Sarp Apak: "Çocuk haberini yakında patlatırım"
Başarılı sunucu Emre Saygı’nın hazırlayıp sunduğu, Türkiye’nin ilk interaktif talk show programı “Hadi Be”nin konuğu, ‘Ölümlü Dünya’ sinema filmiyle seyirciyle buluşan ünlü oyuncu Sarp Apak oldu.
Hayli keyifli anların yaşandığı “Hadi Be” canlı
yayınında Emre Saygı ve sosyal medya kullanıcılarının sorularını
yanıtlayan Sarp Apak, özel hayatı, bilinmeyen yönleri ve yeni
projeleriyle hakkında samimi açıklamalarda bulundu.
Taş gibi film oldu
“Ölümlü Dünya” adlı yeni komedi filminde rol alan
Sarp Apak, filmle ilgili olarak “Taş gibi film oldu. Kendi
filmim diye demiyorum, gerçekten çok güzel bir film oldu. Uzun
yıllardır bu sektördeyim, yaklaşık bir 8-10 filmde çalıştım. İnsan
içindeyken anlıyor bazı şeyleri. Seyirciye ulaşabilecek mi,
eğlenebilecekler mi filan... Bu filmde o anlamda çok
rahattık” dedi.
Ali’nin mizahını bilenler, filme gözleri
kapalı gidebilir
“Ölümlü Dünya”yı oyuncu Ali Atay’ın
yönettiğini belirten Sarp Apak meslektaşına övgüler yağdırdı:
“Ali çok özel bir adam. Çok da seveni var. Ali’nin mizahını
ve tarzını bilenlerin gözleri kapalı gidebilecekleri bir film
‘Ölümlü Dünya’. Ben de kenarından köşesinden dahil olduğum
için çok mutlu oldum. Onun çektiği ‘Limonata’yı ben geç
izledim ve dedim ki ‘Ne kadar güzel film. Ali çok güzel işler
yapacak. Oyunculuğunu zaten biliyoruz da yönetmen olarak da çok
akıllı bir herif. Yeni de film yapıyormuş, ne güzel olur beni de
çağırsa.’ derken ertesi gün öğlen baktım Ali arıyor.
‘Oğlum telefonum filan mı açık kaldı, nereden duydun?’
dedim. ‘Abi film yapıyoruz ve seninle görüşmek istiyoruz’
dedi. Tertemiz çağırdım yani.”
Yemekle ilişkim
değişti
Sarp Apak, artık daha az yemek yediğini söyledi: “30’u
devirdikten sonra yemekle ilişkim değişti. Gece büfe yemekleri,
setten dönünce yenilen pideler filan bitti. Daha az yemeyi
öğrendim. 20’li yaşlardaki o öğrenci kafasıyla yemek olayını
bitirdim.”
Jet Sosyete bomba bir iş
Gülse Birsel’in yeni dizisi “Jet Sosyete” ile
seyirci karşısına çıkmaya hazırlanan Sarp Apak, projeyi şöyle
anlattı: “Bence bomba bir iş oldu. İlk bölümümüzü çektik
diye söylüyorum. Bir Gülse Birsel klasiği olacağını düşünüyoruz.
Zaten ‘Yalan Dünya’ biterken biz orada ‘Yeni projemizde
beraberiz’ diye sözleştik. Ben de bu 3 yılı ‘Nasıl olsa
bir şey yapacağız, ben bu arada sağlığıma, özel hayatıma bakayım,
tiyatro yapayım’ diye geçirdim. Ama televizyona bir şey
yapmayınca ‘Abi sen neredesin?’ diyor insanlar haklı
olarak. Dizi başka bir şey. Bu süre zarfında beklerken heyecan
vardı, ‘Nasıl bir şey gelecek acaba?’ diye. Gülse
‘Aile Arasında’yı bitirdi, işler çok yolunda gitti, keyfi
de çok yerindeyken çat diye bir gece bölümü yolladı
‘Başlıyoruz’ diye.”
Gülse benim her şeyim
Sarp Apak, Gülse Birsel’e minnet duyduğunu söyledi: “Gülse
her seferinde biraz daha yukarı çıkıyor, gerçekten çok özel bir
insan. Hem arkadaşım hem akrabam, her şeyim artık o benim. Benim
için yeri çok ayrı. Şu an sahip olduğum her şeyi, kariyerimi
başlatan kişi olduğu için hayat boyu o beni nereye çağırırsa
giderim. Bizim apayrı bir durumumuz var.”
En büyük hobim futbol
Twitter profilinde ‘U-35 milli futbolcu’
yazan ve 8 yaşından bu yana top oynadığını söyleyen Sarp Apak,
neden futbolcu olmadığını şöyle anlattı: “Ben çok istedim
ama o kadar yeteneğim yokmuş demek ki. Bursaspor’un altyapısına
götürdü annem beni. Üç etabı geçtim. İdmanlarda kolumda saat var
diye atıldım. Olmadı yani. Ama hayatım boyunca futbol benim en
büyük hobim oldu. Basketbol da öyle. Maç izlerim, PlayStation
oynarım, halı saha maçı yaparım. Ciddi bilirim basketbol ve
futbolu. NBA’i takip ederim.”
Tribünde gizlice çekilme korkum
var
Sarp Apak, tribünde nasıl bir taraftar olduğu sorusunu şöyle
yanıtladı: “Tribünde artık gizlice çekilme korkusu var, çok
dikkatli davranmaya çalışıyorum. Ama bazı maçlarda tabii kopuyor
gidiyor iş. Şunu net söyleyeyim; küfür konusuna karşıyım. Bir Türk
genci ve erkek çocuğu olarak tabii ki o atmosferi anlıyorum ama
artık bana hoş gelmemeye başladı. Bence daha yaratıcı bir şeyler
bulunmalı.”
