Otel odası cinayeti davasında sanık kadınlar konuştu!

Kadınları mankenlik vaadiyle kandırdığı iddia edilen Cüneyt Pala cinayetinde sanıklar birbirini suçladı

Otel odası cinayeti davasında sanık kadınlar konuştu!
İHA'nın haberine göre İstanbul'da bir otel odasında, kendini mankenlik ajansı sahibi olarak tanıtarak kadınları istismar ettiği iddia edilen Cüneyt Pala'nın öldürülmesi davasında sanıklardan Dilek D., "Ömrümün geri kalanında bu tehditlerle yaşamak istemezdim" dedi. Diğer tutuklu sanık Gülşah Ş.'nin avukatı ise müvekkilini Dilek D.'nin kandırdığını öne sürerek "Her şekilde müvekkilim oltanın ucuna takılmıştır" diye konuştu.

Kendisini manken ajansı sahibi olarak tanıtıp para karşılığında kadınların fotoğrafını çektiği ve bu kadınlara cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen Cüneyt Pala'nın bir otelin 401 nolu odasında, Dilek D. ve Gülşat Ş. adlı iki kadın tarafından öldürüldüğü iddiasına ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Dilek D. ve Gülşah Ş. cezaevinden getirilirken avukatları da salonda hazır bulundu.

Duruşmada savunması sorulan sanık Gülşah Ş., sadece maktul Cüneyt'i bulmak istediğini belirterek, öldürme amacı olmadığını söyledi. Olay sırasında biber gazından daha çok maktul Cüneyt'in darplarına maruz kaldığını kaydeden sanık Ş., "Gazdan dolayı öksüremedim bile. Her şey bir anda oldu. Olaydan sonra Cüneyt numara yapıyor sandım" dedi.

"PSİKOLOJİK BASKILAR YAPILMIŞTIR"

Gülşah Ş.'nin avukatı, müvekkilinin Dilek D. tarafından kandırıldığını savunarak, "Sanık Dilek güya müvekkilime yardımcı olsun diye tehdit içerikli mesajlar yazmış. Psikolojik baskılar yapmıştır. Hatta bir mesajında 'Öldürmek için can atardım, bana güven, ben devlet memuruyum. İçine sinmezse paranı veririm. Uçak biletini ve otel masrafını ben karşılarım. Yeterki gel' demiştir. Bu mesajlar Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda da bulunmaktadır. Müvekkilim bu konuşmalarla tehdit ve şantaja maruz kalmıştır. Her şekilde müvekkilim oltanın ucuna takılmıştır. Kim bilir bunun arkasında ne tehdit ve blöfler vardır. Müvekkilim sadece ölen kişi tarafından değil Dilek Demir tarafından da kandırılmıştır. Bu sebeple serbest bırakılıp tahliyesini talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

"BEN SADECE VURMAK İSTEDİM"

Sanık Dilek D. ise, "Ömrümün geri kalanında bu tehditlerle yaşamak istemezdim. Bizim gibi bir sürü mağdur kadın vardı. Ben sadece vurmak istedim, o bana saldırdı. Durum ortada. Maalesef evladımı göremiyor durumdayım. Adamı öldürmek istesem ambulansı neden çağırayım? Gülşah da mağdurdu. Sonuçta onun da çıplak fotoğrafları vardı" ifadelerini kullanarak tahliyesini istedi.

Taleplerin ardından görüşü sorulan duruşma savcısı, sanık Gülşah Ş.'nin tahliyesine, Dilek D.'nin ise tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu iki sanığın da tahliye talebini reddederek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı Şubat ayına erteledi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre, 41 yaşındaki Cüneyt Pala, İnstagram uygulaması üzerinden kendisini manken ajansı sahibi gibi göstererek, 32 yaşındaki Dilek D.'ye mesaj attı. Yüzünü beğendiğini söyleyerek, bir otel odasında buluştuğu D.'nin fotoğraflarını çeken Pala, ayrıca bunun için D.'den 30 bin TL para aldı. Bir süre sonra mankenliğe başlayamayan D., Pala ile bir başka otelde tekrar buluştu ve burada Pala'nın tacizine uğradı.

Daha sonra, Instagram'dan açtığı sahte bir hesapla Pala'nın takip ettiği kişileri araştıran D., Hatay'da yaşayan bilgisayar mühendisliği öğrencisi 22 yaşındaki Gülşah Ş.'ye ulaştı ve onun da mankenlik vaadiyle kandırıldığını öğrendi. Gülşah Ş.'yi İstanbul'a gelmeye ikna eden D., Ş.'nin Pala ile buluşmasını sağladı. İki kadın otel buluşması önce plan yaptı. Pala artık Gülşah ile görüşmediği için, Dilek D., Cüneyt Pala ile buluşacaktı. Sonrasında, Gülşah Ş. ikilinin kaldığı odaya gidecek, kapıyı Dilek açacaktı. Böylece iki kadın yanlarında getirdikleri biber gazı ve bıçakla Pala'yı kontrol altına alıp cep telefonuyla bilgisayarını ve ona fotoğraflar için verdikleri paralarını alıp kaçacaklardı. Ancak iki kadının planı, otel odasının kapısını Dilek değil Cüneyt Pala'nın açmasıyla bozuldu. Kapıda Gülşah'ı gören Pala öfkelendi. Biber spreyini kullanan kadınlar, Cüneyt'in darpları nedeniyle yaşanan boğuşmada gazdan etkilendi. Boğuşma sonrası Cüneyt Pala, art arda aldığı bıçak darbeleriyle hayatını kaybetti. Otel lobisinde inerek ambulans ve polisi arayan kadınlar gözaltına alınarak tutuklandı. Soruşturma savcısı iki kadın hakkında "kasten öldürmek" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.