Yıllar geçiyor, Yonca hiç değişmiyor

Bu hafta yeni albümü ‘15’i çıkaran Yonca Evcimik yıllar geçse de ne enerjisinden ne de fiziğinden bir şey kaybediyor.

Yıllar geçiyor, Yonca hiç değişmiyor
Hürriyet'ten Hakan Gence'nin röportajı..

Bir dönem Türk popunun Madonnası olarak anılıyor, “Bandıra bandıra ye beni” gibi dönemin sıradışı şarkı sözlerini söylüyordunuz. O cesur kadın hâlâ ayakta mı?


- İnsan 7’sinde neyse 70’inde de o. Aynı cesur kadın, aslanlar gibi duruyor. Ama ucuzlamadan ve çirkinleşmeden.

Peki şarkılarında cesurca seksi anlatan kadının hayatında seksin önemi ne?

- Seks hayatımın önemli bir noktasında duruyor. Ayrıca seks konuşmak neden tabudur ve konuşulmaktan çekinilir onu da anlamış değilim.

Sonunda seks konuşmaya korkmayan biriyle karşılaştım sanırım...

- Seks hava almak, su içmek gibi doğal bir şey! Sevişmek de dünyanın en güzel şeylerinden biri. Tabii karşınızdaki doğru insansa ve karşılıklı aynı zevki alabiliyorsanız.

Öyle bir anlattınız ki; sekse çok mu bağımlısınız?

- Yok canım. Sadece doğal yaşam içinde bunun önemli olduğu görüşündeyim. Bir gereksinim diyelim.

Peki aşka gelirsek. O, yıllar içinde nasıl şekil değiştirdi?

- Öncelikle benim ilişkilerimi hiç duymamışsındır. Hep uzun süreli birlikteliklerim oldu. En kısası üç sene sürdü. Çok temkinli bir âşığım. Emin olmadan hareket etmiyorum. Geçmişte bir erkeğin yakışıklılığının da zekâsının da beni tavladığı olmuştur. Ama görür görmez âşık olan bir kadın değilim.

TEK GECELİK İLİŞKİYİ BİR KERE MERAKIMDAN DENEDİM

Hiç tek gecelik ilişkiniz olmadı mı yani?


- Sadece bir kere merakımdan denedim.

Sabahında ne hissettiniz?

- Hiç bir şey algılayamadım. Onu yapana kadar kafan karışıyor, karşındakini tanımıyorsun. Bu hiçbir anlamda bana göre değilmiş.

Bir daha olmaz yani...

- İnsanım, bu bir daha yapmayacağım anlamına gelmesin.

Peki “Yonca genç sever” dedikodularına ne diyorsunuz?

- Öyle denk geliyor! Gönlüm kime kayarsa, ben yaşa başa bakmam. Zamansız bir insanım. Karşımdaki insanı içim çekiyorsa o benim için tamamdır.

Son sevgiliniz şimdi Hande Yener’le birlikte... Bu sizin için sorun oldu mu?

- Tedbir ve tedbire sebep nedenlerin devamından dolayı bu konuyu konuşmuyoruz.

ANNE OLMAK BENİM GÖREVİM DEĞİLMİŞ

Siz bir yandan çocukların sevgilisisiniz, bir yandan seksi pozlar vermekten çekinmeyen bir kadın. Bunun hangisi gerçek?


- Yonca Evcimik’in içine çocuk kaçmış. Çıkacak yol bulamadığı için orada kalmış!

Bir dönem çocuklara yatırım yapma sebebiniz bu muydu?

- Çocuklar için hiç özel bir şey yapmadım Hakan. Sadece ne yaptıysam çocuklar onu sevdi.

Çocukların bu kadar sevdiği bir kadınsınız ama çocuğunuz yok. Bu, sizin pişmanlığınız mı?

- Benim bu hayattaki görevim anne olmak değilmiş.

Neymiş peki?

- En azından ülkemdeki hayvan hakları meselesini halletmek.

Nereden geldi bu hayvan sevgisi?

- Doğduğumdan beri var. Hepimiz hayvandan bugüne gelmedik mi? Benim içimdeki duyguların hayvani tarafı daha ağır basıyor.

GEZİ PARKI’NDA PROVOKASYON VARDI

Kaç hayvanınız var?

- Evde 10 köpek, bir kedim var. En son HAKUT’u (Hayvan Arama Kurtarma) kurduk. Hayvana şiddet, tecavüz varsa, hayvan dövüşleriyle ilgili ihbar alırsak, toplu zehirlenmeler olursa gidiyoruz. Bunun gerçekten sonu yok. En son Başbakanımızı arayıp randevu aldım. Şimdi hayvan hakları için bir noktaya kadar geldik. Eğer hayalimdeki hayvan hakları yasası çıkarsa bir daha sırtımız yere gelmez.

Gezi Parkı’na gelelim. Siz bir hayvan dostu olarak o süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

- O gece Bebek’te bir arkadaşımın doğum günündeydim. Hayvanların gazdan boğularak öldüğü tweet’lerini gördükten sonra ayağıma lastik ayakkabıları geçirip arabayla yola çıktık. Saat 23.30 gibi İstiklal’deydik. Ortada ne kedi, ne köpek, ne de insan vardı. Oysa Twitter yıkılıyordu.

Nasıl yani? Sosyal medya mı sizi yanılttı?

- Sosyal medya o gece kötü kullanıldı. Saatler öncesine ait tweet’ler retweet’lenmişti. Ara sokaklarda gerçekten kimse yoktu. Olmayan yapay bir şey o gece büyüdü.

Kimin işiydi o halde yaşananlar?

- İçini bilmiyorum ama provokasyon olduğuna inanıyorum.

Hayvanları seven biri olarak ağaçları da seviyorsunuzdur herhalde?

- Benim işim doğa.

O zaman Gezi ruhunu gerçekçi bulmadınız mı yani?

- Bu işin sosyal medyanın yanlış kullanımıyla bir noktaya geldiğini düşünüyorum. Tabii bu olayların çıkış noktasında “Öyle durulmamalı. Durun ya arkadaşlar ne oluyor” denilmeliydi. Boş yere bu kadar büyüdü. Ama sonucunda bunlar oldu mu? Oldu. Demek olması
gerekiyormuş.

Sonra destek amaçlı parka gitmediniz mi?

- Gittim ama bir yerden sonrası turistik bir alan ve başkalarına karşı kendini gösterme olunca uzak durdum.

KLİBİ NİHAT ODABAŞI ÇEKTİ

Bu sene müzikte 24’üncü yılım. Yeni albümüm de 15’inci albümüm. Bu yüzden adını ‘15’ koydum. İçinde 10 yeni şarkı var. Çıkış parçası ‘Burası İstanbul’. İstanbul çok kozmopolit bir şehir. İçinde her dil, din ve ırkı barındırıyor. Nihat Odabaşı’nın çektiği klibimde de her şeyiyle İstanbul’u göreceksiniz. 
Konular Röportaj