Röya: "Türkiye’deki hedefimde geriyim!"

Azerbaycan’ın en ünlü kadın vokali o... Dört yıldır da Türkiye’de bir kariyer yönetiyor. Soner Sarıkabadayı imzalı ilk şarkısı Gönder’le Türk dinleyicisine ‘merhaba’ diyen Röya, 5. single’ını önceki hafta yayımladı...

Röya: "Türkiye’deki hedefimde geriyim!"
Röya'nın Akşam'da yayınlanan röportajı...

- Yeni çıkan şarkınız, ‘O Konu’yu Soner Sarıkabadayı’yla beraber söylediniz. Nasıl oluştu bu proje?


Benim Türkiye’de ilk çıkardığım single ‘Gönder’ bir Soner Sarıkabadayı şarkısıydı. Yani bir başka deyişle yolun başında beraberdik. Şimdi 5. şarkımda bu kez şarkıyı yazan insan olmak dışında, sağ olsun birlikte seslendirdi benimle. İyi bir enerji uyumumuz var Soner’le. Çok keyifliydi bu süreç.

- Sizin de belirttiğiniz gibi bu Türkiye’de çıkardığınız beşinci single. Hedeflerinize ulaşıyor musunuz?

Evet. ‘Gönder’, ‘Gemiciler’, ‘Kesin Bilgi’, ‘Yolun Açık Olsun’ ve son olarak ‘O Konu’. Hedeflerimizden sapmadığımız için mutluyum açıkçası. Ben her yeni işimin öncekinden iyi olmasını hedef koydum kendime. Bir de her seferinde daha çok insana ulaşmak. Şu an için bunu başarabiliyoruz.

- Hep iyi isimlerle işbirliği yapıyorsunuz. Çalıştığınız isimleri neye göre belirliyorsunuz?

Birçok kriterim var diyemem. Ben bu işin gönül işi olduğunu düşünüyorum. Yaptıkları şarkı bende, gönlümde karşılık buluyorsa her şeytamam benim için.

NE İSTEDİĞİNİ BİLEN BİRİYİM

- Ya fikir ayrılıkları olursa çalışma sürecinde?


Ben ne istediğini bilen bir kadınım. Diğer yandan fikirlere çok önem veririm. Bir fikir ayrılığı bana göre, sağlıklı olarak tek bir şekilde çözülebilir. İkna etmek ya da ikna olmak. Ya ben karşımdakini ikna ederim ya da o beni. Uyumlu ve mantıklı olduğumu söylerler.

- Albüm düşünmüyor musunuz?

Şu an için düşünmüyorum. Stratejimiz gereği, güncel şarkılarla periyodik aralıklarla dinleyicilerle buluşmayı tercih ediyoruz. Bu hem beni dinamik tutuyor hem de hızlı tüketen topluma ayak uydurmayı sağlıyor.

- Türkiye müzik sektörünü ve sektördeki isimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sürekli gelişen, dinamik ve ruhu olan bir sektör. Farklı yeteneklere sahip sanatçılar var. Çok iyi bir yoruma ve ses gücüne sahip olmayan ama çok iyi müzisyenlerle çalışan ve sesine göre iyi şarkılar seçenler. Ya da tam tersi, sesi ve yorumu çok iyi olan ama buna çok güvendikleri için yanlış seçimler yapabilen sanatçılar var. Tabii bir de her ikisini de yapabilen sanatçılar var, hem güçlü seslere sahipler hem de çok iyi bir ekiple çalışıyorlar. Doğru iş başarıyı er geç yakalar.

- Siz kimleri dinliyor ve beğeniyorsunuz?

İşim gereği herkesi dinliyorum. Ama kimi dinlemekten keyif aldığımı sorarsanız; Nilüfer, Gülşen, Hande Yener, Müslüm Gürses, Ebru Gündeş, Soner Sarıkabadayı, Tarkan ve Funda Arar’ı severek dinliyorum. Tatlıses’e özlemim büyük. Onu canlı dinlemek için sabırsızlanıyorum.

ÇALIŞMAK BİR TERAPİ ÇEŞİDİ

- İki ayrı ülkede iki kariyer. Zor olmuyor mu?


Aslında kolay değil ama bu benim tercihim. Zor olabileceğini bile isteye çıktım bu yola. Bu yoğunluk ve sınırları zorlama olayı beni motive ediyor. Çalışmak benim için bir terapi çeşidi.

- Bir taraftan da annelik var...

‘Bir taraftan’ demek doğru değil. Bir kadın için asıl hayatın merkezi annelik. Bir işte ki Röya var, bir de evdeki Röya ama her ikisi de anne.

- Türkiye’deki kariyerinizde hangi noktadasınız sizce?

4 yıl önce yürümeye başladığım noktadan çok uzakta, hedefimden ise çok gerideyim. Öğrenmeye, gelişmeye, çalışmaya devam ediyorum her gün.

- Peki Azerbaycan’da ise bir zirve durumu söz konusu. Bu psikoloji zorluyor mu sizi?

Asla zorlamıyor. Evet, Azerbaycan’daki konumumun farkındayım. Aynı konumda olmayı düşleyen birçok isim var ve aslında orada zirvede otururken burada olmak bir risk. Ben bu riski almayı seçtim ve çok şükür mahcup olmadım. Yeni yollarda yürümek lazım.

DEĞİŞİMİ SEVİYORUM

- Her bir yeni çalışmanızda imajınızda değişikliğe gidiyorsunuz. Yeniliğe açık bir insan olarak bu değişim bir strateji mi?


Tam olarak bir strateji diyemeyiz. Değişimi seviyorum. Bu benim heyecanımı diri tutuyor. Bu değişimleri de sadece değişiklik yapmak için değil. Gerçekten içime sinen ve benimle özdeşleşen değişiklikleri yapıyorum. Sevenlerimde beni bu şekilde seviyor. 
Konular Röportaj