Rusya'nın hava sahasını Türk jetlerine kapattığı iddia edildi
Suriye’nin İdlib kentinde Rusya’ya ait bir SU-25 uçağının düşürülmesinin ardından, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekâtı’nda Türk jetlerine hava sahasının kapatıldığı iddia edildi, bu iddia hükümet tarafından yalanlandı.
Habertürk'ten Bülent Aydemir'in güvenilir kaynaklardan
aldığı bilgiye göre Rusya’nın, harekâtın
başlamasından önce Türkiye ile varılan mutabakatın dışında bir
kararı söz konusu değil. Yani Rusya Suriye hava sahasını Türkiye’ye
kapatmış değil ancak üslerinin, uçaklarının ve askerlerinin
güvenliğini sağlamak üzere bazı teknik düzenlemeler yapıyor. Hava
sahasının kullanımında, dost-düşman tanımı, hava savunma füze
sistemlerinin kullanım kodifikasyonları, jetlerin uçuşlarıyla
ilgili askeri ve teknik bazı düzenlemeler söz konusu. Rusya’nın bu
çalışmaları kapsamında hava sahasının geçici/süreli olarak
kapatılmasından bahsediliyor. Söz konusu çalışma, hava savunma
sistemlerinin yenilenmesi, mevcut sistemlerin yeni tehdit algısına
paralel olarak aktivasyonunu içeriyor. Rusya, teknik çalışmalarını
bitirdikten sonra hava sahası tekrar Türk savaş uçaklarına
açılacak.
DÜZENLEME YAPIYOR
Rusya geçen ay Hmeymim ve Tartus üslerine yönelik İHA saldırıları ve İdlib’de SU-25 uçağının düşürülmesi hadisesinden sonra Türkiye ile yakın işbirliğini devam ettiriyor. Düşürülen uçağın pilotunun naaşı, Türkiye’nin desteğiyle Moskova’ya gönderildi. Uçağın parçalarının ve faillerin bulunması konusunda da yakın işbirliği sürüyor. Rusya bu olaylarla birlikte düşman tanımlı hava araçları ve balistik füzelere karşı koruma sağlamak üzere erken uyarı sistemini güçlendiriyor; teknik bazı düzenlemeler yapıyor. İsrail dahil bazı ülkelerle uçuş güvenliği mutabakatları gözden geçiriliyor.
SAHADAKİ DURUM
Rus uçağının düşürülmesi, Rus üslerine saldırı, Türk tanklarının vurulması, TSK konvoy güzergâhına yapılan saldırı gibi eylemlerin Türkiye-Rusya-İran ittifakını bozmaya, sarsmaya yönelik girişimler olduğu değerlendiriliyor. Aynı zamanda PKK/YPG, ABD’nin kendilerine yönelik desteğinin ve taktik ittifakın bozulmadığı/zayıflamadığı yönünde mesajlar verip, propaganda yapıyor. Önümüzdeki hafta ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymon McMaster’ın Türkiye’ye yapacakları ziyaretler, Münbiç’in terörden arındırılmasına yönelik kararlı ifadeler, terör örgütünün Afrin’de ağır kayıplar vermesi, TSK’nın kararlı operasyonları terör örgütünde paniğe yol açıyor.
DÜZENLEME YAPIYOR
Rusya geçen ay Hmeymim ve Tartus üslerine yönelik İHA saldırıları ve İdlib’de SU-25 uçağının düşürülmesi hadisesinden sonra Türkiye ile yakın işbirliğini devam ettiriyor. Düşürülen uçağın pilotunun naaşı, Türkiye’nin desteğiyle Moskova’ya gönderildi. Uçağın parçalarının ve faillerin bulunması konusunda da yakın işbirliği sürüyor. Rusya bu olaylarla birlikte düşman tanımlı hava araçları ve balistik füzelere karşı koruma sağlamak üzere erken uyarı sistemini güçlendiriyor; teknik bazı düzenlemeler yapıyor. İsrail dahil bazı ülkelerle uçuş güvenliği mutabakatları gözden geçiriliyor.
SAHADAKİ DURUM
Rus uçağının düşürülmesi, Rus üslerine saldırı, Türk tanklarının vurulması, TSK konvoy güzergâhına yapılan saldırı gibi eylemlerin Türkiye-Rusya-İran ittifakını bozmaya, sarsmaya yönelik girişimler olduğu değerlendiriliyor. Aynı zamanda PKK/YPG, ABD’nin kendilerine yönelik desteğinin ve taktik ittifakın bozulmadığı/zayıflamadığı yönünde mesajlar verip, propaganda yapıyor. Önümüzdeki hafta ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymon McMaster’ın Türkiye’ye yapacakları ziyaretler, Münbiç’in terörden arındırılmasına yönelik kararlı ifadeler, terör örgütünün Afrin’de ağır kayıplar vermesi, TSK’nın kararlı operasyonları terör örgütünde paniğe yol açıyor.