Hürriyet yazarı, ilk kez Medyaradar'ın gündeme getirdiği "hediye karşılığı yazı" skandalında çırpındıkça batıyor!
Samsung firmasının ürettiği cep telefonu hakkında köşesinde
reklam yazısı yazan ve Medyaradar’a yakalanan Hürriyet yazarı
Cengiz Semercioğlu’nun bir dediği diğerini tutmamaya başladı…
Semercioğlu köşesinde yere göğe sığdıramadığı telefon hakkındaki
ilk yazısında, bu telefonun kendisine nasıl ulaştığı konusunda
hiçbir açıklamada bulunmamıştı.
Biz “O telefon hediye mi geldi, paranla mı aldın” deyince, devreye
Hürriyet’in Okur Temsilcisi Faruk Bildirici girdi ve Hürriyet
ilkelerine göre reklam kokan yazılar yazmanın suç olduğunu
vurgulayıp, aynı soruyu Cengiz’e bu kez o sordu… Ve pazartesi günkü
yazısında, “Bu telefon bana test için geldi” dediğini yazdı.
Aynı Cengiz Semercioğlu, iki gün sonra köşesinde bir de fatura
yayınlayarak, telefonu Medyatava adına parayla satın aldığını iddia
etti ve kendi Okur Temsilcisi ile konuyu ilk kez gündeme getiren
bize hakaretler savurdu.
Ancak “krediyle satın aldığı” söylenen telefonun kredi kartı
bilgilerini ortaya koyması da istenince dün yine kıvırdı:
Yeni senaryo şöyle:
Samsung firması Londra gezisi sırasında Cengiz’e bu telefonu hediye
etmiş… Ama Cengiz’in aklı İstanbul’a inince başına gelmiş ve
telefonu kendilerine “etik” nedenlerden dolayı iade etmiş…
Yani bizim Cengiz’in Londra’da sakınca görmediği hediye İstanbul’da
sakıncalı olmuş ama ne hikmetse o çok ses getiren reklam yazısı da
İstanbul’da yazılmış…
***
Cengiz’in çelişkileri bu kadarla da sınırlı değil:
Faruk Bildirici, kendisini eleştiren yazıyı yazmadan önce Cengiz
Semercioğlu’nu aradığını söylüyor ve görüşmelerinin detayını
veriyor ama Cengiz ısrarla “Benimle görüşmedi” diyor…
ÖZÜR DİLEDİ
Cengiz Semercioğlu hakkındaki tüm iddiaları yalanladı, bize ağıza
alınmayacak sözler söyledi ama sonuçta bizim ilk günden beri
eleştirdiğimiz acı gerçeği kabul etti:
Reklam yazısı yazmak!
Semercioğlu, bugün “Son Nokta” başlığını koyduğu köşesinde,
Hürriyet yönetiminin kendisini uyardığını belirterek şunları
yazdı:
“Hürriyet yönetiminin yazım vesilesiyle yaptığı bir uyarıyı
aktarayım.
Ben dahil hiçbir Hürriyet yazarı marka veya mekanismi vererek,
ölçüsüzce övücü / yerici yazma hakkı yok…
Hürriyet Yayın İlkeleri bu tür yazılara izin vermez.
Eğer, rekabetin bu kadar yüksek olduğu telefon piyasası sektöründe
yazılan böyle bir yazının yanlış anlaşılmaya müsait olduğunu göz
ardı ettiysem, üretici ve tüketiciden özür dilerim.”
***
Cengiz Semercioğlu’na Medyaradar olarak bir çift sözümüz
olacak:
Biz gazetecilik etiğine uymayan onlarca yazından sadece bir örnek
verdik, günlerdir temizlemeye çalışıyorsun Cengiz…
Basın meslek ilkelerinin altını üstüne getirdin; biz sana hakaret
etmedik…
Köşeni bill-board’a çevirdin, yaptığının yanlış olduğunu söylemekle
yetindik, sen bizi çapulcu ilan ettin…
Her dediğini bir gün sonra kendin yalanladın; yalancı biz
olduk…
Artık, masken düştü Sevgili Cengiz…
Bizden sana tavsiye daha fazla çırpınma!
Çünkü çırpındıkça batıyorsun…
***
Bugüne kadar bir koltuğa elli karpuz sığdırdın:
Televizyon eleştirmenliği, program yapımcılığı, televizyon
yöneticiliği, köşe yazarlığı, sunuculuk, medya sitesi
sahipliği…
Üstelik bunlar sadece bildiklerimiz…
Bir de bilmediklerimizin olduğuna ihtimal bile vermek
istemiyoruz…
Her işini diğerine basamak yaptın, tuğlaları üst üste koyarak
medyada kendi tekelini yarattın.
Ve yaptığın her işte; medya etiğine aykırı davrandın:
Medya sitesi kurdun; rakip gazetelerde olup bitenleri detayına
kadar yazarken, kendi gazetenden olumsuz tek haber girmesine izin
vermedin.
Sen ve arkadaşların; medyada kirlilik yarattınız Cengiz…
Değerlerimizi yok saydınız…
Yaptığınızı eleştiren herkese küfrettiniz, sistem dışına
ittiniz.
İşsiz ve aç bıraktınız…
Ama artık yolun sonuna geldin kardeş…
Çünkü takke düştü, kel göründü…
Görünen o ki; gazetenin yönetimini ikna (!) etmişsin; yani bu sefer
de sıyıracaksın ve yoluna ağır yaralı olarak devam edeceksin…
Ha; okurlarının gözünde güvenilirliğin kalmamış önemli mi?
Zaten okurun da kalmadı…
Senin en iyi ve belki de tek okurun; hem nemalanmaya çalıştığın hem
de sürekli hakaret edip durduğun internet medyasındaki
meslektaşların…
Yani biziz…
Ve Medyaradar olarak söz veriyoruz ki senin küfürlerinden,
aşağılamalarından, hakaretlerinden tırsmayacağız…
Seni hep okuyacağız Cengiz…
Yılmadan, bıkmadan, usanmadan okuyacağız…
VAROL ERSOY