Nazan Şoray'dan konuşulacak itiraflar!

Nazan Şoray’la yeni şarkısı ‘Steril Sevda’yı; aşklarını, çok sevilen eski şarkısı ‘Halhal’ı ve ablası Türkan Şoray’la ilişkilerini anlattı.

Nazan Şoray'dan konuşulacak itiraflar!
Hürriyet'ten Güliz Arslan'ın röportajı...

‘Steril Sevda’ ne demek? Akla şöyle bir şey geliyor; oğlanla kız birbirlerini sevmiş, evlenmişler ve sonsuza dek mutlu yaşamışlar...

- Benim aklıma şu geliyor; art niyetsiz, temiz, pırıl pırıl bir sevda... Herkes steril sevda peşinde. İlişkiye başlarken herkes karşısındakinden negatif özelliklerinden arınmış, eski aşklarını unutmuş olarak gelmesini istiyor. “Ben sterilim, o yüzden kendime bütün ‘mikrop’lardan arınmış birini arıyorum” diyor.

Siz tam ‘aşk kadını’ denen kadınlardansınız değil mi?

- Benim ‘Yaşadığım aşk büyük olmalı’ gibi bir inadım vardı. Öyle de oldu. Hep büyük aşklar yaşadım. Ve eminim; hep karşı tarafta çok derin izler bıraktım.

Bu büyük aşklar içinde bir ‘en büyük’ var mı?

- Var.

Kiminle yaşandı?

- Onu söylemem. Ama o, okuyunca anlar. Kiminle daha mutlu günleriniz olduysa onu ayrı bir yere koyuyorsunuz. Kim canınızı acıttıysa o, zamanla önemini yitiriyor. Bunu söylerken şimdi çok duygulanıyorum, sesim bile titredi bak...

UTANACAĞIM BİR İLİŞKİM OLMADI

Aşk söz konusu olunca cesur biri olduğunuz söylenir...


- Cesur derken? Utanacağım bir ilişkim hiç olmadı. Mantığı arka plana atan biri değilim.

Evli aşklarınız oldu değil mi?

- Evet ama evli biriyle ilişki yaşarken karşımdakinden bir şey beklemedim. Sorun çıkarmadım, olur olmaz arayıp sıkıştırmadım, etrafta konuşmadım, şakır şukur resimlerim çıkmadı. Kimseyi kimseden ayırmaya uğraşmadım. “Bu yanlış bir ilişki ama ben şu anda bu aşktan vazgeçemiyorum. O zaman fedakârlığı benim yapmam lazım” dedim.

Sizden genç ya da karanlık tarafları olan birileriyle ilişki yaşamaktan da çekinmediniz...

- Genç sevgili merakım yok. Benim için karşımdaki kişinin zekâsı, karizması, esprisi önemli. Bu kapasitede biri, genç olursa onunla da olur. Gazinolarda çalışmama rağmen mafyalarla, ağır abilerle de hiç işim olmadı. Ama evet, zor denebilecek kişiler vardı hayatımda. Bu bana özgü bir şey değil. Dünyadaki bütün kadınlar zor erkekleri sever. Zor da değil de, güçlü... Siz ister misiniz ezik biriyle olmayı?

HAYATTA HER ŞEYİ KENDİ ZEVKİM İÇİN YAPTIM

Müzik tamamen dijitalleşti. Artık bir şarkının ‘patlaması’ eskiye oranla çok zor. Bu koşullarda sizi yeni bir şarkı için motive eden şey neydi? Para kazanmak mı? Gençler tarafından da tanınmak mı? ‘Nerelerdesin’ diye soranlara bir yanıt vermek mi?

- Hepsinin payı var. Ama asıl şu; ben hayatta her şeyi kendi zevkim için yaptım. Kendimi bildim bileli bu işi yapıyorum. İlk zamanlarda değilse bile zamanla sahnede olmayı çok sevdim.

Üstünden bunca zaman geçtikten sonra ‘Halhal’a karşı hisleriniz neler?

- Eskimeyen bir dostum gibi... Barış Manço gibi birinin benim için böyle bir şarkı yazması, içinde ismimin geçmesi, o takının benimle moda olması... Bunlar o şarkıyı çok özel kılıyor.

‘Halhal’ı aşamadım

Bir şarkıyla bu kadar özdeşleşince sanki hep onu aşması gerektiğini düşünüyor mu insan?

- Öyle bir zorluk oluyor, evet.

Aştınız mı peki?

- Şarkı anlamında aşamadım. Ama o şarkı üstüme dikilmiş bir elbise gibiydi. Bir de tek kanal vardı. O kanalda hikâyesi olan bir şarkıyı söylüyorsun. Hikâyedeki kızın giysisiyle ve çıplak ayakla... İlginç geldi insanlara. Şimdi bir şarkıyı tanıtmak çok zor. Şarkıcılık anlamında aştım ama...

İnsanların sizi hâlâ o şarkıyla hatırlamaları ne hissettiriyor?

- Bir ara “‘Halhal’dan sonra şarkı yapmadınız galiba” dediklerinde kafalarına vurmak geliyordu içimden! Sen ondan sonra o kadar emek harcamışsın... Karşındaki de canını acıtmak ister gibi... Asıl ‘Halhal’dan sonra şarkı yaptım ben. 50 tane sıfır şarkım var. Denetimden geçmediği için bilinmiyor.

ABLAM VARKEN BACAK BACAK ÜSTÜNE ATAMAM

Ablanızın albümünü beğendiniz mi?

- Çok beğendim. Canı istedi ve yaptı. Çok da iyi yaptı. Keşke bir tane daha yapsa.

Nasıl bir ilişkiniz var?

- Süper.

Hep yakın mıydınız?

- Evet. Her şeyimi söylerim ona. Kimsenin anlamayacağı şekilde anlar seni. Pek bilinmez ama bu, ablamın çok önemli bir vasfıdır. Hep bir saygı vardır aramızda. Hâlâ yanında bacak bacak üstüne atamam.

Ablanız olmasaydı, siz o ailenin tek kızı olsaydınız... Nasıl bir hayatınız olurdu?

- Bilemezsiniz ki... Gene şarkıcı olabilirdim. Okulun en güzel sesli kızıydım, baleye gidiyordum. Ama ben ünlü olmayı istemedim hiç. “Neden ünlü istemiyorsun” diye sorduklarında da “Otobüse binmek, sokakta simit yemek istiyorum” derdim. Demek ablam bunlardan şikâyet ederdi.
Konular Röportaj