Rus Büyükelçi Karlov’un eşi Marina ilk defa konuştu!
19 Aralık 2016’da Ankara’da suikasta kurban giden Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un eşi Marina Karlova, önemli açıklamalarda bulundu.
Marina Karlova Habertürk Gazetesi'nden Nalan
Koçak'ın sorularını yanıtladı. Türk-Rus ilişkilerinde
tarihi sayfalardan biri hiç şüphesiz ki Büyükelçi Andrey Karlov’un
geçen yıl 19 Aralık’ta suikasta kurban gitmesi. Jet krizinden sonra
Türk-Rus yakınlaşması tam gaz sürerken yaşanan suikast,
“Normalleşme rayından çıkar mı?” sorusunu akıllara
getirmişti. Ancak öyle olmadı. Karlov’un ölüm yıldönümüne kısa süre
kalaysa iki önemli gelişme yaşandı. 1) Rusya
Dışişleri ve Türkiye’nin ortak girişimleriyle Uluslararası Andrey
Karlov Vakfı kuruldu. 2) Karlov’un son isteği yerine getirildi;
memleketi Klintsi ve çok sevdiği Antalya’nın Demre İlçesi kardeş
kent oldu.
Diplomat ve eş Andrey Karlov’u, çift olarak Türkiye’yi ne kadar
sevdiklerini anlattı, “Kırgın değilim” dedi.
- Sayın Karlov’la nasıl tanıştınız?
Andrey üniversitede 2’nci sınıf öğrencisiydi. Ortak arkadaşlarımız
sayesinde tanıştık. İlk randevumuz Mayakovskaya Metrosu’ndaydı.
Sinemaya gittik, “Bayanlar ve Baylar”
filmini izledik. Filmden sonra beni eve bıraktı, kapıda
“Seninle yukarı çıkabilir miyim?” dedi.
Çok şaşırmıştım. Sonra “Annemi arayıp ona her şeyin yolunda
olduğunu ve az sonra eve geleceğimi söylemem lazım” dedi. Çok mutlu
oldum. İşte o gün Andrey’e âşık oldum. 2.5 yıl sonra, 4 Ekim
1975’te evlendik.
- Nasıl bir eş ve insandı?
Sıcakkanlı ve mütevazıydı, insanlara yardım etmeye çalışırdı.
Maaşının bir kısmını bana verirdi, bir yardım vakfı seçmemi ve
oraya yardım etmemi tembihlerdi. Yardım edenin kendisi olduğunu
söylemek, bunu birilerine anlatmak aklından bile geçmezdi.
‘BULGUR PİLAVI VE KAHVEYİ ÇOK
SEVERDİ’
- Türkiye’ye dair en çok neyi seviyordu?
Türkiye’nin doğasını çok seviyordu, vakit buldukça geziyorduk.
Ankara’nın Beypazarı İlçesi’ni çok severdi. Sıklıkla oraya
giderdik. Lüks restoranları ve kalabalığı sevmez, halk
restoranlarını ve ev yemeklerini tercih ederdi. Türk tarihi ve
kültürüyle çok ilgileniyor, araştırıyor, Türklerle sohbet etmekten
hiç sıkılmıyordu.
- Peki özellikle sevdiği bir Türk yemeği var mıydı
mesela?
İkimiz de bulgur pilavını ve Türk kahvesini çok severdik.
- Jet krizi yaşandığında sayın Karlov Rusya
Büyükelçisi’ydi. O dönemde neler yaşadı, hissetti?
Kriz tıpkı Türkiye gibi, bizi de çok etkilemişti. Eşim o süreçte
çok çalışıyor, çok yoruluyordu. Ama hep soğukkanlıydı.
“Sorunları atlatacağız, her şey tekrar eskisi gibi
olacak” derdi.
‘SUİKAST SORUŞTURMASINI YAKINDAN TAKİP
EDİYORUM’
- Türkiye’de suikast soruşturması sürüyor. Son olarak bir TRT
çalışanı tutuklandı. Takip ediyor musunuz?
Suikast hakkındaki tüm haberleri çok yakından takip ediyor, okuyor
ve anlamak için Türkçe bilen arkadaşlarımdan yardım istiyorum.
