Tolga Çevik: 'Ata Demirer benim silah arkadaşım'
Tolga Çevik "Film yüzde 98 beğenildi. İki saat durmadan gülünen bir film olamaz" dedi.
OYUNCULARIMIZ BANKO
Filmle ilgili nasıl eleştiriler alıyorsunuz?
Twitter’dan takip ediyorum; 250 "Muhteşem" yorumu varsa, bir-iki
tane de "Ben daha iyi bir film bekliyordum" şeklinde yorum var. Ama
olumsuz eleştirileri bile medeni bir dille ifade eden
arkadaşlarımıza buradan teşekkür etmek istiyorum. Kısacası film
yüzde 98 oranında beğeniliyor. Neticede âlemi cihan bir şey
yapmıyoruz, insanlara güzel vakit geçirtmek istiyoruz. Ayrıca
dünyada iki saat durmadan gülünen bir film de olamaz. Böyle
beklentileri olan varsa yanlış yolda!
Filmin hikayesinin yazım aşaması ne kadar
sürdü?
Benim oynayacağım adam zaten belliydi. Yanına filmimizde olduğu
gibi yan karakterler koymamız gerekiyordu. Seyirciye eğlenceli
vakit geçirtebilmemiz için hikayenin basit olması gerekiyordu.
"Hikaye çok basit" diyenler de oluyor. E ben zaten söylüyorum basit
olduğunu... Hem benim mizah anlayışımı filme koyup hem de karman
çorman hikaye anlatırsanız, hiçbir şeyin tadını alamazsınız.
Oyuncuların seçim aşamasından biraz bahseder
misiniz?
Oyunculara, senaryoyu birlikte yazdığımız
Levent Pala ve yapımcımız Necati Akpınar’la karar verdik.
Arkadaşlarım da tabii bazı önerilerde bulundu ama ben evli, çocuk
sahibi bir aile babasıyım. Mahalle hayatını seven bir adamım.
"Kusura bakmayın o oyuncunun yaşam tarzını sinemada görmek
istemiyorum, o insanı filmimde istemiyorum" diyerek önerileri
reddettiğim de oldu.
Oyuncu olarak neden uzun süredir ortalıkta görünmeyen
isimleri tercih ettiniz?
Öncelikle arkadaşlarımın hepsi tiyatro kökenli... Banko isimler,
onlar iskele babası gibidir. İstediğiniz gemiyi onlara
bağlayabilirsiniz. Onlardan hiçbir şey kaçmaz! Türkiye’de film
çekiyorsanız, her an taşlanmanız mümkün! O nedenle oyuncularımızın
banko olması gerekiyordu.
İFTİHAR EDİLECEK DURUM
Film ortaya çıktıktan sonra oyuncu arkadaşlarınızdan "Tolga keşke
beni de düşünseydin" şeklinde bir sitem geldi mi?
Henüz kimsenin yanına gitmedim ama mutlaka gelecektir. Gerçi aklı
başında arkadaşlarım "Demek ki bu role uygun değilmişim" der.
Türk sinemasında son yıllarda gözlenen hareketliliği
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son 7-8 senedir Hollywood’un; Türkiye’ye bakıp "Bu ay sizde ne var,
ona göre film göndereceğiz?" diye sorması, iftihar edilecek bir
durum! Eminim bir süre sonra yabancı filmler de sinemalarda azınlık
olarak kalacak.
ATA SİLAH ARKADAŞIM ARAMIZDA SORUN OLAMAZ
Twitter’da ’Berlin Kaplanı’ ile ilgili bir eleştiri yazdığınız
ancak sonra tepki gösterilince sildiğiniz
söyleniyor...
Hayır efendim, öyle bir şey yok! "Sinemanın halini gördüm, kendi
filmimle ilgili de umutlandım" diye tek bir cümle yazdım, o kadar!
Sonra bir baktım ki insanlar "Demek onun filmini beğenmedin" demeye
başladı. Ben böyle bir şey demedim ki! Ama baktım ki saldırılar
çoğaldı; ’Aman arkadaş ben sizinle daha fazla uğraşamayacağım’
diyerek geri çekildim. Twitter; önüne gelenin salladığı bir site.
