Zarafet Dolu İki Assolist

İnsan karakteri ağaç gibidir, itibarı da gölgesi de...

Maksim Gazinosu itibarı olan bir müessese idi ve bu itibarı Fahrettin Aslan’ın işletmeciliği kadar önemli olan bu iki yorumcuya borçludur. Her ikisine de Cennet Mekan olsun. Behiye Aksoy Hanımefendi ve Zeki Müren Bey olmasaydı Maksim Maksim olamazdı. Belki bir şey olurdu ama bu itibarı asla yakalayamazdı. Nitekim düşüş sırasında Fahrettin Aslan’ın etrafında olanlar belli... İtibarı koruyamadığın zaman kaçınılmaz olan son maalesef oldu...

Yıllarca didinip inşa edilen itibar yok oldu mu herşey çöker ve biter... Sonuçta bilgi, birikim isteyen müzik icra edilen yerden kumarhaneye kadar düşüldü....

Üç attığı tutanın bilirkişi olduğu bir ülkede itibar önemli olur mu, olmadığının somut misalidir bugün yaşadıklarımız...

Zor işlerin altından kalkarak itibar kazanılıyor, çok para kazanarak sağa sola dayanarak değil...

Velhasıl Behiye Hanım ve Zeki Bey yaşamlarında zaman, zaman sıradışı sayılabilecek uç noktalarda gezinselerde hep itibarlı insanlardı, Nabi’nin meşhur sözüdür: ‘Kenarın Dilberi Nazik de Olsa Nazenin olamaz’...

Onların doğuştan fıtratlarında itibarlı olmak vardı, Krallar, Kraliçeler gibi yaşadılar ve göçüp gittiler bu çirkefin içinden ve daima nazenin yani ince yapılı, nazik kişilikleriyle, ruhlarıyla itibar kazandırdılar ve hiç bir dönem, yaşamakta olan itibarsız, kişiliksiz, kenar mahalle dilberi veya namı ile meşhur caddelerin hafif meşrep kadını veya erkeği olmadılar...

Sacit ASLAN