Taha Özer: 'Ailemin parasını yemiyorum'

Sosyal medya fenomeni Taha Özer, ‘Kan Kırmızı’ isimli single çalışmasını müzik piyasasına sundu.

Taha Özer: 'Ailemin parasını yemiyorum'
Taha Özer'in Akşam'da yayınlanan röportajı...

Sosyal medya Playboy’u lakabını nasıl aldınız?

Sosyal medyadan tanıyanlar sosyal medyada, günlük hayatımdan beni yakın tanıyanlar kendiliğinden bu yakıştırmayı yaptılar diyebilirim. Buna en büyük sebep, özel hayatım, yaşam şeklim ve kadınların ilgisi oldu. Üstelik en önemlisi de benimle yakından tanıştıktan sonra bu düşüncelerinin değişmemesi oldu.

- Single çıkarmaya nasıl karar verdiniz?

Etrafım yıllarca baskı kurdu bana. Beni yakından tanıyanlar özellikle bir gün böyle bir proje yapacağımı söylüyorlardı. Kendimi tanıyamaya başladıkça bu düşünceye inancım arttı. Zaten iyi olmayacağını düşünmediğim hiçbir işe girişmem yapım gereği. ‘Kan Kırmızı’sı yayınladığı ilk üç günde 1 milyon izlemeyi yakaladı.

AİLEMİN PARASINI YEMİYORUM

- Aynı zamanda DJ’lik yapıyorsunuz. Birçok ismin DJ’lik yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?


Evet! Çok sayıda sözde DJ var. Bazı arkadaşlarım gerçekten yolunda hızla ilerlerken bazıları da neyle ilgilenip daha popüler olsam derdinde maalesef. Şimdilerde en yüksek talep sosyal medyada. Özellikle  snapler’de ben de görüneyim ismim geri kalmasın kafası yaşanıyor. Bir de kime elimi sürsem DJ oluyor. İşe ilk başladığımdan bu yana midye dolmacım bile DJ oldu. Görünce dolup kalıyorum. Bu duruma sevineyim mi şaşırayım mı bilemiyorum.

- Ünlü bir ayakkabı firmasının genç varisisiniz? Bunun imkânıyla yaşamak varken neden müzik?

Ailemin maddi durumun iyi olması benim başka bir alanda iyi işler yapmama neden engel olsun. Yani sadece aile parası yiyen ve hiçbir iş yapmayan bir kişi olsaydım daha mı iyi olacaktı. Ailem ayrı ben ayrı bir bireyim. Türk basını beni hep bu noktada yakalamaya çalışıyor. Aslında beni biraz yakından tanısalar böyle düşünceler de ortadan kalkacak. Ben yahu, deli, hızlı bir çocuk.

BENDEN SEVGİLİ OLMAZ

- Genç kızların size davranışları değişiyor mu?


Değişeni çok, aynı kalanı yok desem yeridir. İlgi çok yüksek, görüşmek buluşmak bir şeyler paylaşmak istiyorlar. İmkân olduğunca hoşlandığım bir kız olduğunda görüşüp zaman geçirmeyi ben de seviyorum. Kadınlar, tanışma biçimi olarak Türk filmlerini çok yaşamak istiyorlar. Ama sonuçta öyle ya da böyle hayatlarında olmamı istiyorlar. Yani anlıyorlar ben den sevgili olunmayacağını. Erkek arkadaşlarım da ise durum şöyle; ikiye ayrılıyorlar. Bir prim çabası içinde olanlar ve kendini ünlü etmeye çalışanlar, ikincisi o taraklarda bezi olmayanlar…
Konular Röportaj