Oruç tutarken bunlara dikkat!...
Ramazan için diyabet hastalarına sağlıklı oruç tutma önerileri...
Bugün'den Serda Kıvılcım'ın haberine göre şeker
hastalığınız varsa, sağlığınız büyük bir oranda diyetinize, yemek
yeme zamanlarınıza ve ilaçlarınıza bağlı olduğundan oruç tutmak
sizin için bazı sorunlar oluşturabilir. Ama oruç tutarken tedaviniz
ve beslenmenizle ilgili doktorunuzla görüşürseniz bu dönemi
sağlıklı geçirebilirsiniz.
Diyabetli hastaların oruç tuttuklarını gizlememeleri gerektiğini söyleyen Medical Park Gaziantep Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alper Usluoğlulları; diyabet hastalarına sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmeleri için şu önerilerde bulundu:
- Diyabet (şeker hastalığı) hayat boyu tedavi ile birlikte düzenli beslenmeyi gerektiren kronik bir hastalıktır. Özellikle Ramazan ayında oruç tutan diyabet hastaları hem düzensiz beslenmeleri hem de tedavilerini aksatmaları nedeniyle ciddi sorunlar yaşayabilirler.
- Ramazan’da oruç tutan diyabetik hastalardaki en önemli sorunlardan biri hipoglisemidir (kan şekeri düşüklüğü). Müslüman nüfusa sahip 13 ülkeden 12.914 diyabetik hastanın katıldığı, diyabet üzerinde Ramazan ve orucun etkisinin araştırıldığı EPIDIAR çalışmasında, diğer aylarla karşılaştırıldığında Ramazan ayında hastaneye yatışı gerektiren ciddi hipoglisemi sıklığı 7,5 kat daha fazla bulunmuştur.
- Hipoglisemi terleme, baş dönmesi, açlık hissi, halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Ancak müdahale edilmezse bilinç kaybı, nöbet ve koma gibi ciddi sorunlara yol açabilir.
Diyabetli bireylerin tamamı hipoglisemi yaşamazlar ancak insülin ve oral antidiyabetik ilaç kullananlarda (özellikler insulin salgılatıcı olanlar) hipoglisemi riski daha fazla ve yaygındır.
İNSÜLİN BAĞIMLILARI DİKKAT
- Tip 1 (insülin bağımlı) diyabet ile günde 4 doz insülin yapan tip 2 diyabet hastaları Ramazan öncesi son 3 ay içinde diyabetik ketoasidoz nedeniyle hastaneye yatmış hastalar, sık hipoglisemi yaşayan, hipoglisemiyi fark edemeyenler, gebelik, diyabet ile birlikte kalp hastalığı, kronik böbrek yetmezliği gibi ek risk faktörü oluşturacak hastalığa sahip olan bireylerin oruç tutması tavsiye edilmemektedir.
Ancak her hasta aldığı tedavi ne olursa olsun bireysel olarak değerlendirilmelidir.
- Oruç tutan tüm diyabetik hastalar hekimin önerdiği sıklıkta parmak ucu kan şekeri ölçümü yapmalıdır. Kan şekeri ölçümü orucu bozmaz. Ölçülen kan şekeri 60’ın altında veya 300’ün üzerinde ise o gün oruç tutmamalıdır.
KAN ŞEKERİ DÜZEYİ DEĞİŞEBİLİR
- Diyabetli bireylerin oruçluyken karşılaşabilecekleri en sıkıntılı durumlar; hipoglisemi ya da hiperglisemi durumudur. Hipoglisemi yani kan şekeri düzeylerinin çok düşük olması durumunda kendini titreme ve terleme, bulanık görme, dudaklarda karıncalanma, asabiyet/endişe duyulması, nabızda hızlanma/çarpıntı olarak belli eder.
- Hiperglisemi ise kan şekeri düzeylerinin çok yüksek olması durumudur. Bu halde susamak, idrara sık çıkmak, baş ağrıları, aşırı yorgunluk, ketonlar, nefeste aseton kokusu (yalnızca Tip 1 diyabetli bireylerde görülür), susuzluk, çok susamak, tuvalete olduğundan daha az çıkmak, dudak, ağız ve deride kuruluk.
ORUÇ TUTTUĞUNUZU YAKINLARINIZA SÖYLEYİN
- Oruç tutmak istiyorsanız, öncelikle takibinizi yapan doktorunuzla görüşün, mevcut sağlık durumunuzun oruç tutmanıza uygun olup
olmadığını öğrenin.
- Doktorunuz oruç tutmanızın sakıncalı olacağını söylüyorsa sözlerine kulak verin.
- Doktorunuza danışmadan oruç tutmak istemeniz halinde hipoglisemi ve hiperglisemi tehlikesi ile karşılaşabilirsiniz.
