Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Yanlış kan için doğru tazminat!
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde, dört yıl önce sezaryenle doğum yapan Pervin Çoksüer, yanlış kan verilmesi sonucu hayatını kaybetti. Kızını kucağına alamadan ölen anne için mahkeme, İstanbul Üniversitesi’ni kızına ve eşine toplam 730 bin lira tazminat ödemeye mahkûm etti.
Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre Pervin
Çoksüer ‘Tuana’ ismini koyacakları bebeklerinin
doğumu için Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yattı. Sezaryenle
yapılan doğum, 11 Şubat 2013’te gerçekleşti. Ameliyat masasındayken
anestezi uzmanı Özlem Yıldız, doktorun talimatıyla Çoksüer’e iki
ünite kan verdi. Servise kaldırılan anne iki saat sonra fenalaşınca
ameliyata alındı. 17 gün yoğun bakımda kaldı. 27 Şubat’ta rahmi
alındı. Bir gün sonra da hayatını kaybetti.
Eşi Serdar Çoksüer, babalık sevincini yaşayamadan eşinin ölüm haberini aldı. Kendisine eşinin ölümüne ilişkin açıklayıcı bir bilgi verilmedi. Anne toprağa verildikten sonra Çoksüer’in akrabalarına ulaşan bir doktor, başka hastaya ait farklı gruptan iki ünite kanın anneye verildiğini, bunun sonradan anlaşıldığını, fakat yapacak bir şey olmadığını söyledi.
DOKTOR, HEMŞİREYİ SUÇLADI
Baba Çoksüer şikâyetçi olunca YÖK’ün izniyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hakkında soruşturma başlatıldı. Ameliyat ekibinde yer alan Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı’ndan Dr. Nilgün Çolakoğlu yanlış kan verildiğini doğrularken, anestezi uzmanı Özlem Yıldız iki hemşireyi suçladı. N.T. ve E.B. adlı hemşirelerin “Bu kan, Çoksüer’e ait” diyerek bir başka hastaya ayrılmış, farklı kan grubuna ait kanı, ameliyathaneye getirmeleri için hasta yakınlarına verdiğini savundu. Yıldız, savunmasında, kanın personel yetersizliği nedeniyle hasta yakınlarına taşıttırıldığını da belirterek “Anestezi masasına gönderilmiş kan, sonraki hastaya aitmiş” dedi.
KIZI İÇİN 500 BİN TL
Soruşturma sonunda A.T. adlı hastaya ait farklı gruptan bir kanın Çoksüer’e verildiği belirlendi. Ölümün, yanlış kana bağlı olarak geliştiği saptandı. İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde tazminat davası açıldı. Mahkeme, 30 Aralık 2016’da yaptığı görüşmede, İstanbul Üniversitesi’ni suçlu buldu. Kızı Tuana Çoksüer için 151 bin 898 TL, eşi Serdar Çoksüer için 72 bin 249 TL olmak üzere toplam 230 bin 148 TL maddi tazminata karar verildi. Ayrıca Tuana Çoksüer için 350 bin TL, baba Serdar Çoksüer için de 150 bin TL olmak üzere, toplam 500 bin manevi tazminat ödenmesine ve tazminatın faiziyle birlikte ödenmesine hükmedildi. Sağlık Bakanlığı itiraz etmediği takdirde, tazminat Çoksüer’e önümüzdeki günlerde ödenecek. Ailenin avukatı Cengiz Kesici, davanın hekimlerin kusurları nedeniyle meydana gelen sorumluluğun tespiti açısından örnek bir karar olduğunu söyledi.
TAKSİRLE ÖLÜM DAVASI DEVAM EDİYOR
Torbanın üzerindeki kan grubu ile hastanın dosyasındaki kan grubunun aynı olup olmadığına bakmadan kan veren tekniker Özlem Yıldız ile uzman olarak üzerine düşen denetim görevlerini yerine getirmeyen Dr. Nilgün Çolakoğlu’nun kusurlu olduğu belirtildi. İkili hakkında “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan açılan dava halen devam ediyor.
Eşi Serdar Çoksüer, babalık sevincini yaşayamadan eşinin ölüm haberini aldı. Kendisine eşinin ölümüne ilişkin açıklayıcı bir bilgi verilmedi. Anne toprağa verildikten sonra Çoksüer’in akrabalarına ulaşan bir doktor, başka hastaya ait farklı gruptan iki ünite kanın anneye verildiğini, bunun sonradan anlaşıldığını, fakat yapacak bir şey olmadığını söyledi.
DOKTOR, HEMŞİREYİ SUÇLADI
Baba Çoksüer şikâyetçi olunca YÖK’ün izniyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hakkında soruşturma başlatıldı. Ameliyat ekibinde yer alan Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı’ndan Dr. Nilgün Çolakoğlu yanlış kan verildiğini doğrularken, anestezi uzmanı Özlem Yıldız iki hemşireyi suçladı. N.T. ve E.B. adlı hemşirelerin “Bu kan, Çoksüer’e ait” diyerek bir başka hastaya ayrılmış, farklı kan grubuna ait kanı, ameliyathaneye getirmeleri için hasta yakınlarına verdiğini savundu. Yıldız, savunmasında, kanın personel yetersizliği nedeniyle hasta yakınlarına taşıttırıldığını da belirterek “Anestezi masasına gönderilmiş kan, sonraki hastaya aitmiş” dedi.
KIZI İÇİN 500 BİN TL
Soruşturma sonunda A.T. adlı hastaya ait farklı gruptan bir kanın Çoksüer’e verildiği belirlendi. Ölümün, yanlış kana bağlı olarak geliştiği saptandı. İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde tazminat davası açıldı. Mahkeme, 30 Aralık 2016’da yaptığı görüşmede, İstanbul Üniversitesi’ni suçlu buldu. Kızı Tuana Çoksüer için 151 bin 898 TL, eşi Serdar Çoksüer için 72 bin 249 TL olmak üzere toplam 230 bin 148 TL maddi tazminata karar verildi. Ayrıca Tuana Çoksüer için 350 bin TL, baba Serdar Çoksüer için de 150 bin TL olmak üzere, toplam 500 bin manevi tazminat ödenmesine ve tazminatın faiziyle birlikte ödenmesine hükmedildi. Sağlık Bakanlığı itiraz etmediği takdirde, tazminat Çoksüer’e önümüzdeki günlerde ödenecek. Ailenin avukatı Cengiz Kesici, davanın hekimlerin kusurları nedeniyle meydana gelen sorumluluğun tespiti açısından örnek bir karar olduğunu söyledi.
TAKSİRLE ÖLÜM DAVASI DEVAM EDİYOR
Torbanın üzerindeki kan grubu ile hastanın dosyasındaki kan grubunun aynı olup olmadığına bakmadan kan veren tekniker Özlem Yıldız ile uzman olarak üzerine düşen denetim görevlerini yerine getirmeyen Dr. Nilgün Çolakoğlu’nun kusurlu olduğu belirtildi. İkili hakkında “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan açılan dava halen devam ediyor.