Oyuncu Bahar Öztan saçlarını kestirdi

Yumurtalık kanseri tedavisi gören Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerinden Bahar Öztan, kanserle mücadelesini anlattı.

Oyuncu Bahar Öztan saçlarını kestirdi
Sözcü'den Edda Sönmez'in röportajı...

Öncelikle çok çok geçmiş olsun, umarım en kısa zamanda sağlığınıza kavuşursunuz…

Teşekkür ederim güzel dileklerin için. İlk defa bugün makyaj yaptım. Siz geleceksiniz diye bayağı enerji topladım. Kendimi biraz güçsüz hissediyorum ama o da uzun süre hareketsiz yattığım için, daha iyi olacağım. Allah’ım şükürler olsun.

Kanser olduğunuzu nasıl öğrendiniz?
Sadece karnımda bir şişlik hissettim ve o şişliğin gün güne çoğaldığını. Sonra doktora gittim doktor midemle ilgili olabileceğini söyledi ama ben tahmin ediyordum midemden kaynaklanmadığını. Verdikleri ilaçları aldım, birkaç gün içtim ama nafile. Hiç bir çözüm olmadığı için üç, dört gün sonra bıraktım ilaçları.  Başka bir doktora gittim. Teşhis koymadan önce tüm organlarımı tek tek aradılar. Böbrek, pankreas, ciğerlerim… Hepsi tertemiz çıktı. Artık temiz çıkması beni sevindirmiyordu. “Temiz çıktıkça zaman geçiyor, ne bu” düşüncesi beni yiyordu. En son akla gelen jinekolog oldu. Ultrasona soktu ve rahmime yakın bir yerde bir sıvı bulundu. Dört kilo sıvı çıkarmışlar. Son olarak patolojiye gönderdiler sıvıyı. Sonunda yumurtalık kanseri tanısı kondu.

AMELİYAT SÜRECİM HAYATIMDAKİ EN ACILI ZAMANDI

Bunları yaşarken psikolojiniz nasıldı?
Şükürler olsun şu an çok iyiyim. Ameliyat sürecim hayatımdaki en acılı zamandı. Çok zor bir ameliyat oldu. Normal şartlarda doktorum ameliyat olup bir gece yoğun bakımda kalacağımı, iki, üç gün sonra da evime gideceğimi söylemişti ama 19 gün yoğun bakımda kaldım. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Allah kimseye hatta düşmanıma bile bunları asla yaşatmasın.

Kemoterapi süreci başladı mı?
Evet, ilk 28 Aralık günü oldum. Şu anda şükürler olsun ki çok iyiyim. Ben kemoterapi ile ilgili şunu söylemek istiyorum. Aslında kimsenin bunu konuşmasına izin vermemek gerekiyor. Çünkü her kafadan kemoterapi ile ilgili bir ses çıkıyor. Mesela benim için doktorum, “Hiç kimseye kulak asmayın ben sizin bünyenize ve kilonuza göre bu ilacı vereceğim” dedi.

HER ŞEY YENİ BAŞLIYORMUŞ GİBİ

Hastalıkla birlikte hayata dair yeni neler keşfettiniz?

Çok şey. Ah, vah edip yakınmanın, negatif enerji vermenin hayata ne gibi bir katkısı var ki?  Bana her şey yeni başlıyormuş gibi geliyor. Farklı bir yenilenme duygusu içindeyim. Hem fiziksel hem zihinsel açıdan…

Şu sıralar nasıl bir ruh hali içindesiniz?
Daha önce olmadığım kadar pozitif. Her şerde bir hayır var. Çaresiz dert olmasın.

Ailenizde var mıydı daha önce kanser hastalığına yakalanan?
Rahmetli babam akciğer kanseriydi. Hastalığın bütün evrelerini biliyorum. Çünkü babama ben bakmıştım. Annemin de tek göğsü alınmıştı ama annem ondan ölmedi. Kalp krizinden rahmetli oldu.

