Ünlü simaların 'Demokrasi Nöbeti' sürüyor

Sözcü'de yer alan habere göre İzmirli sanatçı Bengü, “Bir başkadır benim memleketim” şarkısını söylerken alanda bulunanlar kendisine eşlik etti. Bengü, “Yaşasın demokrasi yaşasın Türkiye” dedi.

Ardından sahneye çıkan Ece Erken de bir anne olarak darbe girişiminin olduğu gecede yaşamını yitirenleri hatırlatıp, “Tüm şehit analarının başı sağ olsun, evlatlarımızın mekanı cenneti cennet olsun” dedi.

“CUMHURBAŞKANI KAÇMADI”

İzmir’de büyüdüğünü ve darbeyi en iyi bilen nesil olduklarını belirten Yavuz Bingöl, şöyle konuştu: “12 Eylül darbesinde işkenceler görmüş bir ozanın çocuğuyum. Bugün bu meydanda bulunmaktan gurur duyuyorum. Çünkü bu caniliği yapan insanın Anadolu’nun değişik yerlerinde görev yaptılar. Bir türkü dinleyip kederlenmemişler. Bu ülkenin, bu insanların verdikleri vergilerden rütbeler kazandılar. Bu ülkede doğdular, bu ülkede büyüdüler, okudular. Analarının sütünü emdiler ama insanlıktan nasibini almamışlar. İki ülke arasındaki savaşta bile bir hukuk, etik, ahlak vardır. Bunların yaptıklarını işgal kuvvetleri bile yapmaz. Onların cehennemde bile yerleri yok. Bu darbeye direnen sağcısı- solcusu, Alevi’si- Kürd’ü hiç fark etmez darbenin ne olduğunu bu nesil bilir. 12 Eylül askeri darbesinde 16 yaşındaydım ve darbenin ne olduğunu bu halka hatırlattılar. Böyle durumlarda bu tip canice yapılan darbelerde genellikle liderler kaçarlar. Ama Sayın Cumhurbaşkanı kendi halkıyla beraber sokağa indi. Eminim ki bu darbecilerin yatacak toprakları olmayacak. Onları cehennem bile kabul etmeyecek. Allah onlar için özel bir yer hazırlayacak.”

Bingöl, meydandaki bulunanlarla birlikte 15 Temmuz Şehitleri için, ‘Turnalara tutun da gel’ türküsünü söyledi.

“YALAKA DİYENLERE SESLENİYORUM”

Bingöl’den sonra sahneye çıkan Alişan ise, ‘Ölürüm Türkiye’m’ şarkısını söyledi. Alişan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek olduğunu için kendisine hala ‘Saray yalakası’ dendiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Bu kişiler unutmasın ki ben 25 yıl önce de Alişan’dım. Şimdi de Alişan’ım. Ömrümün sonuna kadar devletime ve Cumhurbaşkanımıza destek olmaya devam edeceğim. Bunun cezası idamsa idam olsun. Bu yaptıkları caniliğe, kalleşliğe en güzel cevabı halk verdi. Hesaplayamadıkları şey halkın tepkisiydi. Yine hesaplayamadıkları şey Türkiye’nin çok güçlü bir lideri var. Ölümü göze almış bir lideri var, başkomutanımız var. Halk, cumhurbaşkanımız bu darbeyi bertaraf etti. Allah bir daha yaşatmasın. Her gün değişik canilik fotoğrafları çıkıyor. Bunları yapan cehenneme bile alınmayacak şeyler yapmışlar. Bunun cezası neyse o olsun, idamsa idam olsun.”

“İDAM OLMASZA HAKKIM HARAM OLSUN”

‘Demokrasi nöbeti’ne destek vermek amacıyla İzmir’e gelen ünlü isimlerden Nihat Doğan, şöyle dedi: “Türkiye Cumhuriyeti içimize sızmış, batının adeta ABD’nin, emperyalizmin bekçisi konumundaki askeri vesayet darbeleriyle dolu bir tarihe sahip ülkedir. Belki de dünyada ilk defa darbeye karşı bir halk darbesi oldu. 27 Mayıs darbesinde Adnan Menderes’in asılmasındaki en büyük sebeplerden bir tanesi de evlerinde korkup bir mantar tabancası bile patlamayan halkımızdır. İşte 80 yıllık mazlumların kabul olmuş duası olan Sayın Erdoğan’ın bu ülkeye yapmış olduğu en büyük hizmet ne yolar, ne köprüler, ne sağlıktaki atılımlar, ne ekonomidir.

Recep Tayyip Erdoğan emperyalizmin uyutmuş olduğu uyuyan ümmeti uyandırmıştır. Onun uyandırması noktasında Türk halkı kendi öz ananesine, öz kimliğine bürününce o özgüveniyle adeta Bedir’in aslanları gibi tarih yazmıştır. Neden tanklara çıktık, neden sokaklara çıktık? Bize babalarımız hep Adnan Menderes’i anlattı. Babalarımız Adnan Menderes’e, dedelerimiz Abdülhamit’e ağlamış ama bizler Erdoğan’a ağlamak istemedik. Ağlamak istemediğimiz için milletle demokrasi kahramanlığı yazdık. Öylesine kalleş bir örgütle karşı karşıyayız. Burası İzmir, Yunan’ın denize döküldüğü bir ilimiz. Yunan’ın yapmadığını bu alçaklar, bu haysiyetsizler yaptı. Demokrasi kahramanlığını gösteren Türkiye’nin önünde eğiliyorum.”