7 adımda hücrelenizden sağlık fışkırsın!..
7 adımda hücrelenizden sağlık fışkırsın!..
Bedensel ve ruhsal hastalıkların asıl sebeplerinin öfke,
kızgınlık, korku, kaygı ve suçluluk gibi duygular olduğu bilimsel
bir gerçek. Stresi azaltmak, toksinlerden arınmak, iyi uyumak ve
dengeli beslenmek ise sağlıklı yaşamın olmazsa olmazları...
Bilinçaltımıza yerleşmiş çöpler, yaşamımızın herhangi bir anında
karşımıza çıkıyor ve en çok kadınları negatif etkiliyor. Ruhsal,
zihinsel ve bedensel olarak rahat bir yaşamsa bu duygulardan
arınmayı gerektiriyor. “Bilinçaltına itilen ve bastırılan
değersizlik inancı, suçluluk duygusu, öfke, aşırı kızgınlık, korku,
kaygı gibi duygular; bedensel, zihinsel ve ruhsal hastalıkların
gerçek nedenleridir” diyen Anestezioloji &Reanimasyon ve
Tamamlayıcı Tıp Uzmanı Dr. Ender Vardar, olumsuz duyguların stresi
artırdığını, hormon ve bağışıklık sistemini doğrudan etkilediğini
söylüyor.
Yapılan araştırmalar, aşırı kızgınlık halinin, kalp krizi geçirme
olasılığını ciddi oranda artırdığını gösteriyor. Ayrıca; öfke,
kızgınlık ve saldırganlık duygularının yüksek kolesterol düzeyi ve
sigaradan daha tehlikeli olduğu belirtiliyor. Zayıflamak isteyen
ama başaramayan kişilerin bilinçaltlarına inilmesi ve kendilerine,
“Ne zaman çok yiyorsun, yemek sana ne ifade ediyor?” sorularının
sorulması gerekiyor. Kilo almanın bilinçaltındaki nedeni
bulunduğunda, kilo verme işleminin daha başarılı olduğu görülüyor.
Bilinçaltına işlemiş söz ya da olayın tespit edilip doğrusunun
aktarılması zayıflamada önemli rol oynuyor. Dr. Vardar, kilolu
danışanlarıyla yaptığı bilinçaltı çalışmalarında, bazen hatırlamak
istenmeyen bir cinsel tacizin çocuklukta, “Güzel olursam tacize
uğrarım” şeklinde bir algıya neden olup daha fazla yemeğe yol
açabildiğini söylüyor. Bilinçaltı çalışmaları, sorunun çözümünü
ikna yoluyla sağlıyor. Olumsuz düşüncelerin kadınlar üzerinde
(hassas ve kırılgan oldukları için) daha etkili olduğu
belirtiliyor.
HİPNOTERAPİYLE PANİK ARAK TEDAVİSİ
Panik atak; yoğun endişe ve korku duygularının aniden başladığı,
nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, göğüste sıkıntı hissi,
soluğun kesilmesi, boğuluyormuş gibi olma, çıldırma ya da kişinin
kontrolünü kaybedeceği korkusu duyma gibi belirtileri içeren bir
sorun olarak tanımlanıyor. Bu konudaki en ideal tedavi yönteminin
hipnoterapi destekli bilişsel-davranışçı psikoterapiler olduğunu
dile getiren Dr. Ender Vardar, ilaçların tedaviye destek olarak
kullanılabileceğini söylüyor. Karamsarlık, mutsuzluk ve kendine
güvensizlik ise çocuklukta öğrenilen ve bilinçaltına işlemiş duygu
ve düşünceler olduğu için, bu kişilerin değişip tam tersi
özelliklere sahip bireyler haline gelmeleri ancak psikohipnoterapi
ile mümkün olabiliyor.
MİGRENİN NEDENİ ÖFKE VE DEĞERSİZLİK HİSSİ
Migren; bulantı, kusma, çift görme gibi başka birçok şikâyetle
birlikte ortaya çıkan, çoğunlukla başın bir yarısında odaklanan,
ışıktan ve sesten aşırı rahatsızlık duyulan, farklı tipleri olup
nöbetler halinde gelen bir baş ağrısı türü olarak tanımlanıyor.