Arkasından da yazdıklarımı anlamayan, kusura bakmasınlar ama geri
zekalılar için; "Güzel bir filme gittim, eğlendim ve kendi filmimle
ilgili de umutlandım" diye bir açıklama yazdım.
’Bizi üzmek istiyorlar’
Yani Ata Demirer ile aranızda bir gerginlik söz konusu
değil...
Söz konusu bile olamaz. Kendisi çok sevdiğim, çok değer verdiğim
bir arkadaşım. Hatta filmi ile ilgili canını sıkan diğer konularda
da tavrımı net olarak ortaya koydum. Çünkü aynı şeyleri yapıyoruz;
yazıyoruz, oynuyoruz, yönetiyoruz. İnsanlar dokuz saat mesaiden
sonra bu filmleri izleyerek streslerini atsınlar istiyoruz. Çok
riskli bir iş yapıyoruz. Dolayısıyla benim silah arkadaşımla aramın
bozulması mümkün olabilir mi? Komedyenler birbirlerine düşman
olamaz ama onları birbirlerine düşman etmeye çalışanlar vardır. İki
ayrı meslekten olanlar birbirine gıcık olabilir, birbirlerinin
mesleğini kıskanabilirler. Ama bizim işimiz aynı! Ne alıp
veremediğimiz olabilir ki? Bence böyle kaplara sıkıştırmaya
çalışmasınlar, boşa vakit harcıyorlar. Çünkü birisi bir şey yazıyor
ama ben ona cevap vermiyorum. Sonra kendisi gidip evde kuduruyor.
Biz insanları eğlendirmeye çalışıyoruz ama bizi üzmenin
peşindeler!
EŞİMİN YORUMU ÖNEMLİYDİ
Eşiniz Özge Hanım filmi beğendi mi?
Benim bu projede yorumunu merak ettiğim tek isim oydu. O da
beğendiğini söyleyince çok mutlu oldum. "Bu proje senin için başka
bir pencere açacak" dedi.
Kayınbiraderiniz Cem Yılmaz filmle ilgili ne yorum
yaptı?
Gala gecesine gelemedi çünkü aynı saatte oyunu vardı. Ama bu hafta
sonu izleyecek ve arayıp yorumunu bana bildirecek.
Çocuklarınızla aranız nasıl?
İşlerin yoğunluğundan çocuklarımı göremiyorum. Bu yüzden de anneye
daha fazla görev düşüyor. Ama Özge çok iyi bir anne olduğu için bu
konuda içim rahat...
TV SEYİRCİSİNİ YORDUM!
’Komedi Dükkanı’ programı çok ilgi görüyordu. Bu yıl ekranda
olmayacak mısınız?
Bu yıl açıkçası televizyon
ekranlarında olmayacağım. Çünkü televizyon seyircisini yorduğumu
düşünüyorum. Biraz çekilip gözlere bayram ettirdikten sonra bir
film daha yazacağım. Tek kişilik bir gösterinin de hazırlığı
içindeyim.
LÜKS ARABA MERAKIMI ÖLDÜRDÜLER
Lüks arabalarınız da çok konuşuluyor...
Lüks araba seven bir adamım. Evet, lüks araba alıyorum ama onun üç
katı kadar da vergi veriyorum. Kimse kusura bakmasın ama herkes
aldığım arabanın fiyatıyla ilgileniyor, kimse "Ne kadar vergi
veriyorsun?" diye sormuyor.
KENDİNİ GERİLETİRSİN!
"Oturduğu yerden insanları güldürüp para kazanıyor" diye mi
düşünüyorlar acaba?
Rahatsız olmayı anlarım ama
kıskanmayı anlamıyorum. ’Yiğidi öldür ama hakkını ver’ demişler.
Çünkü adam yapıyor! Sen onu kıskanmakla kendini geriletir,
karşındakini ileri fırlatırsın!
Lüks otomobil merakınızı rafa mı kaldırdınız
peki?
Soğuttular beni gerçekten! Ne yapayım seviyorum lüks arabaları,
bunu eşim de biliyor. Kırk yılda bir arabayla gezer dolaşırdım, onu
da bitirdiler. Kullanmıyorum artık araba filan! Bu belki yaşla
ilgili de olabilir. Eskiden beni daha çok cezbediyordu ama artık
etmiyor.
Başak Çokan