Ufuk Yıldırım: "İstanbul'a daha dönmem"

90’lı yıllarda unutulmaz şarkılara imza atan Ufuk Yıldırım, yeni single’ı ‘Herkese Gider’i anlattı: "Bir hopla-zıpla şarkısı yaparsam, insanların tepkileri ne olur diye merak ettim. Yüzde 30 olumsuz tepki aldım..."

Ufuk Yıldırım: "İstanbul'a daha dönmem"
Sabah'tan Özlem Avcı'nın röportajı...

Müziğe küs müsünüz? Neden albüm çıkarmak için 11 yıl beklediniz?


Müzikle hep iç içeyim; küsmedim. Yurt dışında çıkan albümlerin aranjmanlarını yaptım bu yıllar içinde. Ortadoğu'daki albümlerin işleriyle uğraştım. Kendi albümüm için fazla vakit bulamadım. 11 yıldır devlet sanatçısıyım. Kültür Bakanlığı'nda devlet orkestralarında yer aldım, hâlâ da alıyorum. 'Herkese Gider' şarkısı ortaya çıkınca bir single yapayım dedim. Polat Yağcı ile karşılaştık, "Böyle bir şarkı var" dedim, "Seve seve yaparım" dedi. Albüm yapmayı, röportaj vermeyi, her şeyi çok özlemişim.

İSTANBUL'A DÖNMEM

Neden İzmir'de yaşamayı tercih ettiniz?


İzmir'i çok seviyorum, orada sahneye çıkıyorum. Kızımın annesiyle İzmir'de tanıştık, evlendik. Ben de daha sonra orada kaldım. İzmir'de yaşamaya bir günde karar vermiştik. İyi ki oraya yerleşmişim. İstanbul'a dönmeyi düşünmüyorum, zaten görevim de İzmir'de. Kültür Bakanlığı Türk Dünyası Müzik ve Dans Topluluğu'nda görev yapıyorum. Birçok konserimiz oluyor.

Bu süreçte müzik sektörü değişmiş mi?

Müzik, dünyada da, Türkiye'de de farklı bir yere geldi. Yaz şarkıları, hopla zıpla şarkıları var piyasada. Benim yaptığım şarkı da böyle aslında. Hopla- zıpla şarkısı yaparsam nasıl tepkiler gelecek diye merak ettim. Yüzde 30 olumsuz tepki aldım. Benden müzikal ağırlıklı, daha kalıcı şarkılar bekliyorlar. Sahne yapan biriyim. Yaptığım bestelerin hepsi zamanla oturmuş şarkılar. Benim sahnemde hâlâ 90'lar müziğini istiyorlar.

Şarkılar artık daha mı çabuk tüketiliyor?

Bir şarkı ne kadar kötü olursa olsun; o şarkıyı insanların kafasına ne kadar çok sokarsanız, en çok dinlenen olur. Artık her şarkı insanlara sevdiriliyor, 90'larda ise insanlar sevdikleri şarkıları dinliyordu.

Eski arkadaşlarınızla görüşüyor musunuz?

Çelik'le, Ercan'la (Saatçi) görüşüyorum. İzel'le görüşemedik son zamanlarda, film çekiyor. Benim kimseye küslüğüm yok.

Eski eşiniz Sonay Dikkaya, oğlunuzla birlikte Amerika'ya taşındı. Onları görebiliyor musunuz?

Vakit buldukça yanlarına gidiyorum; iki ayda veya ayda bir... Oğlumuz, 680 gram doğmuştu. Annesi, bütün kariyerinden vazgeçip sırf oğlumuzun özel eğitimi için Amerika'ya yerleşti. Bu, onun yaptığı en büyük fedakarlıktı. Herkes böyle bir fedakarlık yapmaz. Eski eşime canı gönülden teşekkür ediyorum.
Konular Röportaj