Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Tüyler ürperten iddia!
Suriye’deki katliamlara bugüne kadar ses çıkarmayan ABD’nin dili çözüldü. Sanki Suriye’ye müdahale için kamuoyu hazırlanırcasına dün korkunç bir iddia ortaya atıldı!
Korkunç iddia!
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre Suriye’de 1 milyona yakın insanın ölümüne seyirci kalan, son günlerde de bölgeye asker ve silah yığan ABD’den dün korkunç bir açıklama geldi. Washington’da bir basın toplantısı düzenleyen ABD Dışişleri Bakan Yardımcılarından Stuart Jones Beşşar Esed rejiminin Suriye’de Saydnaya Hapishanesinde binlerce insanı öldürdüğünü ve cesetlerini fırında yaktığını öne sürdü.
'YAKILDIĞINA İNANIYORUZ'
Saydnaya’da öldürülen mahkumların hapishanenin bir bölümünde inşa edilen fırında yakıldığını ifada eden Jones, Başkent Şam’a yaklaşık 45 dakika uzaklıkta bulunan hapishanede günde ortalama 50 kişinin öldürüldüğüne inandıklarını belirtti. Stuart Jones, “Bu fırının, Saydnaya’da öldürülen mahkumların cesetlerini yakarak, delilleri ortadan kaldırmak için inşa edildiğine inanıyoruz.” dedi. Ayrıca Jones, Kazakistan’ın Başkenti Astana’da gerçekleşen Suriye görüşmeleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Görüşmelere ABD adına gözlemci olarak katılan Jones, Astana’da tarafların anlaşmaya vardığı gibi Suriye’de şiddet olaylarının hafifleyeceğini düşünmediklerini söyledi.
RUSYA REJİMİ ENGELLESİN
Jones, bu konuda Esed rejimine ilişkin şüpheleri olduklarını söyledi. Jones, “Daha önceki görüşmelerde Esed’in tutumunu göz önünde bulundurarak bu anlaşmada da Esed’e karşı şüpheli yaklaşıyoruz. Esed rejimi sivillere ve muhalif güçlere karşı saldırılarını sona erdirmelidir. Rusya da rejim üzerindeki gücünü kullanarak bunların uygulanmasını sağlamalıdır” diye konuştu.
Katliama göz mü yumuldu?
Toplantıda gazetecilerle bu fırının yer aldığı uydudan çekilmiş fotoğraflar paylaşıldı. Paylaşılan fotoğraflarda, konuya ilişkin ilk fotoğrafın 2013 yılında çekildiği dikkat çekiyor. Ocak 2015 yılında çekilen bir fotoğrafta ise fırın olduğu belirtilen binanın çatısındaki karların eridiği görülüyor. ABD’nin korkunç iddiasına dayanak gösterdiği fotoğrafa ve delillere 2 yıldır sahip olmasına rağmen bunu kamuoyundan saklaması ciddi bir soru işaretine sebep oldu.
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre Suriye’de 1 milyona yakın insanın ölümüne seyirci kalan, son günlerde de bölgeye asker ve silah yığan ABD’den dün korkunç bir açıklama geldi. Washington’da bir basın toplantısı düzenleyen ABD Dışişleri Bakan Yardımcılarından Stuart Jones Beşşar Esed rejiminin Suriye’de Saydnaya Hapishanesinde binlerce insanı öldürdüğünü ve cesetlerini fırında yaktığını öne sürdü.
'YAKILDIĞINA İNANIYORUZ'
Saydnaya’da öldürülen mahkumların hapishanenin bir bölümünde inşa edilen fırında yakıldığını ifada eden Jones, Başkent Şam’a yaklaşık 45 dakika uzaklıkta bulunan hapishanede günde ortalama 50 kişinin öldürüldüğüne inandıklarını belirtti. Stuart Jones, “Bu fırının, Saydnaya’da öldürülen mahkumların cesetlerini yakarak, delilleri ortadan kaldırmak için inşa edildiğine inanıyoruz.” dedi. Ayrıca Jones, Kazakistan’ın Başkenti Astana’da gerçekleşen Suriye görüşmeleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Görüşmelere ABD adına gözlemci olarak katılan Jones, Astana’da tarafların anlaşmaya vardığı gibi Suriye’de şiddet olaylarının hafifleyeceğini düşünmediklerini söyledi.
RUSYA REJİMİ ENGELLESİN
Jones, bu konuda Esed rejimine ilişkin şüpheleri olduklarını söyledi. Jones, “Daha önceki görüşmelerde Esed’in tutumunu göz önünde bulundurarak bu anlaşmada da Esed’e karşı şüpheli yaklaşıyoruz. Esed rejimi sivillere ve muhalif güçlere karşı saldırılarını sona erdirmelidir. Rusya da rejim üzerindeki gücünü kullanarak bunların uygulanmasını sağlamalıdır” diye konuştu.
Katliama göz mü yumuldu?
Toplantıda gazetecilerle bu fırının yer aldığı uydudan çekilmiş fotoğraflar paylaşıldı. Paylaşılan fotoğraflarda, konuya ilişkin ilk fotoğrafın 2013 yılında çekildiği dikkat çekiyor. Ocak 2015 yılında çekilen bir fotoğrafta ise fırın olduğu belirtilen binanın çatısındaki karların eridiği görülüyor. ABD’nin korkunç iddiasına dayanak gösterdiği fotoğrafa ve delillere 2 yıldır sahip olmasına rağmen bunu kamuoyundan saklaması ciddi bir soru işaretine sebep oldu.