Muhteşem Yüzyıl'dan nefes kesen bölüm finali

İki buçuk saat kadar kısa bir sürede kazanılan Mohaç Meydan Savaşı sonunda bir rivayete göre Sultan Süleyman’ın "İçime kibir girdi" deyişinin Meral Okay’a verdiği ilham dizinin takipçilerine unutulmaz bir final yaşattı.

Muhteşem Yüzyıl'dan nefes kesen bölüm finali

Kanuni Sultan Süleyman kibirini yenmek için mezara girdi...

Yapımını TİMS Productions, yapımcılığını Timur Savcı’nın üstlendiği, senaryosunu Meral Okay’ın yazdığı, yönetmenliğini Yağmur ve Durul Taylan’ın yaptığı, "Muhteşem Yüzyıl" dizinin bu akşam yayınlanan bölüm finali izleyiciyi ekran başına kilitledi.

Osmanlı İmparatorluğu ve Macar Krallığı orduları arasında meydana gelen, Macaristan’ın büyük bölümünün Osmanlı hakimiyetine girmesiyle sonuçlanan Mohaç Meydan Savaşı “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin bu akşam yayınlanan bölümünde ekrana geldi. Tarihte bilindiği üzere dönemin meydan savaşlarının çok uzun sürmesine rağmen Osmanlı ordusunun lehine sonuçlanan Mohaç Meydan Savaşı iki buçuk saat gibi bir sürede bitmiş ve dünyanın en kısa süren meydan savaşı olarak tarihe geçmiştir. Bir rivayete göre bu kadar kısa sürede kazanılan savaşın ardından Kanuni Sultan Süleyman’ın yanındakilere "İçime kibir girdi" demiş olması Meral Okay’a ilham verdi. Dizinin bu akşam yayınlanan bölümünün final sahnesinde Kanuni Sultan Süleyman’ın zafer sonrası kibirini yenmek için boş mezara girmesi büyük yankı uyandırdı. Halit Ergenç’in canlandırdığı Kanuni Sultan Süleyman’ın iç sesinden duyduğumuz, “Nefsini öldür,yoksa o seni öldürür. Kibirini yen Süleyman. Her firavunun musası,her şerrin bir nuru vardır. İman et, hatırla, vücuda geldiğin hali ve gideceğin son mertebeyi unutma. İşte o zaman cennetin kapıları açılacak sana. Vicdanın senin kıblendir Süleyman kaybetme” laflarının ardından Kanuni Sultan Süleyman’ın mezarın içinde olduğunu gördüğümüz bu sahne izleyicileri ekran başına kilitledi.

Halit Ergenç: Sahne gibi değil gerçekti
Kanuni Sultan Süleyman karakterini canlandıran Halit Ergenç, bu sahnenin kendisi için çok farklı bir deneyim olduğunu söyledi. Bu rivayeti ilk okuduğunda çok etkilendiğini belirten Ergenç, “Geçen sezon sonuna doğru Meral Okay rivayetten yola çıkarak yazmayı planladığı sahneyi anlattığında çok heyecanlandım. Bu sezon ise sahnenin senaryoya taşınışını gördüğümde sahneyi çekeceğimiz günü sabırsızlıkla bekledim” dedi. “Sahnenin çekimleri öncesinde Yağmur ve Durul Taylan ile uzun uzun konuştuk” diyen Halit Ergenç, sözlerine şöyle devam etti: “Sahne sahne gibi değildi, sahne gerçek gibiydi. Gerek Pargalı ile karşı karşıya olduğu an, gerekse mezarda geçen zaman çok farklı bir deneyim oldu. Kanuni Sultan Süleyman’ın ’İçime kibir girdi’ dediğini varsayarak nasıl bir ruh halinde olduğu anlamaya çalışıp, hayal etmek ne kadar etkiliyici ise bu sahne çekilirken set üzerinde yarattığı etki hayalin çok daha üzerindeydi. Hayatının neresinde ve hangi konumda olursa olsun kibir ve nefsin terbiyesi kişinin sıklıkla düşünmesi ve muhakeme etmesi gereken bir durum.” diye konuştu.

Meral Okay: Bu sahne benim için sihirli bir andı
Kanuni Sultan Süleyman’ın kibri ile savaştığı sahne için “Bu rivayeti ilk duyduğum andan beri yazmayı çok istediğim bir sahneydi” diyen senarist Meral Okay, sahneyi kurgularken ki hislerini ise şu şekilde açıkladı: “Kibir insanın yok etmesi gereken bir duygu, bununla savaşması lazım. Süleyman’da imparator olsa dahi kibirin kendisine zarar vereceğinin bilgisine sahip bir insan. Kendisine ölümlü olduğunu hatırlatıyor. Tüm iktidarlar geçicidir. Bu zaferleri kendin kazandın sanma hepimizin sahibi var o da yüce Rabbimiz’dir. Bu Kanuni’nin inancıyla ilgili ruh terbiyesidir. Kendi kendini telkin ediyor, kibir halinde kalmaması için. Onun için de kendi mezarını kazdırıp toprağa yatıyor. Tahtında oturmaktansa sonunda döneceği yeri hatırlamak için kendi mezarında yatıyor”.

Dizinin finalini izlerken çok etkilediğini belirten Okay, “Yönetmenlerimiz ve Halit’le konuşarak özellikle bu sahneyi yazmak istediğimi belirttim, hepimiz çok heyecanlandık. Bir senaryoda her zaman böyle sihirli anlar çıkmaz, hepimizin aynı heyecanı duyduğu anlardan biriydi. Anlatım sınırlarını zorlamak, televizyon koşulları içerisinde kaliteyi yukarı çekebilmek çok önemliydi... Herkes bütün imkanlarını seferber etti. Rejisiyle, oyuncusu, yönetimiyle çok başarılı bir sahne olmuş. Çok güzel çekilmiş, çok güzel oynanmış. Bir şey hayal ediyorsun ve gerçekleşmiş hem de çok başarılı… Sonucunu görünce iyi ki bu işi yapıyorum diyorsun, bunlar hayatın hediye anları” diye konuştu.