Savaşın en acı yüzü Suriyeli Muhammed

Suriye'deki iç savaşta atılan bombanın patlaması sonucu vücudu yanıklar içerisinde kalan, bir gözünü kaybeden ve aynı saldırıda babası öldükten sonra Türkiye'ye sığınan 9 yaşındaki Muhammed Ali'nin tedavisine Mersin'de başlandı.

Savaşın en acı yüzü Suriyeli Muhammed
İHA'nın haberine göre yüz binlerce insanın ölümüne bir o kadarının da yaralanmasına neden olan Suriye'deki iç savaş 8. yılını doldururken, kiminin yüreğini kiminin de bedenini yakmaya devam ediyor.

Ölümlerin yanı sıra parçalanmış aile dramlarına da sahne olan savaşın bir mağduru da 9 yaşındaki Muhammed Ali oldu. Ülkesinde yaşanan iç savaş sırasında anne-babası ayrıldıktan sonra babası ile birlikte yaşamaya devam eden Muhammed Ali, 3 yıl önce terör örgütü DEAŞ'ın Halep'te gerçekleştirdiği saldırı sırasında atılan bombanın patlaması sonucu vücudunun büyük bölümü yanıklar içerisinde kaldı, bir gözünü de kaybetti. Aynı saldırıda babasını da kaybeden talihsiz çocuk, tedavi için Türkiye'ye getirildi.

Ülkesindeki iç savaş nedeniyle ailesiyle birlikte daha önce Türkiye'ye sığınarak Mersin'e yerleşen Muhammed Ali'nin amcası Fuad Ali (32), yeğeninin başına gelenleri duyunca hemen Kilis'e gitti. Ancak Muhammed'in orada olmadığını öğrenen amca, yeğenini Adana'da bir hastanede tedavisi yapılırken buldu. Burada ilk tedavisi tamamlandıktan sonra kendi oğlu gibi sevdiği yeğinini alarak Mersin'e getiren amca, savaş nedeniyle annesiz ve babasız kalan Muhammed'i bir an olsun yanından ayırmadı.

Bu sırada küçük Muhammed'in durumundan haberdar olan sanatçı Haluk Levent, kurucusu olduğu AHBAP derneği aracılığıyla küçük çocuğun tedavisinin Antalya'da yapılması için harekete geçti. Sanatçının girişimleriyle Antalya'daki hastaneye götürülen Muhammed'in tedavisine bir müddet burada devam edildi. Ancak burada bazı olumsuzluklarla karşılan Muhammed, amcasından kendisini hastaneden çıkarmasını istedi. Amca Fuad Ali de yeğeninin bu talebi üzerine Muhammed'i hastaneden alarak Mersin'e getirdi.

Hastaneden kaçırıldığı iddiaları asılsız çıktı

Bu durum bir gazetede, 'amcanın yeğenini dilendirmek için hastaneden kaçırdığı' yönünde bir habere konu olunca polis harekete geçti. Mersin polisi amcayla yeğenini çöpten atık toplarken buldu. Yapılan incelemede, bir kaçırma olayının söz konusu olmadığı, amca Fuad Ali ile yeğeni Muhammed arasındaki ilişkinin, baba-oğul arasındaki sevgiden çok daha öte olduğu belirlendi.

Daha küçücük yaşta hem babasını kaybeden hem de ölümün soğuk yüzü ile tanışan Muhammed, her türlü barınma, tedavi ve bakımları karşılanmak üzere Mersin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü himayesine alındı. Burada Sevgi Evleri Sitesi'ne yerleştirilen talihsiz çocuk, bir süre terapi gördü. İki hafta önce Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Plastik Cerrahisine götürülen Muhammed'in ilk tetkikleri yapıldı. Ardından Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Göktekin Tenekeci başkanlığında, yaklaşık 4 saat süren ilk ameliyatta Muhammed'in yanma sonucunda birleşen sol elinin parmakları birbirinden ayrılırken, göz kapakları ve burun kanatlarına da müdahalelerde bulunuldu. Başarılı geçen ilk ameliyat sonrası Muhammed, iyileşme süreci için istirahate alındı. Muhammed'in ilerleyen süreçte sol el, bilek ve eklem bölgelerinden ameliyat edileceği, son olarak da yüzüne müdahalede bulunulacağı bildirildi.

