Rafet El Roman ve eşinden çarpıcı sözler

"Çocukluğumda yanıp tutuştuğum, aşkından öldüğüm kişilere bile şarkılar yazdım, bugün isimlerini bile hatırlamıyorum. Ama duygum değişmedi, duygularımla şarkılar yazmaya devam ediyorum..."

Rafet El Roman ve eşinden çarpıcı sözler
Rafet El Roman'ın Yeni Asır'da yayınlanan röprotajı...

'Keşke yapmasaydım' dediğin şarkı var mı? 

Yaptığım hiçbir şarkıdan pişmanlığım olmadı. 

Ekşisözlük'te seninle ilgili 'Yüzündeki ıstırap ve öfke karışımı ifadeyle doğmuş' deniyor. Istırap çektiğin oldu mu? 

Her insan gibi benim de sıkıntılarım olmuştur ama belli ölçüde. Istırap deyince acı ve sıkıntılı bir şey akla geliyor; öyle bir şey olmadı şükürler olsun. Güzel bir çocukluk geçirdim; Almanya'daki yıllarım, anne-babamın genç yaşta işçi olarak Almanya'ya gitmesi, daha sonra bizi aldırmaları, orada büyümek, okumak, farklı kültürlerle yetişmek ve sonra bunların müziğime yansıması benim için büyük bir gurur.

Çok mutlu görünüyorsunuz. Peş peşe boşanma haberleri okurken, mutlu evliliğinin sırrını paylaşır mısınız? 

Sanırım karşılıklı anlayış. İlk dönemlerde sıkıntılarımız oldu ama onlardan çok ders aldık. İlk başta oturtmak çok zordu; tamamen benim hayatımın yoğunluğundan veya sahip olduklarımdan kaynaklanıyordu. Ama anlayış ve saygıyla o günleri aştığımızı düşünüyorum.  
Evlenmeden önce ilişkinize kötülük yapmaya çalışanlar oldu mu? Kötülük diyemeyiz ama karışanlar, moralimizi bozmaya çalışanlar ve söylentiler olmuştur mutlaka ama biz onlara aldırış etmedik.  

Evlilik sözleşmesi yaptınız mı gerçekten? 

Sözleşme denmez ona; aramızda bazı kurallar koyduk.

 Yazılı bir sözleşme mi bu? 

Öyle bir şey yapmadık.  

Kendi aranızda neye söz verdiniz?

Ayrılırsak bunu dillendirmeyelim, saygısız tavırlarda bulunmayalım diye konuştuk.  

Eşinin kızlarınla arası nasıl? Anneleri bu ilişkiyi kıskanıyor mu?

Kıskançlık hiçbir tarafta yok. Ceren'in kızlarla arası çok iyi, Almanya'da hep birlikte yaşıyoruz.  

Oyunculuk yapmayı düşünüyor musun?

İyi teklif gelirse değerlendireceğim, son zamanlarda öyle bir teklif olmadı ama... Şimdi daha çok film ve dizi müziklerine yöneldim; birkaç diziye bir şeyler hazırlıyorum, bir de sinema filmine.  

Zamanında müezzinlik yaptığın doğru mu? 

İslam Kültür Merkezi'nde Kuran dersine gittim. Sesim iyi diye bana takılırlardı ama müezzinlik falan yok.  

Kültür merkezinde ezan okudun mu peki?

Kur'an'ı hatmetmedim; sesim iyi diye ilahileri, ezanları bana okuturlardı. Bizim ufak cemiyet bana 'Müezzin Rafet' diye takılırdı. Sonra o bütün Türkiye'ye nasıl sıçradı anlamadım.  

Yaşdut soyadlı günlerini özlüyor musun? 

Soyadımla bağdaştırmıyorum ama çocukluğumdan bazı özlediğim, şimdi yaşayamadığım, hasretini çektiğim güzel durumlar var. O günlere dönmek istediğim anlar oluyor fakat hiçbir zaman geriye dönmeyi sevmem. İleride neler yapabilirim, neleri aşabilirim, ileride zaman bana ne gösterecek; onları daha çok merak ediyorum.  

El Roman soyadını 2014'te almışsın, mahkeme dört yıl sürmüş. Neden markalaşmış bir ismi almak için bu kadar geç kaldın?

İsim değiştirmek, Almanya'da o kadar kolay değil. Ben Alman vatandaşı olduğum için bunlar biraz da uzantılı. Hukuksal meseleler nedeniyle bu kadar uzadı. Çok ülke değiştirdiğim için bazı ülkelerde çok sıkıntılar yaşadım. Hoş şeyler yaşamadım terörist muamelesi gördüm.  

