Sibel Taşçıoğlu: "Çağatay, egosuz bir oyuncu!"

Sibel Taşçıoğlu, sona eren ‘Medcezir’ dizisinde Çağatay Ulusoy’un annesi rolüyle hafızalara kazındı.

Sibel Taşçıoğlu: "Çağatay, egosuz bir oyuncu!"
Sibel Taşçıoğlu'nun Akşam'da yayınlanan röportajı..

Bursa’da ilk tiyatroyla nasıl tanıştınız?

Oyunculuğa olan yeteneğimi sanırım babamdan almışım, kendisi çok espirili ve komik bir insandı. Bir olayı anlatırken mutlaka canlandırarak anlatır. Çocukluğumdan üniversiteye kadar hep konservatuvarda okuma hayalim vardı. Bir gün yolda babamla giderken bir arkadaşıyla karşılaştık. Tesadüf oğlu da Bursa Devlet Tiyatrosu’nun müdürüymüş. Böylelikle ben de 1995 yılında tiyatroda oyunculuk kurslarına başladım. O sezon Devlet Tiyatrosu’nun çocuk oyununda oynayarak oyunculuğa adım atmış oldum.

İstanbul serüveniniz nasıl başladı?
1997 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı kazandım, 2001’de mezun oldum. Yıldız Kenter’in öğrencisiyim. Çok şanslıyım, bu süreçte televizyon dizilerinde de rol aldım. İlk dizim Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden rahmetli Erdoğan Tokatlı’nın çektiği “Dilber” oldu. Şöyle bir geriye bakıyorum da Türk sinemasının önemli yönetmenleriyle çalışmışım... Yılmaz Atadeniz, Şerif Gören, Ümit Efekan, Temel Gürsu, Orhan Oğuz ve Zeki Alasya...

TELEVİZYONDA KENDİMİ İZLEYEREK HATALARIMI GÖRMEK İSTERİM

Ekran karşısında yanlışlarınızı gördüğünüz zaman kendinizi eleştirir misiniz?
Kimi oyuncu kendini seyretmekten pek hoşlanmaz ama ben kendimi her zaman seyrederim. Neyi yapamadığımı görmek isterim, hatalarımı görmenin bana çok büyük katkıları olduğunu düşünüyorum.

Hem tiyatro hem dizi oyunculuğu yaptınız. İkisi arasında çok fark var mı?
Ben ikisini ayırmıyorum, şöyle ki ikisi de benim mesleğimin bir parçası, seslendirme de öyle mesela. İkisinden de aldığım tatlar farklı ama tiyatroda seyirciyle sıcak bir iletişim içindesiniz, göz gözesiniz sanki ağzınızdan çıkan bir kelimeyi bir daha geri alma şansınız yok. Televizyonda da milyonlara ulaşıyorsunuz, bu çok önemli.

Medcezir dizisinde Çağatay Ulusoy’un annesini oynamak nasıl bir duyguydu?
Çağatay Ulusoy, çok genç, çok tatlı ve bu işi de ciddiye alan biri. Birbirimize bir şeyler katabildiysek ne mutlu tabii… Hayranı da oldukça fazla. Çağatay’ın annesi olduğum için hem de oğluna düşkün bir anne olduğum için beni de çok sevdiler ve benimsediler. Hatta arada nefret edenler de olmadı değil…

Serenay Sarıkaya ile Çağatay Ulusoy ile çalışırken zorluk yaşadınız mı?
Genç yaşlarına rağmen ikisi de gerçekten egosuz.Rollerine çok çalışıyorlar, yaptıkları işi seviyorlar ve saygı duyuyorlar. Kendilerini hep geliştirmeye devam ederlerse başarılarının artacağına eminim.

SERİ KATİLİ OYNAMAYI İSTERİM

Dizi bitti. Peki yakın zamanda var mı yeni projeler?

İlk önce 1 aylık gibi bir tatil planım var. Gelen projeler oluyor tabii ama tatil dönüşü bunları sakin kafayla değerlendirmek istiyorum.

Hayalinizde oynamak istediğiniz bir rol var mı?
Ben seri cinayet filmlerini ve seri katil karakterleri çok severim. Evet ya bir seri katili oynamayı çok isterdim. Ha bir de izlediğim bir dizi vardı. Amerikalı aktris Chloe Sevigny transseksüel bir kadını canlandırıyordu üstelik bir de kiralık katildi, böyle bir rol gelse süper olmaz mı? (Gülüyor). Bence iyi olur.

Medcezir’deki pavyon kadını rolü sizin için zor muydu?
Pavyon şarkıcısı aslında... İnanır mısınız ama bu benim 3. pavyon şarkıcısı rolüm. Tecrübeliyim yani.. Yüzümdeki hüzünlü ifadeyi acıların kadını rollerinde iyi kullanıyorum galiba… Zorluğuna gelince, şarkılarda zorlanıyordum biraz, çünkü arabesk şarkı hem çok dinlemem hem de şarkı sözlerini çok bilmem.

Boş zamanlarınızda neler yapmayı tercih edersiniz?
Gün aşırı yüzmeye çalışıyorum. 1 yıldır kickbox, thaibox derslerine gidiyorum. Kickbox’ta yumruk ve tekme, thaibox da hem yumruk hem tekme ek olarak diz ve dirsekleri de kullanıyoruz. Günlük hayatta yüklendiğim negatif enerjiyi kickbox yaparak pozitife çeviriyorum. Ayrıca akıl ve beden koordinasyonunu sağlaması açısından sahne üzerinde bana katkısı olduğunu düşünüyorum. 
Konular Röportaj