Sema Denker yazdı: "Evlilik sözleşmesi mi yap dediler?"

Meydan Gazetesi'nden Sema DENKER'in yazısı...

Kıvanç Tatlıtuğ'un evliliğinde bir tuhaflık var, kokusu yakında çıkar demiştim...

Dediğim çıktı...

Anne ve baba Tatlıtuğlar'ın düğüne katılmama sebebi meğer rahatsızlık değil, bu evliliğe onay vermemesiymiş... Anne Nurten Hanım'ın sosyal medya paylaşımlarına bakılırsa, Başak Dizer istenmeyen gelin...

Peki ama neden?

Başak'ın Kıvanç'tan 3 yaş büyük ve dul olması mı sebep?

Olabilir... Bu da bir ihtimal...

Ama bana göre, 33 yaşındaki Kıvanç Tatlıtuğ'un evliliği, ailesi tarafından erken alınmış bir karar olarak görülüyor...

Bir diziden trilyonlar kazanıyor Kıvanç... Yani altın yumurtlayan tavuk... Gelinlerinin bir hali hoşlarına gitmediyse, "Yandı oğlumuz" diye düşünmüş olabilir aile... Belki de evlilik sözleşmesi yapmasını istediler. Kıvanç kabul etmedi. Perde arkasını bilemeyiz.

Herkes kendince haklıdır... Belki aile haklı, belki Kıvanç. Ancak hayat tecrübelerden ibarettir. Herkes yaşayıp ve görecek. Kim haklı, kim haksız...

*****

ÇARE İDAM

"Şeytana uydum..."
"O da istiyordu..."

Sapık zihniyetlerin sözleri hep aynı... Ne söylemler değişecek ne de kadına tecavüz bitecek...

Çünkü... Ne yasalar yeterli ne de uygulamalar...

Tek çözüm var; Elektrikli sandalyede idam... Bu ülkede, başta tecavüz olmak üzere bazı suçlar için İDAM geri gelmelidir... Tek çare budur... Kadın vekillere ve bakanlara sesleniyorum; Lütfen mecliste onlarca, yüzlerce defa idam cezasını gündeme getirin...  Ne hazırlamanız gerekiyorsa hazırlayın, uğraşın... Bıkmadan, usanmadan... Bu meseleyi ancak ve ancak kadın dayanışması çözecek...

"Lanetliyoruz" demekle sorunlar çözülmüyor. Toplum olarak herşeyi lanetlemekten başka birşey yapmıyoruz zaten... Biraz vicdan sahibiyseniz, şu yasaları değiştirin... Başlarım Avrupa Birliği bilmem nesine!.. Yazık bu ülkenin kadınına, fidanlarına. Tecavüzcü idam edilmeli... Nokta... Bunun başka çözümü yoktur... Nokta... Gerisi boştur... Nokta...

*****

BAŞLARIM İYİ HALİNE!

Maden konu yasalar ve uygulamadan açıldı... İşte bir örnek daha... Oyuncu Pamir Pekin, 2.86 promil alkollü araç kullanırken trafik polislerine yakalanmış. Sonrasında ne olmuş bir bakalım;
Savcılık tarafından soruşturma başlatılmış...

Oyuncu ifadesinde suçunu kabul etmiş... Savcılık 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açmış...

İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi, suçun kanıtlandığına karar vererek Pekin'e 55 gün hapis cezası vermiş... İyi hali ve sabıkasız olması nedeniyle ceza 25 güne indirilmiş... Mahkeme hükmün geri bırakılmasına karar vermiş... Kısacası serbest bırakılmış yani... Oyuncu aynı suçu beş yıl boyunca bir daha işlemezse bu cezada sicilinden silinecekmiş... Vay vay vay... Ne büyük ceza... Arkadaşın sadece beş yıl sicili temiz olmayacak, o kadar!

Oysa bu konuda kanunlar çok sert ve net olmalı... Şimdi bunu Pamir Bey için demiyorum. Alkollü araç kullanmanın cezası 55 gün mü, başlarım iyi haline falan... O kişi 55 gün yatacak... Bitti... 55 gün bile az... En az 3 ay yatmalı... Amerika'da, Avrupa'da böyle... Kurallar, cezalar çok sert ve acımasız... Biz de hep bir boşluk, hep bir açık. Bu nasıl bir şeydir Allah aşkına?

Daha çok yakın bir zamanda Sinan Çetin'in oğlu, bir polis memurunu öldürdü... Alkollü diresiyona geçtiği için... En az 3 yıl en fazla 22,5 yıl ceza öngörülüyor... Size söyleyeyim... İyi hal, miyi hal falan fistan derken 3-5 yıl yatıp çıkacak... O kadar yatarsa bile iyi... Vay gidene... Adalet sistemi bu kadar adaletsizken, daha çoook canlar yanar canım ülkemde, çook...
 
SEMA DENKER - MEYDAN GAZETESİ / [email protected]