3 gün boyunca aradılar

Hürriyet'ten Ali Dağlar'ın haberine göre SOMA faciasının kurbanları, arkalarında acılı eşler, evlatlar ve yürek burkan hikayeler bıraktı. Maden ocağındaki patlamada hayatını kaybeden İbrahim Salgın’ın hikayesi de tam anlamıyla yürek dağlayan türden. Salgın, Kınık’ta yıllardır kahvecilik yapıyordu. Mahalleden sevdiği Aynur ile evlendi. Bugün 14 yaşında olan ilk çocukları İsmet’e 6 aylıkken lösemi teşhisi konuldu. Kıt kanaat geçinen çiftin evlilik sevinci, bu kötü haberle gölgelendi. Bağkur’luydu İbrahim. Sigorta taksitlerini zor ödüyordu. 15 günde bir kanının değişmesi gereken İsmet’in tedavi masraflarını borç, harç, bazen Bağ-Kur taksitlerini geciktirerek karşılamaya çalışıyordu.

3 GÜN DURMADAN ARADIK

İlerleyen zamanda önce Gökçe (10), ardından Şirin (7) katıldı aileye. Yoksul hayat, İsmet’in tedavi masraflarını artık karşılamayacak noktaya ulaştı ve İbrahim konu komşunun geçim kaynağı, maaşı asgari ücret de olsa sigorta yapan kömür madenine, yerin altına girme kararı aldı. Artık sigortalıydı, kıt kanaat geçinseler de İsmet’in tedavi masraflarını devlet karşılıyordu. O meşum günün ardından, Kınık’ın en yoksul mahallesi Yukarı Mahalle’de, başımızı eğerek girebildiğimiz, alçak tavanlı, iki göz gecekonduda görüştüğümüz gözü yaşlı eşi anlatıyor: “Haberi saat altı buçukta aldım ve maden ocağına gittim. Bana daha yeraltında olduğunu ve çıkarılmadığını söylediler, 3 gün aradık, 4. günü bulduk. Cenazeyi getirip teslim ettiler. İlk gün çıkarılan 11. kişiymiş yeraltından.

14 YILDIR HASTANEYE GİDİYORUZ

Kahvecilik yapıyordu daha önce. Çocuğum hasta, çocuğum için geçti madene. İsmet lösemi hastası, doğduğu gibi, 6 aylıkken teşhis konuldu. 14 yıldan beri hastanelere gidip geliyoruz, İlik bekliyoruz, sıraya girmiştik. Hala bir haber yok. En son sıradaymışız, bizden önce ilik bekleyenler var. 15 günde bir kanı değişiyor, ilaçları var kullanıyor, demirini düşürmek için. Kalp çıktı, dalağında sorun var. Bağ-Kur bu ilaçları karşılayamıyordu, biz de ödeyemiyorduk. Çok sıkıntı çektik, madene girmek zorunda kaldı İbrahim. İlaçlarımızı bu sürede devlet karşıladı. Şu ana kadar arayan olmadı. Ocağım söndü, biz şimdi ne yaparız? İlik bekliyoruz çocuğuma, ilgi bekliyoruz.”