Yılmaz Erdoğan: "Berfin kendi yolunu çizdi"
Bir kızı ve bir oğlu olan Yılmaz Erdoğan, nasıl bir baba olduğunu anlattı..
Ünlü oyuncu Yılmaz Erdoğan, Esquire dergisine konuştu...
İşte açıklamalarından çarpıcı satır başları:
"Babam tanıdığım en iyi mizahçılardan biri. Bizi hiç dövmedi
ama şakalarıyla dövmekten beter ederdi. Bu huyumu ondan almışım.
Çocuklarımdan tek ricam var; ‘Bana babanız olduğumu hatırlatacak
hareketlerde bulunmayın’ diyorum. Onlarla aramızdaki arkadaşlığı
seviyorum"
"Kızım Berfin, aşçılık okudu. Sonuna kadar da destekledim, halen de
destekliyorum. 'Organize İşler'de rol almıştı, son derece de
başarılı olmuştu. Ama 'Baba gölgesinde uğraşamam' deyip kendi
yolunu çizdi. New York'ta staj yapıyor şimdi. "
"Rodin de şu manzaraya bakılırsa futbolcu olacak. Kalben en çok
sevdikleri meslek ne ise onu yapsınlar."
"İki yıldır Köyceğiz'deki çiftliğimde yaşıyorum. İstanbul'da artık
yaşamamak; çoğalmak değil azalmak, biriktirmek değil paylaşmak
demek. Zaten öyle çok biriktiren biri de olmadım hiçbir zaman. Bir
gün, alışkanlıkların boyunduruklarından kurtulup doğaya teslim
olmak adına yollara düşen bir adam yolunu bulur."
"İstanbul'da günde sadece bir iş yapabilirsiniz. Gün içinde iki iş
yapmaya kalksanız, programda sıkıntı olur. Gün İstanbul'da çok
hızlı ve anlamsızca akıyor, içi boş bir şekilde. Oysa doğada
harcadığınız mesai de çok değişik. Bu aralar Schopenhauer'un bir
kitabını okuyorum; orada yazıyor: 'Şehirli insanın başının
belasıdır can sıkıntısı. Çocuğu 15 dakika oyalama, 'Canım sıkıldı
baba' demeye başlar."
"Bizim çocuklarda can sıkıntısı yasaktır mesela! Rodin çok iyi
bilir bunu. 'Babaaaa...' dediğinde ne olduğunu sorarım ve hemen
'Hiçççç' der, gider. Özetle doğada hiçbir şey yapmadan otursan bile
meditasyon yapmışsın anlamına gelir. Canın mı sıkıldı; git ağaçları
buda, tarla sür, meyve topla.