Öncel Öziçer yazdı: "Bayramdan anladığım"

"...Benim İslamiyet, Allah ve ibadet inançlarım arasında hurafelere, nereden geldiği belirsiz gelenek göreneklere yer yok."

Öncel Öziçer yazdı: "Bayramdan anladığım"
Öncel Öziçer'in GAZETE 9 EYLÜL'DE yayınlanan yazısı...

Adında kurban kelimesi, içinde kan revan olan bir bayramı kutlamayı reddedeli çok oluyor.

Çocukluğum bitince benim bayram, kutlama kelimelerindan anladıklarım da değişti.

Masallara inanma yaşım geçince yani.

Benim İslamiyet, Allah ve ibadet inançlarım arasında hurafelere, nereden geldiği belirsiz gelenek göreneklere yer yok.

Eren Erdem’in 2012’de yayınlanan “Kurban, hayvan kesmek değildir” başlıklı üç bölümden oluşan yazısı şu şekilde biter ve benim de inancımı temsil eder:

“Eğer diyorsanız ki, ben ‘Kurban Bayramı’nda hayırlı bir iş üretmek isterim, gidin ihtiyaç sahiplerine destek olun, elinizden avucunuzdan artanı yoksullarla bölüşün, hastaları ziyaret edin, sokak çocuklarının başını okşayın, küskünleri barıştırın derim. Allah’ın nezdinde ibadet olarak makbul olan davranış budur. Hatta o boğazına bıçak dayanan sevimli koyunların özgürce yaşayabilmesi için çevreyi katleden kapitalist kodaman bozgunculuğa karşı bir ses yükseltin. Doğayı, insanı ve toplumları sevin, koruyun.

Aslolan ibadet böyledir. İbadet hayatta, ritüel tapınakta yapılır. İslam bir ritüel dini değildir. Dolayısı ile yeryüzü Allah’ın mescididir. Allah’ın mescidlerini ticarethaneye çeviren engerek soyu ruhban aklı ile mücadele, Allah’a yaklaşma vesilesidir. Allah’a yaklaşma gayreti de kurbanın ta kendisidir.
Yetimi, miskini kollayın.

Kurban Bayramı, mutlak anlamda bir özeleştiri haftası olmalıdır. İnsanlar, kendilerini mücadeleden alıkoyan zincirleri masaya yatırmalı ve tıpkı Hz. İbrahim gibi bunlardan arınmak için mücadele etmelidirler. Böylece Kurban Bayramı, herkesin Allah’a yakınlığını arttırıcı bir sürece çevrilecektir. Aksi takdirde, kaçan danaların ardına düşmüş kasapların doğradığı hayvanlardan akan kanlarla ıslatılmış toprağın üzerinde, kan ve gözyaşına mahkum edilmiş mazlumların feryadı dinmeyecektir.
Yetimi, yoksulu, miskini göz ardı eden bir din, Allah’ın dini değildir.

Yetime yaklaşın, yoksulu koruyun ve bölüşün. Kurbanınız hayırlı olsun…”


***
Aynı anlayış ve bilinçte olduğum herkesin yardımlaşmaya vesile olan bu bayramını kutlarım.

Sokakta kaçan boğayı dizine keser vurarak durdurmaya çalışan, hayvanları birbirinin gözü önünde bağırta bağırta acemi kasaplara kör bıçakla kestirenlerin, kesenlerin, bu bayramı sadece kavurma yemek olarak algılayanların hiçbir şeyini kutlamıyorum.

ÖNCEL ÖZİÇER'İN YAZISININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ...