Oya Okar: "Kafam atarsa köprüleri yıkarım"

"Arka Sokaklar"da 'Komiser Selin' olarak izleyici karşısına çıkan Okar, “Benim de Selin gibi gözüm karardığında ne yapabileceğim çok belli olmaz. Kafam atarsa hemen yıkarım köprüleri” diyor.

Oya Okar: "Kafam atarsa köprüleri yıkarım"
Oya Okar'ın Hürriyet'te yayınlanan röportajı..

* “Arka Sokaklar” yıllardır büyük ilgiyle izleniyor. Sizce bu başarının sırrı nedir?


- Yapımdan yönetmene, teknik ekipten oyunculara ve senaristlere kadar herkesi, “Arka Sokaklar”ı 10’uncu yılında da aynı samimiyet ve başarıyla seyirciye sundukları için tebrik etmek gerekiyor. Bu başarıda “Arka Sokaklar” seyircisinin etkisini de unutmamak gerekiyor tabii. Seyirci o kadar sahiplenmiş ki diziyi, bu kadar yıldır aynı ilgiyle izlemeye devam ediyor. Oyuncular çok samimi bir dünya kurmuş ve yıllar boyunca bunu sürdürmüş. 10 yıl önce çocuk olan oyuncuların da diziyle beraber gözümüzün önünde büyümesi, bu işi sahici kılan bir başka unsur. Seyirci sanırım karakterleri artık aileden biri gibi görüyor ve öyle sahipleniyor.

* 10’uncu sezonunda siz de “Arka Sokaklar” ekibine dahil oldunuz. Size bu projede ne evet dedirtti?
- “Arka Sokaklar” o kadar uzun süredir hayatımızda ki, ben de sanki Hüsnü Çoban’ı, Mesut Komiser’i, tanıyormuşum gibi hissediyordum. Erler Film böyle bir teklifle gelince, bu dünyanın içinde yer almak heyecan verici geldi bana. Farklı roller oynamak da çok heyecanlandırıyor beni. Daha önce de polisiye bir işte oynamadığım için “haydi yapalım” dedim.

SELİN DOĞRU BİLDİKLERİNİ SÖYLEMEKTEN ÇEKİNMİYOR

* Canlandırdığınız Komiser Selin karakterini bize biraz anlatır mısınız?

- Selin, doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen, kendi ayakları üzerinde sağlam duran bir karakter. Antalya’dan İstanbul’a sürülüyor. Burada ekibimizle yolları kesişiyor. Sürülme hikayesi de enteresan; küfrettiği için amirini dövüyor. Yani aslında pek kimselere müdana etmeyen bir karakter.

* Komiser Selin’in ekibe dahil olması ile dengeler nasıl değişecek?
- Selin’in doğru bildiğini söylemesi ekipte kuralcı olarak tanınmasına sebep oluyor. Selin’in kuralcı tutumuyla ekibin sahada çalışma yöntemleri arasında büyük farklılıklar var tabii. Selin ve ekip arasındaki farklılıklar başlarda atışmalara sebep olacak. Zamanla ekibin çalışma biçimi Selin’i nasıl değiştirecek ya da Selin ekibin bir parçası olabilmek için neler yapacak göreceğiz.

* Canlandırdığınız karakterle sizin aranızda bir benzerlik var mı?
- Benim de Selin gibi gözüm karardığında ne yapabileceğim çok belli olmaz. Kafam atarsa hemen yıkarım köprüleri. Ama Selin kadar kuralcı değilim.

ÜNİVERSİTEDE DOĞAÇLAMA DERSİ VERİYORUM

* Rolünüz için bir çalışma yaptınız mı?


- Daha önce bir polis oynamamıştım. Dolayısıyla bununla ilgili biraz araştırma yaptım. Polislik zaten çok zor bir meslek, bir de o dünyanın içinde kadın olmak daha da zor. Selin’in dünyasını kurmaya çalıştım, bunu besleyen her şeyden de faydalanıyorum.

* Çekimler nasıl geçiyor?

- Çekimler benim açımdan çok keyifli geçiyor. Arka sokaklar ekibi ve yönetmenimiz Orhan Oğuz bu projeye has özel çözümler bulmuşlar. Mesela normal bir dizide, bir sahneyi genelde 2-3 veya daha fazla kere oynarsınız ki gerekli planlar çekilebilsin. Fakat “Arka Sokaklar”da çoğunlukla her sahneyi bir kez oynuyorsunuz. Çok kameralı setup’larla genel plan, yakın plan, hepsi aynı anda çekiliyor. Bu da sahnelerin daha gerçekçi, doğal yani samimi olmasını sağlıyor tabii.

* Dizi dışında başka projeleriniz var mı?

- İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda bu yıl dördüncü sezonuna girecek olan “Sessizlik” oyunumuzun başlamasını bekliyorum. Oyun dışında, bir yandan sanatta yeterlilik (doktora) yapıyorum. Bir yandan da İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda doğaçlama dersi vermeye devam ediyorum.

SIKILINCA EVİMİN DUVARLARINI BOYUYORUM

* Oyunculuk kariyerinizi nasıl planlıyorsunuz?


- Oyunculuk kariyerinin plan yapılarak sürdürülebileceği bir ülkede ve sektörde olduğumuzu düşünmüyorum. Ama elbette ben de kısa süreli planlar yapıyor, hayaller kuruyorum. Ömrüm el verdiğince oyunculuk yapmak istiyorum.

* Mesleğiniz dışında neler yapmaktan hoşlanırsınız?

- Ben çalışmaktan besleniyorum. Profesyonel olarak çalışmadığım zamanlarda da işler yaratıyorum kendime. Yeni şeyler keşfetmek, denemek ve öğrenmek... Bir de üretmek beni besliyor. Yeni projeler üretmek, oyuncu olarak üretmek veya el işine dayalı bir şeyler; resim, örgü, dikiş denemesi gibi. Bir de arada sıkılıp evin duvarlarını boyarım mesela. İnce işçilik ama yalapşap değil. (Gülüyor) Valla herkese tavsiye ederim, çok dinlendirici.
Konular Röportaj