Selin Çakar yazdı: 'Kaderimin Yazıl(ama)dığı Gün'

"...Daha ilk sezonun sonu gelmeden neredeyse tüm karakterlerin komaya girme kredisi tükendi. Kaderimin Yazıldığı Gün ikinci sezona nasıl varacak, varsa da ikinci sezona ne kalacak hiçbir fikrim yok."

Selin Çakar yazdı: 'Kaderimin Yazıl(ama)dığı Gün'
KADERİMİN YAZIL(AMA)DIĞI GÜN


Hafta geçmiyor ki bu dizide bir felaket olmasın. Bombalar, kiralık katiller, cinayetler, trafik kazaları, vurulanlar, komaya girenler… Anlayacağınız bir felaketler silsilesidir gidiyor. Daha ilk sezonun sonu gelmeden neredeyse tüm karakterlerin komaya girme kredisi tükendi. Kaderimin Yazıldığı Gün ikinci sezona nasıl varacak, varsa da ikinci sezona ne kalacak hiçbir fikrim yok.


Mantığın sınırlarını aşan olayların hangi birini yazsam bilemedim. Bu dizinin ilk bölümünden beri söylediğim şeyin hala arkasındayım. Ben bu dizideki karakterleri bir türlü bütünleştiremiyorum. Maalesef bu dizinin hikayesi hiçbir şekilde gerçek hayattan bir kesitmiş hissi vermiyor.


En başta Kahraman karakterine hayat veren Özcan Deniz’in gözündeki o oyunculuk ışığı sönmüş gibi. İçinde yer aldığı önceki projelerdeki şevkinden eser yok. Sanki mecbur kalmış da oynuyormuş. Daha farklı bir hikayede çok daha farklı bir karakteri canlandırıyor olmalıydı. Neden bu kadar sıradan hatta modası geçmiş bir senaryonun içinde yer aldı gerçekten anlayamıyorum. On yıl önce oynadığı Asmalı Konak bu dizinin en az on seviye üzerindeydi. Hayat verdiği Seymen Ağa karakteri hala konuşuluyor. Seymen ve Bahar’ın o ele avuca sığmaz aşkı hala akıllarda. En son yer aldığı Karagül’deki rolüne devam etmesini tercih ederdim. Art arda yaptığınız bu kadar farklı işle çıtayı bu kadar yükselttikten sonra bu denli sıradan bir işin içinde yer almak hiç doğru bir tercih gibi gözükmüyor.

FENALIK GEÇİRTEN KARAKTERLERDEN GEÇİLMİYOR


Listemizin en başında otuz bölümdür bir türlü donukluktan kurtulamayan Elif(Hatice Şendil) var. Lütfen mümkünse Elif ve Kahraman’a öpüşme sahnesi yazılmasın. Kahraman birbirinden romantik cümleler kurarken Elif’in o ‘Ben kimim? Neredeyim?’ diyen bakışları kanalı değiştirmeme sebep oluyor. Her ne kadar Elif kanatsız bir melek, Defne(Begüm Kütük) ise kötülükler kraliçesi gibi gösterilmeye çalışılsa da olmuyor. Defne’nin tek istediği sevdiği adamdan çocuk sahibi olmakken bir anda kötü karaktere dönüştürülmesi hikayenin inandırıcılığına büyük bir darbe vurdu bence. Düşünsenize mutlu giden bir evliliğiniz var ama tek eksiğiniz bir bebek. Bir anda ortaya bir kadın çıkıyor. Kayınvalideniz tarafından sizin kocanızdan hamile kalması sağlanıyor. Sonra o kadın hem sevdiğiniz adamı hem de sevdiğiniz adamdan sahip olmak istediğiniz bebeği elinizden alıyor ve bu olayın kötü karakteri siz oluyorsunuz. Sizce de bu işte bir terslik yok mu?

İkinci sırayı ise otuz haftadır seyrettikçe insanı aşktan soğutan Maksut alıyor. Yani bir karakter bu kadar mı abartılır. Evli, çocuklu bir kadını sürekli taciz eden, her fırsatta belindeki silahı Elif’in kafasına dayayan, hayal aleminde yaşayan, kendini silah zoruyla sevdirmeye çalışan bir Maksut ve bu durumu bilmesine rağmen Maksut konusuna kalıcı bir çözüm bulmayan Kahraman. Maksut yetmezmiş gibi bir de araya Elif’in üvey abisi İbrahim’i soktular. İşe bakın ki Maksut aşkından, İbrahim nefretinden dolayı öldürmek istiyor Elif’i.

Üçüncü sırada ise ‘Allah düşmanımın başına vermesin’ diyeceğiniz türden bir kayınvalide olan Kıymet Hanım var. Bir hayal edin; öyle bir kayınvalideniz var ki bırakın sizin haberiniz olmasını kocanızın bile haberi olmadan başka bir kızın kocanızdan hamile kalmasını sağlıyor. Sizce de bu kadarı biraz abartı değil mi?  

Bu dizide benim favori çiftim Şükran ve Yakup’tur. Bu kadar zorlama olayın içinde gerçek duran bu iki karaktere Goncagül Sunar ve Hakan Meriçliler hayat veriyor. Bu ikiliyi bu diziden sonra bir romantik komedide izleyebilmeyi çok isterdim. Eminim ortaya çok eğlenceli bir iş çıkardı.

Velhasıl kelam dizinin reytinglerinin yüksek olması bende oluşan bu olumsuz hislerin hiç birini değiştirmiyor ve tüm bu olanlar bende dizinin adını ‘Beyin Yakan Felaketler Silsilesi’ olarak değiştirme isteği uyandırıyor.

NOT: Yapımcı ve senaristlerin yerinde olsam dizide Celal karakterini canlandıran Burçin Birben’i mutlaka değerlendirirdim. Yaşadığı büyük ihanetle aşka kapılarını kapatmış, her şeyden elini eteğini çekmiş bir karakter yaratır ve böyle bir adamın aşka yeniden aşık oluşunu, yıllardır duvarda tozlanan bağlamasının tellerine nasıl yeniden dokunduğunu yazardım. Hikayenin ayrıntıları bende saklı kalsın ama Burçin Birben böyle bir hikayenin kesinlikle başrolünde olabilirdi. Özellikle Sevimli Tehlikeli filminde canlandırdığı Mustafa karakteri Burçin Birben’in böyle bir rolün altından hakkıyla kalkabileceğini  fazlasıyla gösterdi bence.

Selin Çakar / [email protected]
www.twitter.com/sLn_kRy