Yonca Lodi: 'Aşk terapisti gibi oldum'

"...Şu bir gerçek ki giderek muhafazakârlaşan bir Türkiye var. Ben insanların özgür olmasından yanayım."

Yonca Lodi: 'Aşk terapisti gibi oldum'
Gzone'dan Onur Özışık - Murat Renay'ın röportajı...

* Aysel Gürel’le olan özel bir bağın olduğunu biliyoruz. Bize sendeki Aysel’i anlatır mısın?
- Bendeki Aysel, hayata dair pek çok şey öğrendiğim insandır. Aşkla ilgili, dostlukla ilgili, hayatla ilgili, iki çocuğuyla verdiği yaşam mücadelesiyle ilgili, yalnız bir kadın olarak, üstelik de bir söz yazarı hatta bir ozan olarak hayata tutunma şekliyle ilgili öğrendiğim çok şey var ondan. Bunu hiçbir zaman bir öğretmen edasıyla yapmamış olması da başka bir şey tabii.

* Sence Aysel Gürel adı şu an olması gereken yerde mi?
- Ben Aysel’in değerinin bilindiğini düşünüyorum. Sosyal medyada bakıyorum; sayısız Aysel Gürel profili, onun şarkılarını, sözlerini paylaşan binlerce insan var. Geçenlerde yakın arkadaşlarımdan biri anlattı: Bir yerde yemek yerken Aysel girip restorandan bir şey almış. Tanımadığı halde arkadaşımın kendisine olan sevgisini hissedip yanına gelmiş, “Ne tatlısın” diye yanağını sevmiş. Arkadaşım bu anısını “Ben hayatım boyunca böyle bir heyecan yaşamadım” diye anlattı. Şimdi değeri biliniyor mu diye sorarsan bir insanın bile birinin arkasından bunu hissetmesi bence çok özel. Üstelik biz müzik camiası olarak Aysel Gürel’i çok ulaşılmaz bir yere koyduk.

* Biz bu ay “Aysel Gürel’in askerleriyiz” diye bir kapakla çıkıyoruz. Sence Aysel Gürel’in askeri nasıl olmalı?
- Aysel hiçbir zaman samimi olmayan insanı yanında barındırmazdı. Onun askeri samimi olmalı, net olmalı, iyisini, kötüsünü dan dan söyleyebilmeli, kimseye karşı yalaka olmamalı, hayattaki duruşundan emin olmalı, ezik olmamalı, iyi veya kötü düştüğü yerden kalkmayı bilmeli. Ve aşkın her türlüsüne karşı dirençli olmalı. Aysel’in askerleri denince bunlar geliyor aklıma. Şimdi yakın dostlarım bana akıl danışıyor, ben de Aysel’den el almış gibi “şöyle şöyle olacak” diye cevap veriyorum. Aysel’den sonra aşk terapisti tadında biri oldum. Tabii bu durumun duygusal şarkılar söylememle de alakası var. Terzi kendi söküğünü dikemese de aşkla ilgili tahminlerim, başkalarının ilişkileriyle ilgili önsezilerim, yüzde 99 tutuyor.

BİRİLERİYLE POLEMİĞE GİRMEK BENİM İÇİN ZAMAN KAYBI

* Aysel şarkı sözlerinde kadının cinselliğini kullanan ilk ozandı. Onun bu topluma kadın hakları adına kattığı neler olmuştur sence?

- Düşün ki bir kadın, gerçekten aşık olduğu, tutku duyduğu bir adama “Bu gece gel, yarın istersen yine git” diyor. 30 yıl öncenin değil, şu günün Türkiye’si için bile çok cesaretli bir cümle. Aysel bu cümleleri kurabilen ilk kadın. “Benim seninle ileride öyle bir düşüncem yok kardeşim, ben bu gece seninle olmayı istiyorum ve bu tek dileğim” diyecek kadar aşık bir kadının dilinden bunu yazabiliyor. Aysel, tutkularının peşinden giden bir kadındı. Pazardaki kavanoza bile tutkuyla bağlıydı! Hayata bu kadar tutkuyla bağlı bir insanın aşkla ilgili yazılarında tutku olmamasına imkan yok. Bence Aysel’i diğer söz yazarlarından ayıran, yazdığı her şeyin çok gerçek olması. Zaten ilerleyemediği yerde “deliyim ben” demiş. “Deli Aysel” lakabını kabul etmiş, çünkü o sayede pervasızca istediğini söyleyebilme ve istediği gibi davranabilme özgürlüğünü elde etmiş. Korkunç bir IQ göstergesi bu.

