Selma Ann Desmond'un kardeşinden çarpıcı açıklamalar!

Hürriyet Gazetesinden Ayşe Armana konuşan Neriman Erman, ablası Selma Ann Desmondu anlatan bir kitap yazdı.

Selma Ann Desmond'un kardeşinden çarpıcı açıklamalar!

Ali Taran ve Ayşe Özyılmazel hakkında çok çarpıcı açıklamalar..

Ali Taran ve Selma Ann Desmond'un hayatını ve Desmond'un yaşadığı sıkıntılı günlerini anlattığı kitabı Ayşe Arman'a anlatan Neriman Erman çok çarpıcı açıklamalar da yaptı..

Ablanızın ölümü çok acı ama ortada da bir aşk var...

- Aşk olduğuna inanmıyorum. Ayşe Özyılmazel için belki başka bir hayata geçişin hayaliydi, bir kurtuluştu. Büyülenmiş de olabilir. Çünkü Ali Taran büyülenilmeyecek adam değil. Ama aşk olmadığı kesin. Aşk, içinde merhamet de barındırır. Orada ölen biri varken nasıl bu kadar acımasız olabilirsin?

İyi de Ali Taran'ın hiç mi sorumluluğu yok? Ondan niye merhamet göstermesini beklemiyorsunuz da yeni eşten bekliyorsunuz?

- Ali Taran'ınki de kolay açıklanabilecek bir şey değil. Üç yıl boyunca ablama baktı. Elleriyle pansuman yaptı. Sonunda o da hastalandı bence. Hasta yakınları da rahatsızlanır.
Niyetiniz, ablanızı üzenleri unutulmasın diye tarihe kaydetmek mi?

- Bunu isteyen ablam. Onu üzenlere söyleyecek sözü vardı. O düğüne gidenler çok canını yakmış. Düğün için süslemeleri yapan kişi, eski eşin ablam olduğunu öğrenir öğrenmez, işi bırakıp gitmiş. Fatih Terim'in eşiyle kızı tamamlamış süslemeleri. Bu da ablamı çok acıtmış. Çünkü arkadaşlar. Semiramis Pekkan'a da kırılmış, çünkü komşular. İki üst katında oturuyor. Düğünün ev sahipliğini de o yapıyor.

Ama o düğüne gidenler sadece ablanızın değil, Ali Taran'ın da arkadaşı...

- Evet ama her şey bir tercih hayatta. Gitmeyenler de var Acun gibi, Cem Yılmaz gibi. Öyle davranan başkaları da var. Söz konusu olan, eski eş değil, ölümün pençesindeki kanserli bir eski eş. Hülya Avşar kırgın oldukları arasında. Ali'yle dedikoduları çıktığında neden beni arayıp da rahatlatmadı diye. Ablamın vefatından sonra beni delirten biri oldu, o ayrı…

Kim o?

- Oya Germen.

Ne yaptı ki?

- Televizyonda “Nasıl olsa ölecekti…” türünden bir cümle kurdu. Yani “Hastaydı, evlenmeselerdi de ölecekti” gibisinden. O da kendi kızına yanıyor, “Benim kızım kollarımda eriyor” diye. İyi de ablam daha henüz annemin kollarında yeni vefat etmişken, çıkıp böyle bir şey söylenir mi? Bu iki durum kıyas kabul eder mi? Hem kim kimin ölüm tarihini bilebilir? Ama işte hayat, kendi intikamını alıyor. Yaptıklarımız yanımıza kalmıyor. Bir kadın bir yerde ölürken, onu çok incitecek bir şekilde düğün, parti yaparsan, havuzlara atlarsan, o eğlencenin, o kahkahaların bir bedeli oluyor.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN