Nuri Alço bonzaiye savaş açtı!..

Oyuncu Nuri Alço son dönemde hayatı tehdit eden bonzaiye karşı savaş açtı. Bu konuda bir kamu spotuyla aileleri ve gençleri uyarmaya hazırlanan Alço, 30 ilde başlayacak bir projeyle de bonzai’ye kapsamlı bir mücadele başlatacak

Nuri Alço bonzaiye savaş açtı!..
Akşam'dan Mezin Dedeyi'nin röportajı...

Türk filmlerinin kötü adamı olarak şimdi çocukları uyuşturucuya karşı uyarmak için bir kamu spotunda oynayacaksınız. Ne hissediyorsunuz? 

Çok güzel bir duygu. Böyle bir projede olmak beni çok heyecanlandırdı. Zaten her türlü sosyal sorumluluk projesinde elimden geldiğince yer almaya çalışıyorum. 

Bonzaiyi duymuş muydunuz daha önce?
Duyulmamış bir şey. ‘Jamaika’ ve ‘Atom’ diye değişik isimleri var. Bu uyuşturucunun da dışında bir olay. Şu ana kadar 10 kişi yakalandı. Ne yazık ki iki de ölü var. Emniyet çok iyi çalışıyor ama bizlerin de destek olması lazım. Yaklaşık iki aydır bu konu üzerinde çalışıyorum. Önce genç talebe nüfusunun yoğun olduğu Eskişehir’den başladık. 30 vilayette devam edeceğiz. 

Teklif nasıl geldi?
Teklifi biz yaptık. Eskişehir’de üniversiteli genç arkadaşlar “Nuri Abi bize öncülük yapar mısın?” dediler. Ben de “Tamam böyle bir konuda ben de varım” dedim ve hemen çalışmalara başladım. AMATEM’e gittim ve bonzai kullananlarla irtibat kurdum.

Ön araştırma yaptınız yani…
Tabii canım; bilmediğim bir şeyi nasıl anlatabilirim? Bonzai nasıl yapılıyor biliyor musun? 28 ayrı şekilde. İçinde fare zehiri, tarımsal zirai ilaçlar, saç spreyi var. Bir fare zehir aldığı zaman nasıl can çekişirse bu illeti kullanan da aynı şeyi yaşıyor. Bonzai içen biri bana şunları söyledi: “İlk defa içtiğimde ölümü yaşadım, nasıl bir şey olduğunu gördüm. ‘Allah’ım ne olursun canımı al, ölmek istiyorum’ diye dua ediyordum. Konuşamıyordum; her tarafım tutulmuş, kaskatı kesilmişim. Hiçbir tarafımı hissetmiyorum.” Düşünsenize bu kadar kötü bu illet. İlkokulların, ortaokulların önlerinde çocukların alışmasını sağlayabilmek için mesir macunlarının içine karıştırıyorlar. 3-5 liraya millet bunlardan alabiliyor. 

HERKES DESTEKLEMELİ 

Bildiğimiz macunların içinde bonzai mi var yani?
Tabii tabii. Bu bir sosyal sorumluluk projesi değil; bu bir insanlık, bir vicdan projesi. Elini vicdanına koyan gerçek insanlar bu projeye destek vermeli. İki gün önce altı bakanımız bu konuyla ilgili bir araya geldi.

Konu çok ciddi çünkü. Sonu direkt ölüm. Okul talebelerine de çok iş düşüyor. Genç arkadaşlarımız okullarının etrafında dolaşan tanımadıkları insanları ihbar edip yakalanmalarını sağlayacaklar. Herkesin üstüne görev düşüyor. 

Bir dönem annelerin korkulu rüyası ‘ilaçlı gazoz’un yaratıcısı olarak bugüne baktığınızda ‘ilaçlı gazoz’ çok masum kaldı herhalde.  Çocuklarımızı bekleyen çok ciddi tehlikeler var. Ne söylemek istersiniz bu konuda? 
Gerçekten öyle. İlaçlı gazoz masum kaldı. Çocuklarımızı bu tehlikelerden korumak için herkesin çok dikkatli olması gerekiyor. 

BU İLLETİ SATANLARA İDAM VERİLMELİ

Ağır cezalar uygulamak işe yarar mı?
Ceza ağır olmalı. İdamla yargılanacak, müebbet alacak. Başka şekli yok. Bakırköy’de 9-12 yaş arasında bonzai kullanan çocuklarla görüştüm. Yaşananlar çok acı. 9-10 yaşında daha hayatı tanımamış görmemiş bir çocuğu bu illete alıştıran insanların yaşamaya hakkı yok. Bunların evlatları yok mu? Hepimiz mücadele edeceğiz.

