Sercan Badur 'Babam ve Ailesi' ile dönüyor!

Pazartesi akşamı Kanal D’de ilk bölümüyle ekrana gelecek ‘Babam ve Ailesi’ dizisinde "Mert" karakterini canlandıran Sercan Badur, “Gençliğini yaşayan, enerjisi yüksek birini oynamak içimde ukteydi. Bu rol benim için biçilmiş kaftan” dedi.

Sercan Badur 'Babam ve Ailesi' ile dönüyor!
Milliyet'ten Senem Aydın'ın röportajı...

- ‘Babam ve Ailesi’ni neden seçtiniz?


‘Güllerin Savaşı’, kariyerimde kilometre taşı diyebileceğim bir proje oldu. O bittikten sonra açıkçası doğru ve dikkatli kararlar almam ge- rektiğini biliyordum. ‘Babam ve Ailesi’ni ilk okuyan oyunculardan biriyim, senaryoyu çok beğenmiştim. Yönetmenimiz, Ayça Bingöl, Bülent İnal ve Ceyda Düvenci’nin içinde olduğu oyuncu kadrosu... ‘Hayır’ demem için hiçbir sebep yoktu. Ayça ve Eva Dedova ile önceden tanışıyoruz zaten. Kendimi hiç yabancı hissetmedim. Bütün ekip çok güzel bir enerji yakaladık. Tabii ki en önemlisi rol. Rolün boyutluluğu ve çatışmaları çok hoşuma gitti.

- Canlandırdığınız Mert nasıl biri?

Üniversitede, belki de hayatının en güzel dönemini yaşıyorken bir kaza geçiriyor. Hayatını değiştiren kaza değil, sonrasında öğrendiği şeyler... Öz babasının başka bir ailesinin olduğu gerçeği onu ters köşeye yatırıyor.

Bu çatışmanın üzerinden karakteri kurmak çok keyifli. ‘Güllerin Savaşı’nda engelli bir vatandaşı oynadığım için gençliğini yaşayan ve enerjisi yüksek birini canlandırmak içimde ukteydi. Mert, öyle bir karakter. Dördüncü bölümle birlikte değişimini göreceğiz. Bu rol benim için biçilmiş kaftan.

- Adana’daki çekimler   nasıl geçti?

Güzel anılarımız oldu. Sıcaktan setin durduğunu biliyoruz. Darbe oldu set durmadı, sıcaktan set durdu. İlerleyen dönemlerde tekrar Adana’ya gitmemiz söz konusu olabilir.

- Hep çok iyi oyuncularla kamera karşısına geçtiniz. Şanslı olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Bu konuda gerçekten şanslı olduğumu, şansımı da iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Yönetmenimiz Nihat Durak en ufak karakteri bile konservatuvarlı seçti. Bence bu işimizin en büyük artılarından biri. Oyunculuk üzerine set aralarında konuşabilecek çok şey buluyoruz.

- ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ ve ‘Güllerin Savaşı’, şimdi de ‘Babam ve Ailesi’... Tercihiniz dram dizilerinden mi yana?

Gençlik işleri için de çok teklif geldi ama kariyerime drama üzerinden devam etmek istedim. Başrol oynamak gibi bir psikolojiye hiç girmedim. Karakter oyunculuğunu tercih ediyorum. Onu da daha çok dramada yakalayabiliyorsunuz. Benim için önemli olan, yazılan rol ve tek renkte olmaması.

- Dizi dışında gündeminizde neler var?

Yazın yapımcılığını Alihan Yalçındağ’ın yaptığı, Murat Buldanlı’nın yazıp, yönettiği kısa bir filmde rol aldım. Amerika’daki birçok festivale gönderildi. Beste Kökdemir, Reha Özcan ve Alper Saldıran gibi iyi isimler var kadroda. Şimdi ikinci film için Amerika’ya gitmem söz konusu. sinema yapmayı çok istiyorum. Bence sinema oyunculuğun en güzel alanı.

- Türkan Şoray’la tartıştığınız için ‘Uzaklarda Arama’ filminde kadro dışı bırakıldığınız yazılmıştı. İşin aslı nedir?

Tamamen yanlış, ben sete dahi çıkmadım. Türkan Hoca’nın set takvimi ertelendi. Yeni çekim tarihi ‘Güllerin Savaşı’ dizisiyle çakıştığı için projede yer alamadım. Takvimler uyuşmadığı için iptal edildi yani. Yoksa benim Türkan Hoca’ya öyle bir saygısızlık yapmam söz konusu değil.

- Rol aldığınız ‘Burada bugün’ oyunu devam edecek mi?

Evet. Mekan Artı’da Büşra Develi’yle birlikte rol alıyoruz. Tiyatro olunca akan sular duruyor bende. Hayatımın her döneminde yapmak istiyorum.

‘Sokakta ikizimle beni karıştırıyorlar’

- Oyunculuk maceranız nasıl başladı?

Kendimi bildim bileli oyuncu olmak istedim. Ama asıl çıkış noktam, ikiz kardeşim. Tek yumurta ikiziyiz. Çok dikkat çekiyorduk. Tiyatro günleri, dans yarışmaları derken hep sahnedeydik.

Lise sondayken babamın kuzeninin evine gitmiştik. O gün çekilen fotoğraflarımızı İnan Abi Facebook’a koymuş. Harika Uygur’un o kareleri görmesiyle serüven başladı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ni kazanınca elimden iyice tuttu. İnan Taptık ve Harika Uygur’un bu süreçteki desteğini hiçbir zaman unutamam.

- Kardeşiniz Caner oyunculuğa devam etmedi mi?

O şu an uluslararası ticaret yapıyor. Hiçbir zaman oyuncu olmak istemedi. Ama belki birlikte bir reklam projesinde rol alırız, gelen teklifleri değerlendiriyoruz.

- Babanız sizi karıştırıyormuş sanırım....

Lise döneminde bir ara karıştırıyordu, öyle anılarımız var. Sokakta da ikiz kardeşim Caner’i ben sanıp haber yapabiliyor.  

- Canlandırdığınız karakterlerle dikkat çekmeyi başardınız. “İyi oyuncu” yorumları motive ediyor mu?

Umarım bu düşünceler devam eder. Kaygılarımız, korkularımız her zaman oluyor. Ama ne olursa olsun üzerimize düşen, karakterimizi en iyi şekilde oynayabilmek ve beğendirebilmek.

Yorumlar tabii ki motive ediyor ama bunu iyi değerlendirmek bizim elimizde. Çünkü oyunculuğun limiti yok. Sürekli kendimizi geliştirip, deneyimler kazanmalıyız. 
Konular Röportaj