17 yaşındaki Can, büyük felaketten yüzerek kurtuldu
Annesi ve babasının boşanması sonucu babası ve kardeşi ile birlikte babaannesi ve dedesinin yanına Bozkurt'a taşınan Can Çevirgen, yaşanan sel felaketi sonrası babası Ersin Çevirgen (43), kardeşi Emir Çevirgen (13), babaannesi Asiye Çevirgen (76) ve dedesi Erdoğan Çevirgen'i (78) kaybetti.
Mucize bir şekilde hayatta kalan Can Çevirgen, yaşadıklarını Sabah Gazetesi'nden İlker Turak'a anlattı.
"YÜZEREK ÇIKTIM"
Oto boyacısı olarak çalıştığını söyleyen Çevirgen, sel felaketinin yaşandığı gün babası Ersin Çevirgen'in kendisini telefonla aradığını ve sel felaketinin beklendiğini belirterek acil eve gelmesini istediğini söyledi. Bunun üzerine apar topar eve gittiğini kaydeden Çevirgen, şunları söyledi:
"Babam aradıktan sonra eve doğru yola çıktım. Çarşıya indiğimde deredeki su seviyesinin baya yükseldiğini gördüm ve köprüden geçip geçmemekte kararsız kaldım. Daha sonra köprüden geçerek evin önüne geldim.
Eve girmeden önce babamın arabasını güvenli bir yere çekmek için arabaya bindim. Tam çalıştırırken birden su baskını oldu ve kendimi dışarı atmamla sel sularının o basınçla beni evin kapısına vurması bir oldu. Babam, kardeşim, babaannem ve dedem odalarına geçmiş uzanıyorlardı. Ben de kendi odama geçtim ve birden sel suları camlardan içeri girmeye başladı. Çok kısa bir süre içinde de tavana kadar su doldu. Bunun üzerine odamın kapısını açmak için kapıya yöneldim ama açamadım. Evin penceresinden çıkarak ikinci kata kadar yüzdüm. Daha sonra da evin içinden çatıya çıktım" dedi.
1.5 GÜN ÇATIDA ÇADESİZCE BEKLEDİM
Evin çatısında 1.5 gün çaresizce beklediğini belirten Çevirgen, "Bir anda evimizi su bastı ve tavana kadar su doldu. Yüzerek evin ikinci katına kadar ulaştım ve daha sonda evin çatısına çıkarak beklemeye başladım. Afet ve Acil Durum (AFAD) Yönetimi Başkanlığı ekipleri gelerek beni bulunduğum yerden kurtardı. Kurtulduğumda babamın, kardeşimin, babaannemin ve dedemin evden çıkamadığını ve boğularak öldüklerini öğrendim. Babam sel sularında sürüklenmiş. Arama kurtarma ekipleri Abana'da cansız bedenini buldu" ifadelerini kullandı.
KEŞKE ONLARLA HELALLEŞME FIRSATIM OLSAYDI
Babası, kardeşi, babaannesi ve dedesiyle helalleşme fırsatının dahi olmadığını söyleyen Çevirgen, "Keşke onlarla helalleşmek için bir fırsatım olsaydı. Babamı, kardeşimi, babaannemi ve dedemi kurtarmak için çabaladım ama evin kapılarını açamadım. Kurtarabilseydim keşke, benim odamda olsalardı ölümü riske alıp hepsini kurtarırdım ama hepsi kendi odalarında bulunuyorlardı. Pencereden dışarı çıktığımda beni selin alıp götürmemesi mucize. Şimdi gözümde bütün anılar canlanıyor. Babamla, kardeşimle yaşadığım bütün anılar benim için çok değerli. Biz nereye gitsek hep birlikte giderdik, hiç ayrılmazdık. Ama bu felaket bizi ayırdı" diye konuştu.
BABAMDAN KALAN TEK ŞEY DE SEL SULARINA KAPILIP GİTTİ
İstanbul'da yaşadıklarını ve 8 yaşındayken annesinin ve babasının boşanması sonrası Bozkurt'a yerleştiklerini söyleyen Çevirgen, "Yaklaşık 10 senedir Bozkurt'ta yaşıyoruz. Başka bir yere gitmeyi de düşünmedik hiç. Annem ve babam boşanınca bizlerle babaannen ilgilendi ve bugünlere kadar getirdi. Babam motosikletleri çok severdi. Kırmızı bir motosikleti vardı. Babamdan kalan tek şey de sel sularına kapılıp gitti. Babamla bugüne kadar hiç ayrılmadık. Onu çok seviyorum" dedi.