- Hipoglisemi riskini artıracağı için yoğun egzersiz ve spordan kaçının.
- Oruç tutuyorsanız, yakınınızda veya çevrenizde oruçlu olduğunuzu bilen birilerinin bulunması önemlidir.
- Hipoglisemi durumlarına karşın yanınızda meyve suyu, kuru üzüm, şeker ya da şekerli bir gıda bulundurun.
- Kendinizi iyi hissetmiyorsanız orucunuzu sonlandırın.
BOL LİFLİ GIDALARI TERCİH EDİN
- Doktor ve diyetisyen yardımıyla günlük kalori miktarı ayarlanmış ve Ramazan ayına göre güncellenmiş bir beslenme programı uygulayın. İlaçlarınızın programını iftar ve sahurda alınacak şekilde hekiminizle birlikte yapın.
- Ramazan ayı yaz dönemine denk geldiği için aç kalınacak süre 16-17 saati bulmaktadır. Bu nedenle sahurda özellikle sebze, kahverengi ekmekler, tahıllar ve baklagiller gibi hem lif içeriği yüksek hem de emilimi daha uzun sürede olan gıdalar alınmalıdır.
- Süt, peynir, yoğurt, yumurta, zeytin, sebze, kepekli ekmek veya ızgara tavuk gibi ‘proteinden zengin’ besinleri ve domates, salatalık ve meyve çeşitlerinin bulunduğu ‘kahvaltı tarzı’ beslenmeyi tercih edin. Mutlaka çorba, sebze ve zeytinyağlı yemekleri tüketin. Gün içerisinde aşırı acıkma sorununuz varsa kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi protein ağırlıklı besinleri tüketin. Protein içeren besinler, midede daha uzun süre kaldığından, uzun süreli tokluk sağlar. Tek seferde büyük porsiyonlar şeklinde beslenmek yerine, daha küçük ölçülü porsiyonları tercih edin.
- Uzun süre susuz kalınca, böbrek fonksiyonları bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Diyabet hastalığının en çok hasar verdiği organlardan birisi olan böbrekleri korumak için iftar ile sahur arasında en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) su için
ORUÇ İÇİN RİSKLİ HASTALAR
- Kan şekeri sık sık normalin altına (<60-70 mg/dl) düşenler.
- Hipoglisemilerini fark etmeyen hastalar.
- Kan şekeri düzeyleri iyi ayarlanmamış hastalar.
- Ramazan ayından hemen önceki dönemlerde diyabet koması atlatmış veya öncesinde koma hikâyesi olan hastalar.
- Gebe diyabetliler.
- Yalnız yaşayan diyabet hastaları.
- Yaşlı diyabet hastaları oruç tutmaları yüksek risk taşıyan hastalar grubuna girer.
Diyabetli hastaların oruç tuttuklarını gizlememeleri gerektiğini söyleyen Medical Park Gaziantep Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alper Usluoğlulları; diyabet hastalarına sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmeleri için şu önerilerde bulundu:
- Diyabet (şeker hastalığı) hayat boyu tedavi ile birlikte düzenli beslenmeyi gerektiren kronik bir hastalıktır. Özellikle Ramazan ayında oruç tutan diyabet hastaları hem düzensiz beslenmeleri hem de tedavilerini aksatmaları nedeniyle ciddi sorunlar yaşayabilirler.
- Ramazan’da oruç tutan diyabetik hastalardaki en önemli sorunlardan biri hipoglisemidir (kan şekeri düşüklüğü). Müslüman nüfusa sahip 13 ülkeden 12.914 diyabetik hastanın katıldığı, diyabet üzerinde Ramazan ve orucun etkisinin araştırıldığı EPIDIAR çalışmasında, diğer aylarla karşılaştırıldığında Ramazan ayında hastaneye yatışı gerektiren ciddi hipoglisemi sıklığı 7,5 kat daha fazla bulunmuştur.
- Hipoglisemi terleme, baş dönmesi, açlık hissi, halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Ancak müdahale edilmezse bilinç kaybı, nöbet ve koma gibi ciddi sorunlara yol açabilir.
Diyabetli bireylerin tamamı hipoglisemi yaşamazlar ancak insülin ve oral antidiyabetik ilaç kullananlarda (özellikler insulin salgılatıcı olanlar) hipoglisemi riski daha fazla ve yaygındır.
İNSÜLİN BAĞIMLILARI DİKKAT
- Tip 1 (insülin bağımlı) diyabet ile günde 4 doz insülin yapan tip 2 diyabet hastaları Ramazan öncesi son 3 ay içinde diyabetik ketoasidoz nedeniyle hastaneye yatmış hastalar, sık hipoglisemi yaşayan, hipoglisemiyi fark edemeyenler, gebelik, diyabet ile birlikte kalp hastalığı, kronik böbrek yetmezliği gibi ek risk faktörü oluşturacak hastalığa sahip olan bireylerin oruç tutması tavsiye edilmemektedir.