Yol haritanız ne peki?
Uyuşturucunun nasıl yapıldığını, satıcıdan kullanıcıya nasıl bir yol izlediğini, kullanıldığında nasıl tesirler yaptığını anlatan 10-15 dakikalık filmler çekip bunları göstereceğiz. Gençlerimizin uyuşturucu kullanmanın sonucunu görmelerini istiyoruz. Bu filmleri CD olarak ilkokul, ortaokul ve liselerde ücretsiz olarak dağıtacağız. Sanatçıları bir araya getirip 30 vilayette halk konserleri vereceğiz ve bonzainin ne kadar kötü bir madde olduğunu anlatacağız. Söyleşiler düzenleyeceğiz. Elde edilen gelirleri de uyuşturucu kullanan kardeşlerimizin tedavisi için kullanacağız. Yurtdışından getirtilen ilaçlar var ve fiyatları çok yüksek. 

Aslında siz filmlerinizde bunu hep yaptınız. Ta o zaman başlamıştınız aileleri uyarmaya…
Doğru. Bu konuda pek çok kişiye de yardımcı oldum. Satıcılar okulların önünde özellikle zengin ailelerin çocuklarını bulur. Bana böyle bir ailenin hanımı gelmişti. Birlikte mücadele edip evladını kurtardık. 

Aileler ne yapmalı? 
Çocuklarının hâl ve hareketlerini kontrol etmeleri ve kimlerle oturup kalktıklarını bilmeleri gerekiyor. Örneğin çocuk telefonuna ‘Dayı’ diye bir numara kaydediyor. Aile çocuğun ‘dayı’ diye kaydettiği bu numarayı merak etmeli, araştırmalı. Çocuğa önce ailesi sahip çıkmalı. Biz de vatandaş olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya her zaman hazırız. 

Bu mücadelenin içinde yer aldığınız duyulunca nasıl tepkiler aldınız?
Dün bir hastanenin iftar yemeğine gittim. Bütün profesörler, doktorlar, doçentler beni kutladılar. “Hastane sahibi olarak bize bir görev düşüyorsa yanındayız” demeleri beni çok mutlu etti. 

Bu konuda destek sağlamak için sizin gibi ünlü insanlarla bir araya geliyor musunuz peki? 
Şu ana kadar böyle bir şey olmadı. Tek başıma mücadele ediyorum. Akdeniz Grubu’ndan iki arkadaşımız Sağlık Bakanlığı ve Başbakan yardımcıları ile görüştüler. Başbakanımızdan randevu talep etmişler. Sayın Başbakanımızın bu konuda ne kadar duyarlı olduğunu, sigara kullanımına bile nasıl bir duyarlılık gösterdiğini biliyorum.

Yeşilay’dan yardım isteyecek misiniz? 
Arkadaşlarımız görüşme halinde. Yeşilay bizim için çok önemli. Onlardan da ‘olur’ alırsak yolumuza devam edeceğiz.

Son olarak ne söylemek istersiniz?
Bu gerçekten bir ‘insanlık’ bir ‘vicdan’ projesi. Herkesin yanımızda olmasını istiyorum. Bir de genç arkadaşlarımız ve aileleri çok dikkatli olsunlar. Özellikle genç arkadaşlarım tanımadıkları insanlarla kurdukları irtibatlarda en ufak bir şüpheyi bile ailelerine, öğretmenlerine söylesinler. 

Biz de medya olarak desteğe hazırız…
Teşekkür ederim. Sizin de çok faydanız olacak. Böyle bir konuyu bir iki kere yazmakla geçiştirmemek lazım. Bu konunun takipçisi olmanız, devamlı gündeme getirmeniz ve gündemde tutmanız bizim için çok önemli ve bize mutluluk verir. 

EN İYİ KÖTÜ ADAM

Sizin için ‘Yeryüzünün görüp görebileceği en iyi, kötü adam’ diyorlar. Türk filmlerinin kötü adamı nasıl biri aslında?
İnsanlık uğruna her şeyi yapabilen bir insanım.

Ekşi sözlükte de “Süper bir şahsiyettir. İpekli pembe gömleğini açık artırmada satsalar helalinden 200 milyon veririm” diyorlar. Peki, siz Türkiye’de değil de Avrupa’da ya da Amerika’da bir aktör olsaydınız ne değişirdi hayatınızda? 
Şahsiyetimle ilgili hiçbir şey değişmezdi ama maddi olarak çok daha iyi bir yerde olurdum. 

Yeterince para kazanamadınız mı?
Zaten bizim zamanımızda para yoktu. Çekle, senetle yapılırdı işler. Şu anda para var ve genç nesil maşallah iyi kazanıyor. Yeşilçam’daki arkadaşlarımıza, abilerimize baktığınız zaman çoğu çok mağdur durumda.  

Emekli oldunuz mu?
Kendim yatırdım primlerimi. Şu anda emekliyim.

Yeşilçam’ı özetlemenizi istesek neler söylersiniz. Sizin için ne ifade ediyor?
Çok şey ifade ediyor. Örnek insan olabilmek demektir Yeşilçam. Sanatçı olmak; para kazanmak, şan şöhret sahibi olmak demek değildir. İnsan olmak, girdiğiniz her ortamda konuşmanızla, giyim kuşamınızla, oturup kalkışınızla örnek olmak, saygı uyandırmak demektir.
Konular Röportaj