DESTEK OLAN O KADAR ÇOK Kİ

Sanat camiasından sizi yalnız bırakmayan, arayan, soran kimlerdi?

Destek olanlar o kadar çok ki… Hande Yener, Demet Akalın, Nazan Şoray, Selda Akkor, Devlet Devrim, Gökhan Güney. Eskilerden kim aklınıza geliyorsa herkes… Mesela Demet Akalın ile hiç tanışmıyoruz ama canım benim mesaj atmış “Bahar Abla çok geçmiş olsun, dualarımız seninle” diye.

Eski günlere özlem duyduğunuz oluyor mu?
Olmaz mı? Samimiyete, sıcaklığa… O zamanların keyfi bambaşkaydı. Yokluklar da çekilirdi ama aldığın keyif, haz bambaşkaydı. Allah rahmet eylesin, Kemal Sunal çok farklıydı.

SAÇLARIMI KESERKEN HİÇ ÜZÜLMEDİM

İmajınızı konuşalım, saçlarınız gitmiş çok güzel olmuş. Kestirdiğinizde neler hissettiniz?
Saçlarımın döküleceği bana söylenmişti, ben de dökülmesini beklemeden saçlarımı kestirdim. Hayatım boyunca saçlarımı hiç kestirmemiştim. Öyle büyük haz duydum ki yemin ediyorum hiç üzülmedim. Çünkü başka bir neden olmadan bu saçı benim böyle kesmemin hiç sebebi yoktu. Ben saçlarım ve gamzem ile meşhur olmuş bir kadınım. Lakabım zaten gamzeli güzel. Saçları da önemli çünkü ilk şampuan reklamında oynayan benim. O yüzden hiç saçımı kesememiştim bu iyi oldu. Tabii Allah böyle bir hastalık vermeseydi keşke.

Sinemanın gamzeli güzeli olarak biliniyorsunuz, bu ismi size kim taktı?
Bir saç şampuanı reklamından sonra Başak Gürsoy’un reklam ajansına girdim ve arka arkaya 30 tane falan reklam filminde oynadım. O zaman tek kanal var, herkes beni ekranlardan tanıdı ama çoğu kişi ismimi bilmiyordu. Sokakta, yolda gören herkes gamzeli güzel, gamzeli güzel dedi. Lakap o zaman takıldı bana. Sonra da basın yazmaya başladı “gamzeli güzelimiz” diye…

BOMBA GİBİ GERİ DÖNECEĞİM

Sizi en çok ne yapmak heyecanlandırıyor?
Sevdiğim şeyler; spor, yürüyüş ve en çok da Bodrum’da denize girmek. Bodrum’a aşığım. Şu sıralar gezemiyorum, davetlere gidemiyorum ama yazı bekliyorum dört gözle. Bomba gibi döneceğim.

”Keşke şu projenin içinde ben de olsaydım” dediğiniz bir dizi var mı?
Valla bundan sonra Kösem’in ilerleyen bölümlerinde olmam lazım. Ben de sağlığıma kavuşayım çok isterim. Güzel dizilerde olmak istiyorum.

Kırgın olduğunuz birileri var mı sizin camiadan?
Yok… Herkesle görüşüyorum.

Yeni oyunculardan beğendiğiniz kimler var?
Çok var, hepsi hakikaten çok başarılı. Onlar bizden daha şanslılar. Tuba Büyüküstün’e, Serenay Sarıkaya’ya bayılıyorum.

2015 sizin için nasıl geçti?
2015 benim için kötü geçti. Annemi, anneannemi kaybettim. Kendi rahatsızlığım çıktı. Onun için bir an önce 2015 gitsin 2016 gelsin dedim.

2016’dan beklentileriniz neler?
En önemli beklentim sağlığım. Eski sağlığıma kavuşmak istiyorum. Onun dışında güzel işler yapmak istiyorum. Ben sultan olayım, güzel bir dizi teklifi gelsin.
Konular Röportaj