14 yıllık profesör sevgiliye şok dava!

İzmir'de görevli pskiyatri profesörü K.A'nın, evlilik vaadiyle kandırarak 14 yıl boyunca kendisiyle birlikte olduğunu söyleyen Şeyda P. 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

14 yıllık profesör sevgiliye şok dava!
Yeni Asır'dan Ali Eyce ve Ersin Atar'ın haberine göre İzmir'de öğretim üyesi ünlü psikiyatri profesörü K.A'nın evlilik vaadiyle 14 yıl kendisiyle birlikte olduğunu öne süren hastası, 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Prof. Dr. K.A. ise genç kadının tehditle kendisinden para aldığını öne sürerek 143 bin lira tazminat talebinde bulundu.

'Seks kölesi yaptı'

İzmir'de avukatı aracılığıyla Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvuran Şeyda P, 1998'de panik atak nedeniyle o dönemde Doçent olan Dokuz Eylül Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. K.A'ya gittiğini anlattı. Şeyda P, "Bana yakın davranmaya başlayınca rahatsız oldum ve tedaviyi kesmek istedim. Ancak ailemi ikna ederek tedaviye devam eden A, yakınlaşmaya devam etti. Ardından gönül ilişkimiz başladı ve A'ya aşık oldum. Önceleri hastanedeki odasında, ardından açtığı muayenehanede ve çeşitli otellerde birlikte olduk. Hiçbir zaman evlilik isteğinde bulunmamama rağmen kendisi her defasında eşinden boşanıp benimle evleneceğini söyledi. 14 yıl sonunda ise aramızdaki ilişkinin bittiğini söyleyip beni kullanılmış bir bez gibi kenara attı. Üstelik 'İlişkiyi açıklarsan senin ruh sağlığının bozuk olduğunu söylerim. Kimse inanmaz' diye tehdit etti" dedi.

Genç kadının avukatı Kadri Almaç da, müvekkilinin ailesi durumu öğrenince Prof. Dr. A'nın, defalarca aileden özür dileyip kızlarıyla evlenmek istediğini söylediğini iddia etti. Almaç, "Hukuken, ahlaken ve tıbben haklı görülebilir en ufak bir noktası dahi bulunmayan Prof. Dr. K.A, müvekkilimi tıbbın kendisine vermiş olduğu tüm imkanları kullanarak ve ilişkisi süresince ya ilaç yazarak ya da terapi uygulayarak kendisi için ne isterse yapar hale getirmiştir. Müvekkilimi adeta bir seks kölesi haline getirmiştir" dedi. Almaç, tüm bu nedenlerle K.A'dan müvekkili adına 250 bin lira manevi tazminat istedi.

'Otel odası kiraladı'

Prof. Dr. K.A. adına mahkemeye cevap veren avukatı Abdullah İpek ise, Şeyda P'nin 4-5 kez otel odası kiralayıp tehditle müvekkilini çağırdığını iddia etti. İpek, K.A'nın bu saplantılı aşk tacizlerinden kurtulmak için çeşitli zamanlarda 43 bin TL ödemek zorunda kaldığını öne sürdü. Ancak genç kadın ve annesinin K.A'ya önce ev alınması konusunda baskı yaptığını, ardından 300 bin TL istediklerini, daha sonra da bu parayı 250 bin TL'ye indirdiklerini öne süren İpek, müvekkilinin 'bu beladan kurtulmak' için, eşinin ve kendisinin ısrarıyla 60 bin TL ödemeyi teklif ettiğini anlattı.

'Hayatı zindan etti'

Karşı tarafın, kariyer sahibi ve iyi gelirli olduğunu bildikleri müvekkilinden sürekli, tehdit, şantaj ve komplolarla maddi isteklerde bulunduğunu iddia eden İpek, müvekkiline 14 yıldır hayatı zindan ettiğini öne sürdüğü Şeyda P'den, tehdit ve şantajla aldığını iddia ettiği 43 bin TL'yi yasal faiziyle birlikte geri istedi. İpek, ayrıca 100 bin TL de manevi tazminat talebinde bulundu.

'Aldatmayı ispat için facebook'a girmek suç değil'

Yargıtay, eşinin kendisini aldattığını ispat etmek için onun facebook sayfasına giren ve maillerini okuyan kadının suçsuz olduğuna, bu eylemin suç oluşturmadığına karar verdi. Denizli'de yaşayan bir çift boşanmaya karar verdi. Ancak bu süreçte koca, evliliğin sonlanmasında karısının kusurlu olduğunu savunuyordu. Kadın da kocasının kendisini başka kadınlarla aldattığını ileri sürüyordu. Kocasının internet üzerinden yazışmalarına ulaşmak isteyen kadın, kocasının facebook üzerinden başka bir kadınla olan yazışmalarını tespit etti. Bunları kopyalayarak kocasının yakınlarına mail gönderdi ve, "Bakın sizin akrabanız başka kadınlarla yazışıyor" dedi.

'Eylemi suç değil'

Bunun üzerine koca, boşanma sürecinde olduğu karısı hakkında "haberleşmesinin gizliliğini ihlal ettiği" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Denizli Başsavcılığı da suç duyurusu üzerine kadının "kocasının haberleşmesinin gizliliğini ihlal ettiği" iddiasıyla dava açtı. Mahkeme kadının eyleminin suç olmadığına karar verdi.

Karar, temyiz üzerine Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi'ne geldi. Daire onadığı kararda, kadının eyleminin suç olmadığını belirterek, "Aile içi geçimsizliğin kaynağının kocası olduğunu ispat etmek için yapmış. Yaptığının hukuka aykırı olduğunu bilmiyor" dedi.