TSK'dan çok sert yanıt!..

Akşam gazetesinde TSK’da Gülen cemaati üyelerinin yer aldığı ve bunu deşifre etmek için Genelkurmay’ın ekip oluşturduğu haberine karşı “Dedikodu mahiyetinde maksatlı yorum” değerlendirmesi yapıldı.

TSK'dan çok sert yanıt!..
Milliyet'te yer alan habere göre Genelkurmay Başkanlığı; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) komuta kademesinde Fethullah Gülen cemaatinin paralel yapılanması çerçevesinde 40 general-amiralin yer aldığına ilişkin habere sert tepki gösterdi. Genelkurmay açıklamasında, dedikodu mahiyetindeki maksatlı yorumları medyaya sızdıranlar hakkında hukuki yollara başvurulacağı belirtildi.

Paralelci Paşa avı

Akşam gazetesinin önceki günkü manşet haberinde şu ifadeler yer almıştı:
“Derin yapının yuvalandığı TSK’da ‘paralelci paşa’ avı... Başbakan’ın talimatıyla üç aydır çalışan ekip 40 general ve amiralin örgüte çalıştığını tespit etti. Bir kuvvet komutanı da paralellere hizmet ediyor. Temizlik Yüksek Askeri Şura’dan önce... Paralel örgütün yoğun şekilde sızdığı kurumların başında gelen Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ‘darbeci avı’ için düğmeye basıldı. Bizzat Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla oluşturulan özel ekip, derin örgütü deşifre etmek için 3 aydır çalışıyor.”

Gül tepki göstermişti

Aynı zamanda TSK’nın Başkomutanı olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, önceki akşam yaptığı açıklamada, bu yayını büyük bir sorumsuzluk örneği olarak nitelendirmişti.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Son günlerde bazı basın ve yayın organlarında yayımlanan yazılarda ve programlarda; TSK’ya mensup bazı personelin gündemde olan bir yapılanma ile ilişkili olduğu iddia edilerek TSK’yı hedef alan haber ve yorumlara yer verilmektedir. Anılan haber ve yorumlarla, TSK içinde hiyerarşi ve disiplin dışı oluşumların teşkilatlanabildiği imajının yaratılmak istendiği üzüntü ile izlenmektedir. Kamuoyu nezdinde TSK’nın kurumsal kimliği ile mensupları hakkında olumsuz algı yaratma çabasını içeren iddia ve yorumların, hiçbir hukuki, insani ve vicdani dayanağı bulunmamaktadır.

MİT’ten belge gelmedi

İleri sürülen iddiaları araştırmak ve gerekli idari/adli işlemleri yapabilmek için bugüne kadar resmi istihbarat makamlarından somut hukuki hiçbir bilgi ve belge TSK’ya ulaşmamıştır.

Diğer taraftan, TSK’nın, Anayasal ilkelere bağlı, yüce Türk milletinin ve devletinin hizmetinde, sadece yasalarla ve Hükümet direktifleriyle kendisine verilen görevleri yapan anayasal bir kurum olduğu bilgisi birçok defa kamuoyu ile paylaşılmıştır. Her türlü yıkıcı, bölücü ve yasadışı kişi ve oluşumlardan TSK’nın temizlenmesinin yasal bir görev ve sorumluluk olduğuna inanılmaktadır. TSK bu konu üzerinde önemle ve hassasiyetle durmuştur ve durmaya devam etmektedir. Ancak somut bilgi ve belgeye dayanmayan dedikodu mahiyetindeki maksatlı haber ve yorumlar ile TSK’nın ve mensuplarının yıpratılmaması ve ayrışmalara neden olunmaması için ülkesini ve milletini seven, ülkemizin birlik ve beraberliğine sözde değil özde önem veren her vatandaşımız tarafından azami hassasiyet gösterilmesi gerekliliğine inanılmaktadır.

Kasıtlı sızdıranlar...

TSK’nın kurumsal kimliğini ve personelini ilgilendiren her türlü iddia, titizlikle araştırılmakla birlikte somut bilgi ve belgeye dayanmayan kişileri karalamaya matuf haber ve yorum yapan ve bunu kasıtlı olarak medyaya sızdıran kişiler hakkında da hukuki yollara başvurulmuştur ve başvurulmaya devam edilecektir.”


Başbakanlık: 'Gerçeği yansıtmıyor'

Başbakanlık; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) komuta kademesinde Fethullah Gülen cemaatinin paralel yapılanması çerçevesinde 40 general-amiralin yer aldığına ilişkin haberin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Başbakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızma girişimleriyle alakalı olarak dün (önceki gün) bir günlük gazetede yayımlanan haber çerçevesinde, söz konusu girişimi araştırmak üzere Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla özel bir ekip oluşturulduğu biçimindeki iddia gerçeği yansıtmamaktadır. Demokratik bir hukuk devleti olan ülkemizde, TSK da dâhil olmak üzere resmi kurumlara yönelik her türlü gizli yapılanma girişimleri karşısında neler yapılacağı yasalarla belirlenmiş durumdadır. Devlet kurumlarının bu tür girişimlere karşı hukuk sınırları çerçevesinde gerekli hassasiyeti göstermekte olduğunun dikkate alınması, herhangi bir kuruma ilişkin yanlış algıya yol açılmaması hususunda medya organlarının da daha titiz davranmalarında yarar görülmektedir.”