Yonca Evcimik: "Evliliğe inancım kalmadı"

Yeni sıngle’ı ‘Aha’yı çıkaran Yonca Evcimik yıllar geçse de ne enerjisinden ne de fiziğinden bir şey kaybediyor. Yeni şarkısıyla tatlı bir heyecan içerisinde olan sanatçı, aynı zamanda ‘Hayatımın Aşkı’ isimli dizide rol alıyor.

Yonca Evcimik: "Evliliğe inancım kalmadı"
Yonca Evcimik'in Akşam'da yayınlanan röportajı...

- 90’lı yılların şarkılarını hiçbir şey tutmuyor. O dönemin sırrı neydi sizce?


Naiflik ve sahicilik. Her şey canlı çalınıyordu. Düzenlemeler birbirinden farklıydı. Şimdi hızlı tüketim devrindeyiz. Emin ol, 90’lardaki enerji, o şekilde büyüseydi dünyaya star çıkarırdık. Arabesk satmıyor diye arabesk- çiler pop alt yapılı bir şeyler yapmaya başladı. O şarkılar plak şirketlerinin gücüyle bize arz ediliyor. O kadar çok çalınıyorlar ki bunlar çok sevilip dinleniyor diye biz de dinliyoruz. Oysa ben kendimi tekrar etmekten hep kaçındım. Denenmemiş şeylerin üzerine gittim. Mesela ‘house müzik’ yaptım. Remiks albümü çıkardım. O sırada okul açmak falan gibi şeyler devreye girdi ve tirajımı kendim düşürdüm. Bundan da hiç gocunmadım. Diğerleri de ortalığı boş buldu. Şimdi bakıyorum da benim 20 sene önce yaptıklarımın aynısını yapıyorlar.

- Peki kimi sanatçıların önüne prens ya da prensesler gibi lakapların takılmasını nasıl buluyorsunuz?

Onlarla aynı statüde değilim. Ben hem dans edip hem şarkı söylüyorum. Varsın, ‘prenses’ demesinler. Körler sağırlar birbirini ağırlar.

BİYOLOJİK YAŞIMI ÖLÇTÜRECEĞİM

- 52 yaşındasınız ve yaşınızı hiç belli etmiyorsunuz.


Evet 52 yaşındayım. Ama biyolojik yaş soruyorsan onu ölçtürmek lazım. En son jinekoloğum “Müsaade ederseniz sizin durumunuzu okulda okutmak isterim” dedi. 30’lu yaşlara henüz gelmemiş insanlar gibiymişim. “Yumurtalıklarınız hâlâ çalışıyor” diye anlattı. İsterseniz doktorumu arayıp sorabilirsiniz.

- Çocuk sahibi olabilirsiniz o zaman?

Çok acayip değil mi? Bu genetik ve belki de içimdeki çocuğun büyümemesiyle alakalı… Çocuk sahibi olmayı düşüneceğim zaman çocuklar beni o kadar sevdi ki doydum herhalde. Bir de böyle yıpranan bir dünyaya çocuk getirmek zor geliyor.

- Şarkınızda “Sabahtan akşama değiştin sen” diyorsunuz. Dünden bugüne ilişkilerdeki değişikliği nasıl yorumluyorsunuz.

Sosyal medyanın çok daha sık kullanılmasıyla yüzeysel ilişkiler en tavan noktada yaşanmaya başladı. Biz eskiden körkütük âşık olur, salyalarımızı akıta akıta bekler ve aşkımıza sadık kalırdık. Benim için genç erkek sever diyorlar. Benim yaşla ilgili bir derdim yok. Bir de enerjimden dolayı herhalde hayatıma genelde gençler giriyor. Çünkü benim yaşımda olup da benim enerjime sahip birilerini pek göremiyorum.

ERKEKLERDEN HİÇBİR ŞEY ÖĞRENMEDİM

- Peki erkeklerden ne öğrendiniz?


Hiçbir şey. Aşka ve evliliğe pembe gözlüklerle bakıyordum. Sonra bana bir çaktılar, o gözlükler gözüme lens oldu.

- İkinci kez evlenmeyi düşünüyor musunuz?

Sanmıyorum. Evlilik kutsal bir müessese ama benim inancım kalmadı. Son iki-üç jenerasyona bakınca bir tane evli kalmayı başarmış çift göremiyorum.

PAKET HALİNDE KENDİMİ SEVİYORUM

Paket halinde kendimi seviyorum. Büyütmek istemediğim minik bir kız çocuğu var içimde. Ama kamera ya da objektif görünce başka bir Yonca çıkıyor: Bakışım ve vücut dilim değişiyor. Fit olmak için sürekli hareket halindeyim. Yabancı dizi hastasıyım. Kayıtlı dizilerimi evdeki koşu bandında izlerim. Terlemeden bu iş olmuyor. Bir de bol su için.

HAFTANIN ÜÇ GÜNÜ ÇALIŞMIYORUM

- ‘Hayatımın Aşkı’ dizisiyle sevenlerinizi kucaklıyorsunuz. Sizi diziye nasıl ikna ettiler?


‘Haftanın üç gününden fazla bu işi yapamam’ dedim. Kabul ettiler. Bir de dizide kendimi canlandırıyorum. Bugüne kadar evlenememiş, şöhretinden dolayı kimsenin kaldıramadığı bir kadın. Bütün erkekler karşısında sümsük gibi kalmış. Ya hayatının aşkını bulacak ya da evde kalmaya devam edecek...

Yanağımda dolgu yok

Bizim ülkede kendine iyi bakana çok sempati beslemiyorlar. ‘Orasını yaptırdı burasını yaptırdı’dan giriyorlar mevzuya. Bak mesela, yıllarca dilimde tüy bitti ‘yanağımda dolgu yok’ diye. Gittim seneler önceki ‘Hababam Sınıfı’ filmindeki fotoğrafımı paylaştım. “Buyrun, bende yanak hep vardı” dedim. Ama geçen gün yine “Yanağındaki dolguyu abartmış” dediler.
Konular Röportaj