Kolay sosyalleşirim
Sarp Apak, anne ve babası memur olduğu için çok şehir
değiştirdiğini, bu nedenle kolay sosyalleşebildiğini söyledi:
“Annem öğretmen, babam makine mühendisi. Annemin Doğu
hizmeti Diyarbakır’a çıkıyor, ben orada doğuyorum. 5 yaşına kadar
Diyarbakır’da kalıyorum. Sonra Bursa’ya tayin oluyoruz. Babam
Adanalı, annem Antakyalı. Ben tatillerimi hep Adana ve
İskenderun’da geçirdim. Oralıları çok iyi bilirim. Sonra Bursa’da
büyüyorum. 9 Eylül Üniversitesi’ni kazanıyorum ve 7 yıllık bir
İzmir hayatım oluyor. O yüzden beni İzmirli zanneden çok olur.
2004’ten beridir de İstanbul’dayım. Tüm bunlar beni şu açıdan
eğitti; ben kolay sosyalleşirim. Adım atmaktan ya da tanışmaktan
çekinmem. O açıdan benim evrimime katkısı oldu çok
taşınmamızın.”
35 yıl beklemişim evlenmek için, keyfim
yerinde
Geçtiğimiz yılı Bengi Uzunöz Apak ile dünyaevine giren Sarp Apak,
“Aslında ben değil, hanım unuttu. Yemin ediyorum. İki set
arasında yüzük kaybolmasın diye çıkardım, eşime verdim. Dedim ki;
‘Aşkım Beyaz Show’da takayım bunu.’ ‘Tamam’ dedi ama bak
Leyla gibi geldik. Yoksa ben takıyorum, seviyorum yüzük takmayı. 35
yıl beklemişim evlenmek için. Aradığım insanı bulmuşum, keyfim
yerinde. Maşallah!”
Hanımcıyım, babam da
öyle
Geçen yıl Bengisu Uzunöz’le evlenen Sarp Apak, Instagram’da
“hanımcıyız” hashtag’iyle paylaştığı fotoğraf gösterilince şöyle
dedi: “Hanımcıyız tabii ki. Benim babam da öyle, ben de
öyleyim. Bundan gocunmam ben. Evde de hanımın sözü geçer. Eşim
mutlu olursa ben mutlu olurum, bunu gördüm net bir şekilde. Şov
yapmıyorum, gerçekten öyle. ‘Hanımcı’ kalıbını da seviyorum ben.
Benim gibi adamlar rahat etti bu tanımla. Kılıbıklık, pısırıklık,
hanımköylülük tatsız tınlarken, hanımcılık çok pozitif tınlamaya
başladı. Kadınların da çok yükselişe geçtiği bir dönem olduğu için
bence her şey çok yolunda. Ben bir de kadınların güçlü olduğu ve
sözünün geçtiği bir aileden geliyorum. Babam da çok mutludur bu
konuda. Bunun böyle olması gerektiğini gördüm evde.”
Üniversitedeki ekipteki herkes ünlü
oldu
Sarp Apak, üniversite sonrası geldiği İstanbul’da oyuncu
arkadaşlarıyla beraber ev tuttuğunu anlattı: “O evde
‘Güldür Güldür’de izlediğiniz Onur Buldu ve Uğur Bilgin,
yönetmen Erkan Tunç, oyuncu Cem Aksakal da vardı. Konservatuvarda
sınıf arkadaşlarıydık. İstanbul’a geldik, tanımayız etmeyiz, yakın
olalım, ortak olalım, güçlü olalım diye beraber eve çıktık. Rıza
Kocaoğlu, Engin Altan Düzyatan, Öner Erkan, Burak Altay, Bahadır
İnce bir evdeydi, biz bir evdeydik. Ve herkes ünlü oldu. Bugün film
çeksen tamamını oynatabilirsin ekibin. Biz 9 Eylül Üniversitesi’nde
çok iyi eğitim alarak geldik. Buraya geldiğimizde makine gibiydik.
Çok iştahlıydık. Ve piyasayla hiç tanışmamıştık. Burada okuyanlar
çok erken tanışıyorlar piyasayla. Bir onun dayağını yedik.
Sonrasında birbirimize çok destek olduk. Ben bir diziye girdiğimde
arkadaşlarımı da götürdüm. Bizim jenerasyon iyiydi yani.”
Müthiş bir oyun
Sarp Apak, Öner Erkan’la birlikte sahnelediği “Yoldan
Çıkan Oyun”u şöyle anlattı: “Öner Erkan ve
Haki Biçici var oyunda. Onların dışında Gökçen Gökçebağ, Defne
Koldaş da oynuyor. İngiltere’de oynanan bir oyun, birebir Türkçeye
çevrildi. Gerçekten müthiş bir oyun. Ben oyunu okuyunca ‘Ben
oynamak istedim, lütfen beni alın’ dedim. Uzun zamandır
tiyatro yapmamıştım. Tiyatroya dönmeyi çok istiyordum. En sonunda
bu oyunu görünce ‘Müthiş! Ben bu oyunda olmak istiyorum’
dedim. Hakikaten doğru çıktı önsezim, müthiş bir oyun oldu. Üçüncü
sezonumuza girdik. Kapalı gişe oynuyoruz. İki yılda 30 bin bilet
sattık.”
Çocuk haberini yakında
patlatırım
Çocuk sahibi olmayı düşündüklerini belirten Sarp Apak
“Çocuk yapacağım tabiki de. Yakında haberi patlatırım.
Uzatmanın alemi yok. Çocuğumuzla artık bir top oynayalım”
dedi.