Suikastı kimin ve ne amaçla yaptığı, arkasında kimlerin olduğu
benim karar verebileceğim, yorum yapabileceğim bir konu değil.
Hukuk ve yargının önemine inanan biriyim.
- Eşiniz olmadan son 1 yılınız nasıl geçti?
Özellikle son aylarım vakıf çalışmalarıyla geçiyor. Hasta çocuklara
yardım konusunda çok hassasım ve bu konuda vakıf olarak yoğun
çalışmalarımız var.
KARLOV’UN DEMRE VASİYETİNİN
SIRRI...
- Sayın Karlov’un isteklerinden biri yerine geldi;
memleketi Klintsi ve Demre kardeş şehir oldu. Sayın Karlov neden
iki şehrin kardeş şehir olmasını istedi? Demre’yi özellikle neden
seviyordu?
Ölümünden yaklaşık 2 hafta önce bu arzusunu dile getirmişti.
Demre’yi özellikle seçtik. Oradaki Aziz Nikolas Kilisesi biz Ruslar
için çok değerli. Ayrıca eşim Rusya’da, Demre’dekiyle aynı isme
sahip olan Aziz Nikolas Kilisesi’nde vaftiz edilmişti. Ve onu
kaybettiğimiz gün olan 19 Aralık tarihi aslında Aziz Nikolas Günü
olarak adlandırılan bir Ortodoks bayramı. Hayat önceden planlanmış
olaylar zinciri değil ki. Rastlantı işte...
- Peki ileride Türkiye’yi tekrar ziyaret planınız var mı?
Tatil için mesela?
Türkiye’ye vakfın faaliyetleri dolayısıyla sıkça geleceğim.
Özellikle Ankara ve Antalya’ya. Fakat genelde tatil kavramına biraz
yabancı kaldım, eşimin yıllar süren yurtdışı görevleri, yoğun iş
temposu nedeniyle. Bu yüzden yıllardır tatile çıkmayı hayal bile
etmedim, edemedim.
‘ANKARA’DAN AYRILIRKEN ESNAF
AĞLADI’
- Son olarak, Türkiye’ye bir mesajınız var mı?
Türk halkına herhangi bir kırgınlığım yok. Türk halkını çok
seviyorum. Eşimin ölümünden sonra Ankara’dan ayrılırken tanıdığı
esnafı; kuaförü, çiçekçiyi, bakkalı
“Hoşçakal” demek için ziyaret ettim.
Moskova’dan getirdiği çikolataları vermek istedim. Tanıyanlar
gözyaşlarını tutamadı ve özür diledi. Tüm bunları biraz mutluluk ve
biraz da hüzünle anıyorum.
ULUSLARARASI ANDREY KARLOV
VAKFI
Vakıf, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Evgeny Ivanov öncülüğünde
ve Rus-Türk İşadamları Birliği’nin desteğiyle faaliyetlerine
başladı. 20 Kasım’da, Moskova Büyükelçisi Hüseyin Diriöz’ün ev
sahipliğinde, Moskova’da tanıtımı yapıldı. Türkiye’deyse 24
Kasım’da Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde tanıtıldı ve Karlov’un
büyükelçilikteki büstü törenle açıldı. Marina Karlova, vakfın
onursal başkanı. Mütevelli heyetinde Tuncay Özilhan, Hüsnü Özyeğin,
Bülent Eczacıbaşı gibi isimler var. Vakfın amacını Rus-Türk
İşadamları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve vakfın kurucularından
Naki Karaaslan şu sözlerle anlattı: “Vakıf akademi, kültür,
sağlık ve eğitim alanında birçok faaliyet gösterecek. Yardıma
muhtaç çocuklara ve üniversite öğrencilerine yardım elini uzatacak.
Ayrıca Çernobil faciasından etkilenen ve sürekli sağlık tedavisi
gören ailelerin çocuklarını Antalya’da ağırlamak için
çalışmalarımız sürüyor.” Vakfın genel müdür yardımcısı
Onur Dölek ise şimdiye kadar kimsenin desteğini esirgemediğini ve
vakfın Türk-Rus ilişkilerinde yeni bir dönem açacağını söyledi.