Seçil Akın merak edilenlerini anlattı

Türkiye’nin ilk kadın aranjörü Seçil Akın, ‘Mola’ adlı ilk single çalışmasıyla müzik piyasasına farklı bir kulvardan giriş yaptı. Güzel şarkıcı, yeni parçasından, müziklerini yaptığı ‘Azap’ sinema filmine kadar pek çok şeyi içtenlikle anlattı.

Seçil Akın merak edilenlerini anlattı
Seçil Akın'ın Akşam'da yayınlanan röportajı...

‘Mola’nın hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?


Mola, benim yıllar önce reklam jingle’ları yaparken iş güç arasında yaptığım bir şarkıdır. O dönem sözlerini yazdığımda aşka biraz mola vermekten bahsetmiştim. Hayatın temposunda insanın mola vermek istediği o kadar çok durum oluyor ki. İşte bu şarkıda monotonluktan sıyrılıp, biraz kafa dağıtmak için yazdığım bir şarkıdır. Çevremin ısrarı üzerine de şarkıyı tekrar ele aldık ve çalışmaya başladık. Sonuçta tamamen içime sinen bir düzenlemeyle sizlerleyim.

Parçanızın klibi de alışılagelmişin dışında oldu. Neler söylemek istersiniz?

Dünyada özellikle de Amerika’da birçok ünlü sanatçı Pop Art akımından etkilenmiş ve kliplerini, bu akımın etkisinde çekiyor. Şarkının enerjisi ve tansiyonu bizi eğlenceli bir klip çekmemiz doğrultusunda yönlendirdi. Klibin çekimi bir gün sürdü. Green box tekniğiyle grafik animasyon çekilen çalışmanın, şarkının tarzını, tansiyonunu ve farklılığını yakaladığını düşünüyorum. Çok eğlenceli bir klip oldu.

"GİZLİ KAHRAMAN OLMAK BENİ CEZBETTİ"

Bir röportajınızda “Müziğin mutfağında yer almak daha çok ilgimi çekiyor” demişsiniz. Peki, müziğin mutfağında neler yapıyorsunuz?

Göz önünde olma gibi bir merakım olmadı. Gizli kahraman olmak beni daha bir cezbetti sanırım. Bu işin mutfağında yer almak, beni heyecanlandırmıştır. Daha sonra profesyonel müzik hayatıma geçiş yapıp tiyatro müzikleri, reklam müzikleri, film müzikleri yaparak, besteler ve sözler yazarak hayatımı devam ettirdim. Müjdat Gezen Tiyatrosu’nun da müzik direktörlüğünü yapıyorum. Müjdat Hoca’nın yazdığı birçok oyunun müziği bana ait. Yaptığım müziklerin hemen hepsini de kendim yorumluyorum. Ancak popüler olmak adına yapılması gereken müziği yaparak, müzik piyasasında tutunmaya, popülerliği yakalamaya, devam ettirmeye çalışmak bana göre değil.

Müzik ve aranjörlüğe nasıl başladınız?

İlkokul 4. sınıftaydım. O zaman Kocaeli’nin Gölcük İlçesi’nde oturuyorduk. Bölgede ilkokullar arası beste yarışması düzenlenmişti ve şarkım birinci oldu. Üretmekten hiç vazgeçmedim. Küçük bir klavyem vardı. Biraz büyüyünce babam onun büyük tuşlusundan aldı. Biraz daha kendimi geliştirdiğim yıllarda tek başıma piyano çalıp şarkı söylediğim programlar yaptım. Konservatuvara girene kadar da müziği hiç bırakmadım. Aranjörlük, küçük yaşlardan beri ilgimi çekerdi.

"ÇİZGİ FİLM MÜZİĞİ YAPMAYI SEVİYORUM"

Profesyonel müzik hayatına geçişiniz nasıl oldu?

Konservatuvar döneminde Kuşadası Altın Güvercin yarışmasına katıldım. Yarışmada en iyi söz, en iyi beste ve en iyi yorumcu ödüllerini aldım. Profesyonel hayatım bu yarışmadan sonra başladı.

Melih Kibar’la çalıştığınız bir dönem var. Nasıl buluştunuz?

Yıllar önce ilk albümümün kayıtları Melih Kibar’ın stüdyosunda yapılıyordu. Okumalarım esnasında Melih Bey, benim sesimi fark etmiş ve bu yaşta bu kadar düzgün şarkı söyleyen kim acaba deyip durmuş. Gel zaman git zaman aramızda müzikal bir sohbet başladı. Benim müziğin mutfağını daha çok sevmeme vesile oldu kendisi. Nitekim, görüntü üzerine yapılan her türlü müzikle ilgili bana çok büyük bir vizyon katmıştır.

Bu alanda yeni çalışmalarınız olacak mı?

Hepsi tüm hızıyla devam ediyor... Çizgi film müziği yapmayı ve çocukların hayal dünyasına dâhil olmayı çok seviyorum. Şu anda TRT Çocuk kanalında devam eden müziklerini yaptığım bir proje var. Yeni başlayacak olan başka bir proje de önümüzdeki günlerde yayımlanacak. Çok sevilen Köstebekgiller’in müziklerini de yapıp seslendirmiştim. Bu arada ‘Azap’ adındaki korku filminin müziğini yaptım.

"BANA TÜRKİYE’NİN İLK KADIN ARANJÖRÜ DİYORLAR"

Türkiye’nin ilk kadın aranjörü olmak nasıl bir duygu?


Benden başkası var mı, kesin bilemiyorum; ama bildiğim kadarıyla yok. Bu konuda bir ilksem bu beni çok memnun eder. Umarım benim gibi birçok insan çıkar. Benim aranjörlüğüm, pop müzikte bilinen anlamıyla başka şarkılara ve başka şarkıcılara altyapı yapmaktan ziyade, kendi yaptığım müziklere orkestrasyon ve altyapı yapmaktan yana.

Müzik dünyasında nasıl anılmayı tercih ediyorsunuz?

Sadece albüm yapan bir solist olarak değil; müzisyen, besteci, düzenlemeci kimliğimle de anılmak istiyorum. Tabii, yine fırsat buldukça kendi parçalarımı da yapmaya devam edeceğim.
Konular Röportaj