"Muhammed şansız bir çocuk"

Muhammed'in durumuyla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Tenekeci, "Suriye'deki bir patlama sonucunda yüzünde ve vücudunda çok sayıdaki bölgede yanıklar ve yaralanmaları mevcut. İyileşme döneminde ne yazık ki çeşitli çekintiler ile iyileşen bir hastamız. Parmaklarında olsun, her 2 elde, bacaklarda, kollarında, yüzünde ciddi yaralanmalar ve yanmalar var. Buna bağlı olarak göz kapakları, gerek burun kanatları, burnu, elleri, parmakları bütün bu bölgelerde fonksiyon kaybı oluşturan, görüntüsel kayıplara da neden olan bazı iyi olmayan sonuçlar görüldü. Muhammed, Suriye'den ülkemize bu şekilde geldi. Biz de burada gerekli müdahalelerde bulunduk. Tabii ki bu işler hemen olmuyor. Bu müdahaleleri aşamalı bir şekilde gerçekleştirmek lazım. Biz ameliyatın muayenemizden sonraki ilk aşamasını yaptık. Bu aşamasında da plastik cerrahi kliniği olarak tedavisini üstlenip, önce sol eline gerekli müdahaleyi yaptık. Daha sonrada göz kapağı ve burun kanatlarıyla ilgili bazı müdahalelerde bulunduk. Buradaki yanıkları iyileştirmek ve oluşan hareket kayıplarını olabildiğince toparlamak amacıyla bu işlemi gerçekleştirdik" dedi.

Öncelikle tek elini ameliyat ettiklerini vurgulayan Doç. Dr. Tenekeci, "Diğer elini de bu iyileşme sürecinde rahatlıkla kullanabilsin istedik. Daha sonra ikinci aşaması olarak diğer elini ameliyat yapacağız. Bu çocuk büyüdükçe çekintiler çeşitli bölgelerde olabilecek. O yüzden büyüdükçe bazı bazı ameliyatlara devam edeceğiz. Yüzündeki oluşan yanıklar için veya izli alanlar için başka başka ameliyatlar yapıp görüntüsünü daha sosyal olarak, daha aktif bir birey olarak ve psikolojik olarak az etkilenebileceği bir hayata çevirebilmek için çabalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

"Muhammed Ali ile aramızdaki bağ babadan bile üstündü"

Mersin'de çöpten atık toplayarak hayatını sürdüren amca Fuad Ali ise Muhammed'in Suriye'de babasıyla birlikte çadırın içinde yaşadığını belirterek, "Oradaki çadıra DEAŞ tarafından bir saldırı olmuş ve vücudunun büyük bölümü yanmış. Babası orada öldü, Muhammed Ali'yi de Kilis'e getirmişler. Ben Kilis'e gittiğimde Adana'ya götürüldüğünü öğrendim. Adana'da bir hastanede 6 ay tedavi gördükten sonra Mersin'e geldik.

Muhammed Ali 2 yaşına geldiğinde babası onlara bakamayacak durumdaydı. Anne-babası ayrıldıktan sonra ona 2 yaşından bu yana ben bakıyordum. Muhammed Ali ile aramızdaki bağ baba-oğuldan bile üstündü. Ben hem Muhammed Ali'ye hem babasına hem ailesine bakıyordum. Buraya geldik yine aynı şekilde bakmaya devam ettim. Şimdi devlet koruması altında. Türkiye Cumhuriyeti bize ne söylediyse hepsini tek tek yerine getiriyor. Allah onlardan bin kez razı olsun. Muhammed Ali'yi ben çok seviyorum, onu bırakmaya da hiç niyetim yok. Tedavi süreci bittikten sonra Muhammed Ali'yi bana verirlerse çok mutlu olacağım"
diye konuştu.