Ramazan’ın en ideal yemeği: 'Et ve tavuk!'

Uzun saatler aç kaldığımız bu Ramazan ayında beslenmek diğer aylara göre çok daha önem arz ediyor. Günlük enerjimizi ve sağlığımızı korumak adına nasıl beslenilmesi gerekiyor, bunu pek bilmiyoruz. Bu vesileyle Ramazan’da ne yenir, kan şekeri nasıl dengede tutulur?...

Ramazan’ın en ideal yemeği: 'Et ve tavuk!'
Akşam'dan Mehmet Emin Demirezen'in, Doç. Dr. İsmet Tamer ile gerçekleştirdiği röportajı...

Ramazan’da doğru beslenmeyle ilgili önerileriniz neler?

Ramazan deyince insanların aklına doğal olarak uzun saatler boyunca aç kalınan bir dönem geliyor. Ramazan’da uzun saatler aç kalmak kötü bir şey değil. 11 ay boyunca midemizi aşırı yemeklerle yoruyoruz, Ramazan’da da bir çeşit detoks yapmış oluyoruz. Ramazan’da insanlar ilk birkaç gün açlığın ve susuzluğun verdiği sıkıntıyı yaşıyor ama sonra metabolizma kendini rölantiye alıyor ve daha sonra yavaş yavaş çalışıyor. Aldığı enerjiyi daha verimli ve ekonomik kullanmaya başlıyor. Böylece sabah saatlerinde sahur kahvaltısı yapmak, akşam saatlerinde de iftar yemeği yemek vücuda yetiyor. Eğer siz burada ‘kilo vermek için fırsat buldum’ diye düşünürseniz yanılırsınız. Çünkü metabolizma bir kaloriyi sizin 50 birimlik işiniz için harcarken, Ramazan’da o birim kaloriyle 75-80 birimlik iş yapmaya çalışıyor. Eğer yemenize de dikkat etmezseniz ayın sonunda kilo almış olursunuz.

Öyle düşündüğümüz gibi dolu dolu yememek gerekiyor herhalde?

İki üç öğünlük yemeyi bir seferde almaya çalışıyor insanlar, bu yanlış! Sahura kalktığımız zaman her zamanki sabah kahvaltımızı birkaç saat erken yapıyormuş gibi düşünmek lazım. Protein bakımından zengin, enerjisi dengelenmiş ve gün boyu ihtiyacımız olan vitamin ve minerallerle yeterince sıvıyı tüketmiş olmamız gerekiyor. Sahura kalkıp sadece bir bardak su içip yatmak, ya da gece 12’de bir öğün daha yemek yiyip yatmak daha da tehlikeli. Sahurda hafif bir kahvaltı, belki zeytinyağlı bir şeyler ya da baharatsız bir çorba önerebilirim. Suyu son dakikaya kadar içmeye  özen göstermek gerekiyor.

TABAĞINIZI 3’E BÖLÜN!

Sahurda nasıl dengeli beslenmek gerekiyor?


İftarda önce çorba ardından hafif bir kahvaltılık ardından ara verin. Çay içip sohbet ettikten sonra ana yemeğe geçin. Ana yemekte de eğer imkânınız varsa yağsız ve haşlanmış et yemeklerini tavsiye ediyoruz. Mümkünse dana eti veya tavuk en ideal iftar yemeğidir. Tabağınızı üçe bölün. Öncelikle et yemeği. Eğer imkânınız yoksa bakliyat da olur. Bakliyat da protein içerir, 100 gr bakliyatta aşağı yukarı 23 gr protein olur. Tabağınızın ikinci bölümünde mutlaka sebze olsun ve son olarak da salata tüketmelisiniz. Ağır ağır çiğneyerek yemek çok önemli! Çünkü böylelikle gün boyu aç kalan vücudun yükünü hafifletiyoruz. Orucu açtığımız andan sahura kadar 8 bardaktan fazla su içmek de sağlıklı bir iftar için çok önemli.

Ramazan’da diyet yapan insanlar var. Sizce Ramazan’da kilo vermemiz mümkün mü?

İnsanlar eksik öğün yedikleri için kilo verdiklerini düşünüyor. Normal zamanda da bazı hastalarım tek öğün yemek yiyip yine de kilo veremediklerini söylüyorlar. Bu yanlış bir düşünce. Sofraya aç otursanız o öğünde daha fazla yemek yersiniz. O sebeple hiçbir öğüne çok aç girmemek lazım. Bu normal zamanlar için geçerli. Ramazan’da da 2 öğün var ve insanlar az yedikleri için kilo vereceklerini zannediyorlar. Normal zamanda ne yiyorsanız Ramazan öğünlerinde de onu yemelisiniz. Ötesine geçilmemeli. Normal 2 öğün yapılırsa ve spor da eksik edilmezse Ramazan’da kilo vermek mümkün olabilir. Ama eğer 24 saatlik yiyeceği 2 öğüne bölüp sağlıksız beslenilirse bırakın kilo vermeyi kilo bile alınır.

OMEGA3 RAMAZAN’DA DAHA KIYMETLİ

Kan şekerini dengede tutmak için ne yapmalı?


Kan şekeri dediğimiz ne yemekle ne de yememekle alakalı. Sabah uyandığımız zaman kan şekerimiz düşük olarak kalkarız. Kan şekerimiz düştüğünde açlık hissi başlar ve yemek yeme ihtiyacı duyarız. Açlık hissinin devamında sağlıklı bir şekilde beslenemezsek kan şekerimiz dibe vurur, vücudun savunma mekanizmaları aktive olur. Mesela karaciğerimiz elindeki imkanları kullanarak kan şekeri yapmaya çalışır ve kan pompalamaya başlar. Böylece dibe vuran kan şekerimiz açlık devam ettiği halde yükselmeye başlar. Bu yükselişle sanki gıda almışız gibi pankreastan hatalı bir şekilde insülin salgılanmasına sebep olur. Bu da vücudu etkiler ve şeker hastalığının başlangıcına neden olur. Lüzumsuz kalori veren besinlerden kaçınmak gerekiyor. Aynı zamanda günlük enerji ihtiyacımızın yüzde 30-35’ini proteinden elde etmeliyiz. Yağları ne kadar azaltırsak o kadar iyi. Yüzde 20’nin altına düşürmek çok önerilmiyor. Bunlar da zeytinyağı, fındık yağı, kanola yağı gibi sağlıklı olması gerekiyor. Ama vücuda en yararlısı ise; omega3.
Konular Röportaj