahsun; diğer tarafta Türkiye'nin
kemikleşen sorunlarına ışık tutan filmiyle, birçok yönetmenin
cesaret edemediği sorunları anlatan, Kürt kökenli senarist-yönetmen
Mahsun Kırmızıgül... Önce kendi şarkıları için çektiği kliplerle
yönetmenliğe ısınan Kırmızıgül, beyazperde arenasına oldukça
iddialı girdi. O kadar ki Türk sinemasının efsane yönetmeni, Çirkin
Kral'ı Yılmaz Güney'in tahtına aday gösterilmeye başlandı.
YILMAZ GÜNEY'İN KOLTUĞUNA ADAY DENİYOR
Kırmızıgül'ün Doğulu olup bölgenin sorunlarıyla büyümüş olması,
toplumsal sorunları anlatan filmler yapması, birçok yönetmenin ele
almaya cesaret edemediği sorunları anlatması nedeniyle, Yılmaz
Güney'in boşluğunu doldurabileceği konuşuluyor. Bazı sinema
otoriteleri ise temkinli davranıp Biraz bekleyelim, pişmesi lazım
diyor.
MAHSUN'DAN YILMAZ GÜNEY OLMAZ
Mahsun'dan
Yılmaz Güney olur mu? Olmaz... Olamaz... Çünkü...
BİR Yılmaz Güney deli divane bir adamdı...
Hayatını berbat etmeyi göze alabiliyordu... Kendinden geçiyordu...
Mahsun ise kelimenin tam anlamıyla idare-i maslahatçının
teki...
İKİ Yılmaz Güney tarafını seçmiş bir adamdı... Tavrını koyuyordu... Denklem kurmuyordu... Bombayı patlatıyordu... Mahsun ise bir tokat devlete atıyorsa, bir tokat da örgüte atarak vaziyeti kurtarma derdinde olan dengecinin teki...
ÜÇ Yılmaz Güney tribüne oynamıyordu... Melodram yaratmıyordu... Kaskatı gerçeği kendine özgü bir ifade biçimiyle yaşayarak anlatıyordu... Mahsun ise "burada düşündüreceğim / burada ağlatacağım" hesaplarıyla hareket eden bir hesap kitap adamıdır...
DÖRT Yılmaz Güney'in köşe yazarları yoktu... Özel gösterim bilmezdi... Gala yapmıyordu... Halkla ilişkiler çalışmasına zerre kadar yüz vermiyordu... Bileğinin hakkıyla kendini kabul ettirmiş bir adamdı... Mahsun ise daha filmi vizyona girmeden yaptığı atakla bu işlerin adamı olduğunu kanıtladı...
Ensonhaber