Birbirinize nasıl aşık oldunuz? 

R.E.R.: 17 Ocak 2010'da Kıbrıs'taydık. Ceren'in babasının düzenlediği bir şarkı yarışmasının final gecesi vardı, ben de jürideydim. Babası final gecesi olduğu için tek tek sponsorlara, yapımcılara teşekkür ederken kızına da teşekkür etti. Orada alkışlar koptu, birden Ceren ayağa kalktı. Ben ilk kez görüyordum Ceren'i. Bir baktım, 'Off bu mu kızı?' dedim. O anda aşık oldum zaten. Ondan sonra reklam arasında ona doğru yöneldim, herkesi kibarca selamlayıp yanına gittim. "Çok güzel bir organizasyon, çok emek vermişsiniz" diye söze girdim. O zaman yazdığım bir film vardı, o filmin başrolü için teklifte bulundum, "Babam bakıyor o işlere" dedi. Öyle deyince "Olur, senaryoyu göndereyim okuyun" dedim. E-maille senaryoyu yolladım. Beş-altı ay mailleştik. 
C.E.R.: Sonra senaryoyu kenara bırakıp birbirimizi tanıdık.  
Başkasının yaşadıklarını da yazabiliyorsun yani. Genelde bütün şarkılardaki hikayeleri senin yaşadığını düşünüyorlar.
R.E.R.: Allah muhafaza; ben de insanım. Şarkılarda anlattığım her şeyi yaşasaydım.. Çocukluğumda yanıp tutuştuğum, aşkından öldüğüm kişilere bile şarkılar yazdım, bugün isimlerini bile hatırlamıyorum. Ama duygum değişmedi, duygularımla şarkılar yazmaya devam ediyorum. 

"Evlilik teklifini bedavaya getirdi!" 

Nasıl bir evlilik teklifi aldın?

C.E.R.: Çok sadeydi. Bodrum'daydık, Ağustos ayıydı, bir otelin restoranında oturuyorduk. Bilmiyorum ayarladı mı, ayarlamadı mı... 
R.E.R.: Ayarladım tabii ki, her şeyi ayarladım. 
C.E.R.: Ben de diyordum neden bu kadar sessiz burası diye. Konuşurken birden arkada havai fişekler atılmaya başladı. Konser varmış, ben de bana atılıyor zannettim! Döndüğümde yüzüğü çıkarmıştı. Bedavaya getirdi yani... R.E.R.: Aslında ben o gece teklif etmeyecektim. 'Daha çok erken, bekle' diyordum kendime. Ama ikimizin de özlemi o kadar yoğunmuş ki, havai fişekler patlıyor, fonda bir kemancı çalıyor 'Fırsat bu fırsat Rafet, niye bekliyorsun?' dedim. 

"Her zaman şükrederim" 

Huzur bulmak için ne yaparsın? 

Acılı dönemlerinde kaçtığın bir yer var mı? Son zamanlarda huzuru en çok eşimle yürüyüşlere çıkınca, onunla bisiklete binince buluyorum. Şimdi moda olan golfe ben yıllar önce başladım. İyi golf oynayan, acemi golfçüyle oynamaktan sıkılır ama ben belli etmiyorum. Golf oynamak ikimize de çok iyi geliyor.  

İnançlı biri misin? Kötü zamanlarda dua eder misin?

İnançlı biriyim; sadece kötü zamanlarda değil, iyi zamanlarımda da sürekli şükreden biriyim. 

"Şeker torbam yırtıldığı için çok ağlamıştım" 

Çocukluğundan unutmadığın bir bayram anın var mı?

R.E.R.: Bir bayramda köyde çocuklarla şeker toplamaya çıkmıştık. Torbam yırtıldı, şekerler yola dağıldı. Ömerbey Köyü'nde yedi-sekiz çocuk kapı kapı geziyorduk; kimi para veriyordu, kimi şeker. Orada çok üzülmüştüm, ağlamıştım; sanki altınlarımı kaybetmişim gibi. Öbür çocuklar da beni teselli ediyordu, şekerlerimi topladılar. Sonra bütün gün onu anlattım herkese. Acıyan 5 lira daha, 2.5 lira daha verdi... 
C.E.R.: Bizim güzel geçer bayramlarımız; aile toplanır, yemekler yenir.  

Bayramda ailenizle birlikte olmaya dikkat ediyor musunuz? 

R.E.R.: Düğünlerimiz, bayramlarımız çok özeldir. Almanya'da bütün akrabalar toplanırız, 25-30 kişi oluruz. 
Konular Röportaj