Ünlüleri buluşturan sergi
Genç jenerasyonun eğilim gösterdiği “ünlülük” kavramı üzerine çalışan Saint-Michel Lisesi öğrencileri, muhteşem bir projeye imza attı.
Klasik Müzik, tiyatro ve edebiyat dünyasının ünlü isimleriyle
ünlülük kavramına dair bir dizi röportajlar gerçekleştirdi.
Fotoğrafları da Chanel’in ünlü fotoğraf sanatçısı Rodolphe Gonzalez
çekti. Akşam'dan Sibel Ateş Yengin Saint-Michel
Lisesi Direktörü Jean-Michel Ducrot’yla “Ünlü Ünsüz
Uyumu Fotoğraf Sergisi”ni konuştuk.
St. Michel Lisesi olarak Ünlü Ünsüz Uyumu Fotoğraf
Sergisi’ne imza attınız. Bu serginin doğuş fikrinden bahseder
misiniz?
Saint-Michel Lisesi olarak öğrencilerimizle düzenli olarak farklı
meslekleri tanımaya yönelik çalışmalar, sohbetler
gerçekleştiriyoruz. Her gence sıklıkla sorulan “Büyünce ne olmak
istersin?” gibi sıradan bir soruya, birkaç jenerasyondur gençlerin
“ünlü olmak istiyorum tabii ki…” şeklinde cevaplar vermeye
başladıklarını fark ettik. İlk başta esprili bir cevap gibi görünen
bu cümle aslında çok daha derin sorular için bir vesile oldu.
Öğrencilerimizle, yazılı ve görsel medyada sürekli bahsi geçen
“ünlülerin” gerçekte nasıl bir yaşama sahip olduğunu, ünlülüğün
belli kriterleri olup olmadığını, popülerliğin ve ünlü olmanın
ayrıştığı noktaları ve belli bir meslekte uzun zaman başarılı
olanların dâhil olduğu farklı bir “ünlü algısının” varlığını
sorgulamaya başladık.
Sergi projesine Türkiye’den ve dünyadan pek çok isim
katıldı. Bu isimleri sizden öğrenebilir miyiz? Projeye katılan
ünlüler arasında sizi en çok etkileyen isim hangisi
oldu?
Hem Türkiye’den hem de Fransa’dan çok farklı ve hepsi alanında
üstün başarılara imza atmış kişilerle çalışma heyecanını yaşadık.
Sanatçı Rodolphe Gonzalez, Türkiye’den; Altan Erkekli, Bergüzar
Korel, Binnur Kaya, Demet Evgar, Ece Yörenç, Fazıl Say, Halit
Ergenç, Mario Levi, Naz Aydemir Akyol, Okan Yalabık, Osmantan
Erkır, Pinhani, Serkan Keskin, Sinan Güler, Zeynep Tosun.
Fransa’dan ise; Christian Lacroix, Denis Lavant, Irina Brook,
Jean-Yves Ruf, Jérémie Renier Kaori Ito, Michel Onfray, Michel
Piccoli, Peter Brook, Philippe Jaroussky, Sara Forestier
Sigrid Bouaziz, Valeria Bruni Tedeschi, Yolande Zauberman gibi
isimleri fotoğrafladı. Fakat Fransa’da olacak ikinci sergimiz için
çekimlere yeni ünlülerimiz eklenmeye devam ediyor. Eğer ajandaları
uyarsa Luc Besson ve Karl Lagerfeld’i de yakında bu isimlerin
arasında görebiliriz… Tek bir isim verebilmek gerçekten zor.
Projeyi yürüten eğitmenlerimizin ve öğrencilerimizin farklı
konularda farklı ünlülerden etkilendiğini söylemek doğru olur.
Örneğin müzik alanındaki bir duayenin bir cümlesi yahut çok ünlü
bir tasarımcının veya tiyatro yönetmeninin bir tespiti öğrencilerin
şöhret konusundaki yargılarını kökten değiştirdi. Onları etkileyen
bu cümleleri de sergi salonunda da portre fotoğrafların yanında
okuma fırsatı bulacaksınız.
St. Michel Lisesi öğrencilerinin sergiye olan ilgisini
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öğrencilerimiz bu ünlülere “ünlü olmak” hakkında merak ettikleri
tüm soruları yöneltme fırsatı buldular. Gerçekten çok zengin bir
pedagojik süreç oldu. Hem hayran oldukları ve örnek aldıkları
sanatçı, müzisyen, oyuncu, gazeteci, yazar, sporcu ve yönetmenlerle
birebir konuşma imkânını yakaladılar. Hem de şöhrete dair algıları
bu yaşayan projenin içinde tümüyle değişti. Bir insanı, bir kişi
veya herhangi bir medya “ünlü diye”
adlandırdığında ya da öne çıkardığında aslında o kişi ünlü olmuyor.
Burada sadece geçici bir popülariteden bahsedebiliriz. Ünlü-Ünsüz
Uyumu projesinde, fotoğrafları Chanel’in ünlü fotoğraf sanatçısı
Rodolphe Gonzalez tarafından çekilip, öğrencilerimizle lisemizde
tanışma alçakgönüllülüğünü gösteren kişiler, aslında toplumun ortak
bilincinde yıllar içerisinde, kendi mesleklerindeki başarılı işler
ve çevrelerinde yarattıkları iyi etkiyle yer edinmiş
ünlülerdendirler.
St. Michel Lisesi olarak gençlerin ‘ünlü – popüler olma’
algısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şöhret olma düşüncesi, 21. yüzyılda özellikle gençleri çok
ilgilendiren ve etkileyen bir kavram. Dolayısıyla böyle bir konuyu
görmezden gelip, küçümseyemezsiniz. Bunun yerine eğitimde
“rol model” olarak isimlendirdiğimiz bireyler
üzerinden ünlülüğün olumlu ve olumsuz ögelerini tek tek masaya
yatırabilirsiniz. Önceleri popülerlik/ünlülük/şöhret gibi
kavramlar zihinlerde tamamıyla iç içe geçmişken, kulüp saatlerinde
gerçekleştirdiğimiz ve öğrencilerimizin röportajlarıyla taçlanan
çalışmalar sonucunda, liselilerin bu kavramlar üzerindeki algısı
farklılaştı. Popüler olmakla, “toplumun herhangi bir
kesimine fayda sağlamanın” arasında hiçbir ilişki
bulunmadığını gördüler mesela. Örneğin şunu fark edip dile
getirdiler; daha bir yıl önce çeşitli görsellerle yahut tek bir
video kliple Instagram veya Youtube fenomeni olan, kendileri ve
milyonlarca başka insan tarafından takip edilen kişilerin, bugün
sosyal medya hesaplarının bile aktif olmadığını, hatta bu
bireylerin isimlerinin neredeyse hiçbir genç tarafından
hatırlanamadığını belirttiler.