Nilay Dorsa: "İsraftan kaçınırım"

Şarkı söylemek ve alkışların büyüsü Nilay Dorsa’yı çok mutlu ediyor. Sahnenin renkli ışıkları altında kendini parlayan bir yıldız gibi hissediyor... Yeni single’ı “Vay Be”yi çıkaran Dorsa iddiasını ortaya koydu.

Nilay Dorsa: "İsraftan kaçınırım"
Akşam'dan Sibel Ateş Yengin'in röportajı...

Yeni single çalışmanız “Vay Be”yi dinleyelim mi?


“Vay Be”yi dinler dinlemez sevdim ve “Evet aradığım şarkıyı nihayet buldum” dedim. Bu şarkının üstünde çok durduk, çok titiz çalıştık. Sözleri Çetin Tazeler’e, müziği Burak Buluç’a ait şarkımın aranjesini Alen Konakoğlu yaptı. Hareketli, içinde Balkan ezgilerinin de yer aldığı eğlenceli, kıpır kıpır bir şarkı oldu. Klibi de Phuket adasında çektik. Biraz masraflıydı ama yaza damga vuracak çok renkli bir klip oldu.

Neden Phuket’i tercih ettiniz?

Daha önce Tayland ve Phuket Adası’na gezi amaçlı gitmiştim. Çok sevdiğim ve orada bulunmaktan keyif aldığım bir yer. Bu kez “haydi bir farklılık yapalım” dedik ve atladık uçağa ekiple çektik geldik. 

Vay Be şarkınızda söylediğiniz gibi bildiğiniz yoldan gitmeyi mi yoksa bilinmeyen diyarlara mı gitmeyi seçerdiniz?

Bu soruya cevap vermek zor. Çünkü bu durum zamana ve ruh haline göre değişkenlik gösterir. Bazen bilinmeyeni keşfedecek kadar cesur olabiliyorum bazen de bildiğim yolda kalıp bildiğim şeylerin tadını çıkarıyorum.

Müzik sizin için ne ifade ediyor?

Sahnede olmak beni çok heyecanlandırıyor. Şarkı söylemek, insanlarla göz göze gelmek, sahnenin havasını solumak, insanların şarkılarınızı ezberlemesi ve size eşlik etmesi şahane bir duygu. Ve alkışlanmak ise inanılmaz büyüleyici… Işıkların altında parlayan bir yıldız gibi hissediyorum kendimi.

Müziğin yerine koyabileceğiniz başka ne var?

Şimdilik başka bir şey yok fakat zaman neyi gösterir bilemem. Çünkü ben kabuğuna sığamayan biriyim. Değişikliği ve yenilenmeyi severim. Ne zaman ki heyecanımı yitiririm işte o zaman kabuğumu yenilerim. İnsanız, hedefimiz, ideallerimiz değişebilir ama şimdilik müzik ve sahne beni çok heyecanlandırıyor.

AİLEM SAVAŞTAN KAÇMIŞ

Anneniz İspanyol, babanız İranlı. Siz de Tahran doğumlusunuz. Kişisel hikâyenizi sizden dinleyelim mi? Biraz tuhaf bir karışım değil mi?


İki ayrı kültürün karışımı farklı biri olmamı sağladı. Hayata bakış açım, olayları değerlendirme şeklim… Ailem İran-Irak savaşı döneminde kaçıp Türkiye’ye yerleşme kararı almış. Zaten ikisinin de Türkiye’ye karşı inanılmaz bir hayranlığı varmış. Tatillerini sürekli burada geçirirlermiş. Özellikle de İzmir’i çok sevmişler ve buraya yerleşmeye karar vermişler.

Savaş ortamında yaşamışsınız. Nasıldı o günler?

Küçüktüm ve pek hatırlamıyorum. Annem ve babamın anlattıkları ve hayal meyal hatırladığım kadarıyla üzerimizde savaş uçakları geziniyordu. Çığlıklar, bomba sesleri kulaklarımızda çınlıyordu. Şu an bile anlattıkça insan kötü oluyor. Allah kimseye savası yaşatmasın.

İzmir’de geçen çocukluk günlerinizi de dinleyelim mi?

Çocukluğum ve okul yıllarım İzmir’de geçti. 16 yaşımda çevremdekilerin teşvikiyle modelliğe başladım. Evin küçük assolisti, komedyeni, dansözüydüm adeta. O yıllarda bile vitrinde olmayı seviyormuşum. İnsanların önünde dans etmekten, taklit yapmaktan, şarkı söylemekten asla çekinmezdim. Annem bu konuda hep en büyük destekçim ve teşvikçimdi. 2000 yılında katıldığım Best Model Yarışması’nda 3.cü olduktan sonra kariyerime artık İstanbul’da devam etmek istedim. Çünkü hedeflerim büyüktü ve ünlü bir model olmak istiyordum.

ŞAN DERSİ ALIYORUM

Siz kimleri dinlersiniz?


Kulağıma hoş gelen her güzel şarkıyı dinlerim. Kalıbın içine girmeyi sevmiyorum. Zamana ve ruh halime göre değişiyor.

Bir favori şarkınız var mı?

Favori bir şarkım yok. Kimi zaman basıp defalarca dinlediğim şarkılar oluyor tabii.

Müzikal kariyerinizde varmak istediğiniz hedefiniz nedir?

Kendimi her geçen gün geliştiriyorum. Şan dersi alıyorum. Şarkı repertuarımı genişletiyorum ki bu sahne için de çok önemli zaten. Hedefim doğru insanlarla doğru işlerde buluşmak ve kaliteli şarkılarla yoluma devam etmek.

YENİ İNSANLAR TANIMAK ÇOK AMA ÇOK EĞLENCELİ

İş dışında neler yaparsınız, bir gününüz nasıl geçer?


Gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi çok seviyorum. Farklı kültürleri ve yeni insanlar tanımak çok eğlenceli. Bu nedenle her fırsat bulduğumda yurt içi yurt dışı fark etmiyor bol bol seyahat ediyorum. Dostlarıma ve arkadaşlarıma mutlaka zaman ayırırım. Ve tabii ki ailem en değerlilerim, en ufak bir boşluk oldu mu onlarla vakit geçirmeye çalışırım.

Seyahat ettiğiniz ülkelerden en çok ne satın almayı seversiniz?

Hangi ülkeye gidersem oranın geleneksel bir objesini satın almayı seviyorum.

ÇOCUKKEN BANA “SAFİNAZ” DERLERDİ

Alışveriş tutkunu musunuz?


Aksine doğru ve bilinçli bir tüketiciyim. İhtiyacım olanı satın alırım. Her şeye heves edip bilinçsizce almam. Zaaflarıma yenilmiyorum ve israf etmekten kaçınıyorum. Eskiden olsa tam bir alışveriş tutkunuydum.

Bir lakabınız var mı?

Çocukken çok zayıf olduğum için “Safinaz” derlerdi.

Gündüz insanı mısınız gece mi?

Her ikisini de ayrı seviyorum. Gündüzün ve gecenin enerjisi farklı. Güneşin aydınlığını, günümü neşelendirmesini sevdiğim kadar, gecenin cazibesini, sessizliğini, ayın ve yıldızların büyüsünü de seviyorum.
Konular Röportaj