* 20 yıldır ne müzik anlamında, ne duruş anlamında kendinizi bozdunuz. Bu da bir tür mücadele mi sence?
- Her durumda kendi doğrunu savunmak bir süre sonra yorucu oluyor, doğru. Ben bu fotoğraf çekimini de uç noktalarımın bilinmesi için yaptım. Aklıma yatmayan bir şey olduğu zaman kabullenmem zor. Yapmak istediğim şey iyi müzik, iyi şarkı söylemek, sahnede çok iyi olmak. Hep hedeflerim bunlardı. Başta Aysel olmak üzere bir sürü insandan onay alarak da bugünlere geldim. Şaşaanın, şatafatın ve şamatanın içinde yıpranmaktansa, işimi yapıp, eve gelip, kendi dünyamda sakin sakin yaşamayı tercih ettim yani. Bu sayede ne müziğim, ne yüzüm yıprandı. Karakterimle ilgili yozlaşma da yaşamadım.

* Polemik yaşayan pek çok sanatçı var. Sense hiç bu tür tartışmalara girmedin.
- Aysel’den öğrendiğim şeylerden biri de bu. Ben hümanist tarafı fazla bir insanım. Herkesin eşit yaratıldığına inanıyorum. Sahip olduğum yetenek, beni başkalarından üstün yapmaz. Allah bana bunu insanlara güzel şeyler yaşatayım diye vermiş. Eğer yeteneğimi insanlar aleyhine kullanırsam, başta kendime ihanet ederim. O yüzden de başka bir şarkıcıya “O böyle yapmış mı” diye sataşmak, benim için sadece zaman kaybı.

BIRAKIN ÖZGÜR OLSUN İNSANLAR

* Türkiye’de LGBT hakları korunuyor mu?

- Şu bir gerçek ki giderek muhafazakârlaşan bir Türkiye var. Ben insanların özgür olmasından yanayım. Özgürlük tu kaka bir şeymiş, kötü bir olguymuş gibi algılanmamalı. Özgür insan kimseye zarar vermez. Özgür insan iyiliği de kötülüğü de kendine yapar. O yüzden bırakın özgür olsun insanlar, kimin kimle ne yaptığı, ne yediği, ne içtiği, kimin ne şekilde dua ettiği, ibadet yaptığı, yapmadığı kimseyi ilgilendirmez. Hepimiz tek bir yaradana hesap vereceğiz. O yüzden kimse kimsenin yargıcı olamaz, avukatı olamaz. Herkes kendinin avukatı, savcısı, hakimi olmalı. Vicdan diye bir şey var, ondan daha büyük bir savcı yok.

* Eşcinsel evlilikler hakkında ne düşünüyorsun?
- Türkiye’de böyle bir şeyin yasal olmasına daha çok uzun yıllar var. Hatta belki de hiçbir zaman olmayacak. Bence camia kabul etmeli, hayalperest olmanın faydası yok.

MÜZİKTE PRENSES VE KRALİÇE GİBİ RÜTBELERE İNANMIYORUM

* Yeni albüm ne zaman?

- Eylüle inşallah, 2016 bitmeden düşünüyorum. Ben sadece iyi şarkı söylemeyi hedefledim. Bir şeylerin temsilcisi olmak beni çok fazla ırgalamıyor. Birilerinin kraliçesi, prensesi olayım derdinde değilim. Müzikte böyle rütbelere inanmıyorum.

Yonca Lodi: 'Aşk terapisti gibi oldum'

Yonca Lodi: 'Aşk terapisti gibi oldum' - Resim : 2
Konular Röportaj