Tülin Şahin: 'Saçlarıma özenli davranıyorum'

Tülin Şahin “Bu meslekte evde oturup birilerinin ayağınıza gelmesini bekleyerek başarıya ulaşamazsınız” diyor.

Tülin Şahin: 'Saçlarıma özenli davranıyorum'

Tülin Şahin, her dönem birden fazla markanın yüzü olarak karşımıza çıkıyor. Sürekli seyahat eden ve çekimden çekime koşturan ünlü manken, “Bu meslekte evde oturup birilerinin ayağınıza gelmesini bekleyerek başarıya ulaşamazsınız” diyor.

Koleston’un yeni marka yüzü oldunuz. Siz saçlarınıza nasıl bakım yapıyorsunuz? Özel yöntemleriniz var mı?        

- Kışın soğuk ve kuru hava, saçlarımızı basık ve cansız gösteriyor. Aynı zamanda fazlasıyla elektriklenmeye sebep oluyor. Yazın da nemli hava saçlarımızı kabartıyor. Neyse ki saçı besleyen ve saça yoğun nem veren saç bakım serileri var. Ben de bu ürünleri tercih ediyorum. Çekimlerden sonra bir kutu saç bakım ürününün yarısını bitirebiliyorum, çünkü saçlarım çekim öncesinde yapılan uygulamalardan dolayı yıpranmış olabiliyor. Saçlarımın rengini korumak için de her yıkamada boyalı saçlar için terapi şampuan ve saç bakım kremi kullanıyorum.

Her yıl birden fazla markanın yüzü oluyorsunuz. Bu durum, yaptığınız anlaşmalarda sıkıntı yaratmıyor mu?
  
- Ürünlerini severek kullandığım ve memnun kaldığım markalarla çalışmayı, inandığım projelerde yer almayı tercih ediyorum. Seçtiğim markalar farklı kategorilerde olduğu için de sıkıntı yaşamıyorum.

Saç renginizi yaptığınız reklam anlaşmasına göre değiştiriyorsunuz. Peki yeni saçlarınıza hemen alışabiliyor musunuz?

- Koleston’la geçen sene çalışmaya başladım. Koleston, modayı çok iyi takip eden bir marka. Saçlarımı boyamadan önce hem bana en uygun hem de sezonun moda rengi olan boyaya, Koleston’un saç stilistleriyle birlikte karar veriyoruz.

MODELLİK DEMEK SEYAHAT DEMEK

İşini gereği sürekli seyahat ediyorsunuz. Peki hiç “Bir yılı da evimde geçireyim” diye düşündüğünüz olmuyor mu?

- Tabii ki benim de bir evim ve düzenim var. Ev hayatını da çok seviyorum. Ama farklı bir yaşam tarzı isteseydim, buna uygun bir meslek seçerdim. Bu mesleği uluslararası alanda yapmak istiyorsanız, evde oturarak ve birilerinin sizin ayağınıza gelmesini bekleyerek başarıya ulaşamazsınız. Modellik demek durmadan seyahat etmek demek. Çünkü çekimler dünyanın dört bir yanında yapılıyor. Bu çekimlere ve defilelere katılmak için siz de şehir şehir gezmek durumundasınız.

Sizce modelliğin ‘son kullanma tarihi’ ne zaman?

- Hiçbir işe karşı heyecanınızın kalmadığı zaman...

Modelliğin yanı sıra stil danışmanlığı yapıyorsunuz, kitaplar yazıyorsunuz, bir de internet sitenizle ilgileniyorsunuz. Bunların hepsine yetişmeyi nasıl başarıyorsunuz? Bir gününüz nasıl geçiyor mesela?

- Hepsine yetişmek için çok fazla efor gerekiyor tabii ki... Benim her günüm ve saatim planlıdır. En başta disiplin gerekiyor. Disiplin yoksa, sistem çöker.

EVDE BAKIMLI OLMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUM

Evlilik hayatı, kadının bakım ve güzelliğe olan düşkünlüğünü nasıl etkiliyor? Mesela siz evde de bakımlı olmaya özen gösteriyor musunuz?

- Evlilik ve ev hayatı demek bakımsız olmak demek değildir. Aksine bu durum daha çok bakımlı olmanızı gerektiriyor. Ben de evde bakımlı olmaya özen gösteriyorum.

10 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? Sizce o zaman yanınızda kimler olacak?

- Eşim Memet (Özer) ve inşallah tüm yakın arkadaşlarım.

OYUNCULUK YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUM

Size mutlaka dizi ve film teklifleri geliyordur. Oyunculuk yapmayı düşünüyor musunuz?

- Hayır! Ben sadece kendi mesleğimi hep daha iyi yapmanın, geliştirmenin peşindeyim. Mesleğime paralel neler yapabilirim diye çok çalışıyorum, düşünüyorum, yaratıyorum, üretiyorum ve uyguluyorum.


 

Konular Röportaj