Murat Bardakçı’dan ‘Payitaht Abdülhamid’e sert eleştiri

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, TRT’nin II. Abdulhamid’i anlattığı yeni dizisi ‘Payitaht Abdülhamid’deki tarihi hataları yazdı ve diziyi sert bir dille eleştirdi.

Murat Bardakçı’dan ‘Payitaht Abdülhamid’e sert eleştiri
Sözcü'de yer alan habere göre Habertürk yazarı Murat Bardakçı, TRT’nin II. Abdulhamid’i anlattığı yeni dizisi ‘Payitaht Abdülhamid’deki tarihi hataları yazdı ve diziyi sert bir dille eleştirdi.

“O DEVİRDE MEHTER NE ARAR?”

‘Payitaht Abdülhamid’ dizisindeki hataları yazan Bardakçı, “Dizi, Sultan Abdülhamid’in Cuma selâmlığına gidişini gösteren bir sahne ile başlıyor, fonda mehter çalıyor, daha sonra fesli ve üniformalı saray müzisyenleri zurnalarla ve nakkarelerle padişahın huzurunda yine mehter musikisi icra ediyorlardı… O devirde mehter ne arar?” ifadelerine yer verdi.

Ve hataları şöyle sıraladı:

“NE SOPAYA BAĞLI BİR PÜSKÜL NE DE…”

“Devlet erkânı, resmî merasimlerde tahtında oturan padişahın önüne tek tek gelir, hükümdarı önce “büyük temennâ” denen şekilde selâmlar, tahtın yanında ayakta duran mabeyincinin tuttuğu saçağı ellerine alıp öper gibi yaptıktan sonra bırakır, yine bir “büyük temennâ” ettikten sonra geri geri gider ve aynı selâmlamayı bir başka devlet adamı yapardı. Tahtın önünde ne öyle Payitaht İstanbul’da olduğu gibi sopaya bağlı bir püskül dururdu, ne de o püskülü şapıııırt diye öpme âdeti vardı!

“SARAYDA KÖY SOFRASI”

Padişahlar tarih boyunca yemeklerini tek başına yemişler, arada bir-iki istisna olmuş, Sultan Hamid sofraya bazen hanımlarından Müşfika Kadın Efendi ile oturmuştu. Ama bütün hanımların, mahdum beyin, yani bir şehzadenin iştirak ettiği, etrafta cariyelerin koşuşturduğu ve zengin köy sofrasını andıran cümbür cemaat bir kahvaltı, sadece Yıldız'da değil, Osmanlı'nın hiçbir sarayında asla mevcut olmamıştı!

Bir şehzadenin hükümdara “Efendimiz” yahut samimî anlarda “Pederim” diye hitap etmek yerine “Baba, babacığım” diyebilmesi ise ne mümkün?”