Ancak her hasta aldığı tedavi ne olursa olsun bireysel olarak değerlendirilmelidir.
- Oruç tutan tüm diyabetik hastalar hekimin önerdiği sıklıkta parmak ucu kan şekeri ölçümü yapmalıdır. Kan şekeri ölçümü orucu bozmaz. Ölçülen kan şekeri 60’ın altında veya 300’ün üzerinde ise o gün oruç tutmamalıdır.
KAN ŞEKERİ DÜZEYİ DEĞİŞEBİLİR
- Diyabetli bireylerin oruçluyken karşılaşabilecekleri en sıkıntılı durumlar; hipoglisemi ya da hiperglisemi durumudur. Hipoglisemi yani kan şekeri düzeylerinin çok düşük olması durumunda kendini titreme ve terleme, bulanık görme, dudaklarda karıncalanma, asabiyet/endişe duyulması, nabızda hızlanma/çarpıntı olarak belli eder.
- Hiperglisemi ise kan şekeri düzeylerinin çok yüksek olması durumudur. Bu halde susamak, idrara sık çıkmak, baş ağrıları, aşırı yorgunluk, ketonlar, nefeste aseton kokusu (yalnızca Tip 1 diyabetli bireylerde görülür), susuzluk, çok susamak, tuvalete olduğundan daha az çıkmak, dudak, ağız ve deride kuruluk.
ORUÇ TUTTUĞUNUZU YAKINLARINIZA SÖYLEYİN
- Oruç tutmak istiyorsanız, öncelikle takibinizi yapan doktorunuzla görüşün, mevcut sağlık durumunuzun oruç tutmanıza uygun olup
olmadığını öğrenin.
- Doktorunuz oruç tutmanızın sakıncalı olacağını söylüyorsa sözlerine kulak verin.
- Doktorunuza danışmadan oruç tutmak istemeniz halinde hipoglisemi ve hiperglisemi tehlikesi ile karşılaşabilirsiniz.
- Hipoglisemi riskini artıracağı için yoğun egzersiz ve spordan kaçının.
- Oruç tutuyorsanız, yakınınızda veya çevrenizde oruçlu olduğunuzu bilen birilerinin bulunması önemlidir.
- Hipoglisemi durumlarına karşın yanınızda meyve suyu, kuru üzüm, şeker ya da şekerli bir gıda bulundurun.
- Kendinizi iyi hissetmiyorsanız orucunuzu sonlandırın.
BOL LİFLİ GIDALARI TERCİH EDİN
- Doktor ve diyetisyen yardımıyla günlük kalori miktarı ayarlanmış ve Ramazan ayına göre güncellenmiş bir beslenme programı uygulayın. İlaçlarınızın programını iftar ve sahurda alınacak şekilde hekiminizle birlikte yapın.
- Ramazan ayı yaz dönemine denk geldiği için aç kalınacak süre 16-17 saati bulmaktadır. Bu nedenle sahurda özellikle sebze, kahverengi ekmekler, tahıllar ve baklagiller gibi hem lif içeriği yüksek hem de emilimi daha uzun sürede olan gıdalar alınmalıdır.
- Süt, peynir, yoğurt, yumurta, zeytin, sebze, kepekli ekmek veya ızgara tavuk gibi ‘proteinden zengin’ besinleri ve domates, salatalık ve meyve çeşitlerinin bulunduğu ‘kahvaltı tarzı’ beslenmeyi tercih edin. Mutlaka çorba, sebze ve zeytinyağlı yemekleri tüketin. Gün içerisinde aşırı acıkma sorununuz varsa kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi protein ağırlıklı besinleri tüketin. Protein içeren besinler, midede daha uzun süre kaldığından, uzun süreli tokluk sağlar. Tek seferde büyük porsiyonlar şeklinde beslenmek yerine, daha küçük ölçülü porsiyonları tercih edin.
- Uzun süre susuz kalınca, böbrek fonksiyonları bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Diyabet hastalığının en çok hasar verdiği organlardan birisi olan böbrekleri korumak için iftar ile sahur arasında en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) su için
ORUÇ İÇİN RİSKLİ HASTALAR
- Kan şekeri sık sık normalin altına (<60-70 mg/dl) düşenler.
- Hipoglisemilerini fark etmeyen hastalar.
- Kan şekeri düzeyleri iyi ayarlanmamış hastalar.
- Ramazan ayından hemen önceki dönemlerde diyabet koması atlatmış veya öncesinde koma hikâyesi olan hastalar.
- Gebe diyabetliler.
- Yalnız yaşayan diyabet hastaları.
- Yaşlı diyabet hastaları oruç tutmaları yüksek risk taşıyan hastalar grubuna girer.