Nalan: "Türk Pop Müziği değil, zihniyet bozuldu"

Akşam Gazetesi'nden Bilgen Bülbül'ün röportajı...

Müziğe neden 7 yıl ara verdiniz?

Aslında ara vermedim. 2012’de yaptığım albümden sonra, o 3 yıl içerisinde birkaç single çalışmam oldu. Daha sonra 2016 Mart’ında Erol Köse “Bir şeyler yapalım sana” dedikten sonra da bu son çalışmamız da 3 yıl oldu. Biraz da benim yeni besteler yapayım diye uğraşmamdan dolayı toplamda 6 buçuk yıl olmuş oldu böylelikle. Aslında bir ara değil de daha doğrusu duyulmamış birkaç iş yüzünden ara vermiş gibi oldu.

‘Aşk Senin Neyine?’ albümünüz nasıl ortaya çıktı?

2016’da Erol Köse ile tekrar çalışmaya karar verdim. Bütün bestelerimi kendisine verdim. “Bu sefer hiçbir şeye karışma” dedi. Aranjelerine kadar kendisi ilgilendi. Ben de her şeyi ona teslim ettim. Güzel bir iş çıktı.

ŞARKILARIMI İLK AİLEME DİNLETİRİM

Yazdığınız şarkıları albüme koymadan önce onayını aldığınız, güvendiğiniz isimler var mı?

Tabii. Annemle müzisyen kardeşim Füsun’un onayını muhakkak alıyorum. Ama bu sefer büyük ablam Filiz’e de dinlettim. Genelde çok ağır eleştirir o yüzden kaçarım ondan. Bu sefer “çok güzel” dedi.

Günümüzde şarkıcıların bir kısmı seslendirdiği eserlerden çok gece kaçamaklarıyla gündeme geliyor. Siz neler düşünüyorsunuz?

Kim canı ne istiyorsa onu yapsın. Hayat onların hayatı… Bir daha yaşanacak mı bu hayat? Hayır, tabii ki yaşanmayacak. Kendi hikâyelerinin yazarları, bence sıkıntı yok.

‘Aşk Senin Neyine’ derken üzerinize alınıyor musunuz?

‘Aşk Senin Neyine’ derken bir hikâyesi var ama benle ilgili değil. Öyküde aşkın cefasını ve sefasını süren birileri anlatıyor.

‘Türk Pop Müziği bozuldu’ diyenlere katılıyor musunuz?

‘Türk Pop Müziği bozuldu’ diye hep söyleniyor. Saadettin Kaynak döneminde de bozulduğu söyleniyordu. Her zaman her şey hep aynı şekilde tekerrür ediyor. Bozulan tek şey belki zihniyetlerdir. Niye bozulsun müzik. Herkes kendi gençliğinde duyduğu müziği daha kaliteli olarak anlatıyor. Çünkü o şarkılarda anıları var. Müzik her devrin ihtiyacına cevap veriyor. Türk müziği bozulamaz. 

PİŞMANLIĞIM HİÇ OLMADI

Geriye dönüp baktığınızda albümlerinizle ilgili herhangi bir pişmanlığınız oldu mu?

Hiçbir pişmanlığım olmadı. Bilakis iyi ki yapmışım diyorum. Hepsini severek yaptım. O anki duygularım, hislerim, yaşanmışlıklarım hepsini albümlerimde görüyorum.   

Günümüz Türk Pop Müziği’nde kadın şarkıcıların durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizi etkileyen, ilham veren yorumcular var mı?

Aleyna Tilki bana ilham veriyor. Çok takdir ediyorum. Günümüzde bu işin nasıl yapılması gerektiğini öğretiyor. Kendi gündemini kendi yaratıyor. Seçtiği şarkıları da başarıyla taşıyor. Genç ama çok akıllı, işin nasıl yapılacağı konusunda bizlere adeta ders veriyor.

‘BEST OF’ FURYASINA AYAK UYDURMADIM

Kutsi ile ‘Yaralandım’ adlı sevilen şarkınızı yeniden yorumladınız. Nasıl çıktı ortaya?

Erol Köse’nin önerisi üzerine Kutsi ile düet yaptık. Çok memnun kaldım bu çalışmadan. Ben aslında eski bir şarkıyı tekrar tekrar söylemenin bir âlemi olmadığını düşünüyorum.

Gelebileceği en iyi yere gelmiş. ‘Kimsenin anılarını tekrardan rahatsız etmeyelim, tatlı tatlı kalsın’ fikrindeydim. 2010’larda da ben ‘Best Of’ furyasına hiç ayak uydurmadım. Ama şu anda şarkı şekillendiği andan itibaren o kadar güzel bir hal aldı ki; iyi ki okumuşum dedim.

SADELİK İŞİMİZİN ÖNÜNE GEÇMİYOR

Albüm fotoğraflarınıza baktığımız da yine bir sadelik söz konusu… Bunu özellikle mi yapıyorsunuz?

Sadeliği seviyorum. Sahneye çıkmadığım sürece abartıyı sevemiyorum. Sadelikte derdinizi daha güzel anlatıyorsunuz. Önüne geçmiyor işinizin. Sadelik güzeldir (gülüyor).