Çoğunlukla psikolojik olan migrenin bilinçaltındaki nedeninin öfke
ve değersizlik düşüncesi olduğuna dikkat çekiliyor. Bu hastalık
kendisine kötü davranıldığını düşünen, takıntıları olan, kontrolü
daima elinde tutmak isteyen titiz, detaycı ve mükemmeliyetçi
kişilerde daha sık görülüyor. Günümüzde uygulanan migren
tedavilerinin genellikle nedene değil, belirtileri geçirmeye
yönelik olduğunu söyleyen Dr. Ender Vardar, stresi azaltmak için
nefes çalışmaları, bilinçaltındaki esas neden olan öfke ve
değersizlik duyguları için ise psikohipnoterapi uygulamasının çok
yararlı sonuçları olduğuna dikkat çekiyor.
FOBİYİ YENMENİN YOLU BİLİNÇALTINDAN GEÇİYOR
Fobi, gerçekte korku yaratmayan bir nesne veya duruma karşı
aşırı korku duyma ve kaçınma davranışı anlamına geliyor. İlk
yaşanan fobi deneyiminde oluşan olumsuz duygu, bilinçaltını tüm
benzer olaylarda aynı şekilde davranmaya yöneltiyor. Bu korkulardan
kurtulmak, ‘Bilinçli akıl’ ile mümkün olmadığı için, korkuya neden
olan ilk olayın bilinçaltı çalışmalarıyla ortaya çıkarılması ve
olaydaki duygunun boşaltılarak kişiye yeni bir bakış açısı
kazandırılması oldukça iyi sonuç veriyor.
‘BAŞARILI OLAMAM ' DÜŞÜNCESİ HİPNOZLA AŞILIYOR
Öğrencinin bütün hayatını etkileyen birkaç saatlik sınavlara
sadece ders çalışarak değil psikolojik yönden de hazırlanmasının
çok önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Ender Vardar, bazı
öğrencilerin sınavda aşırı stres ve heyecan duyduklarını,
bazılarınınsa sınavdan önce tüm bildiklerini unuttuklarını
söylüyor.
Dr. Vardar, kimi öğrencilerdeki sorununsa sınavdan önceki aylarda
ders çalışmaya motive olamamak olduğunun altını çiziyor. Yapılan
araştırmalar; beynin, en iyi rahatlamış halde yani alfa dalgaları
yayarken öğrendiğini ve öğrendiklerini en iyi bu şekilde
hatırladığını gösteriyor. Bilinçaltı çalışmalarının ve nefes
tekniklerinin, beyni alfa dalga formuna getirmekte en etkili yol
olduğunu söyleyen Vardar, başarısız olunan derslere karşı
öğrencinin bilinçaltındaki “Ben başarılı olamam, yapamam!”
düşüncesinin hipnoz yardımıyla ortadan kaldırıldığına ve bu yolla,
korku duyulan derslere karşı olan ilginin artırıldığına dikkat
çekiyor.
Öğrencinin bütün hayatını etkileyen birkaç saatlik sınavlara sadece
ders çalışarak değil psikolojik yönden de hazırlanmasının çok
önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Ender Vardar, bazı öğrencilerin
sınavda aşırı stres ve heyecan duyduklarını, bazılarınınsa sınavdan
önce tüm bildiklerini unuttuklarını söylüyor.
Dr. Vardar, kimi öğrencilerdeki sorununsa sınavdan önceki aylarda
ders çalışmaya motive olamamak olduğunun altını çiziyor. Yapılan
araştırmalar; beynin, en iyi rahatlamış halde yani alfa dalgaları
yayarken öğrendiğini ve öğrendiklerini en iyi bu şekilde
hatırladığını gösteriyor. Bilinçaltı çalışmalarının ve nefes
tekniklerinin, beyni alfa dalga formuna getirmekte en etkili yol
olduğunu söyleyen Vardar, başarısız olunan derslere karşı
öğrencinin bilinçaltındaki “Ben başarılı olamam, yapamam!”
düşüncesinin hipnoz yardımıyla ortadan kaldırıldığına ve bu yolla,
korku duyulan derslere karşı olan ilginin artırıldığına dikkat
çekiyor.
BUNLARI YAPIN
Hücrelerinizden sağlık taşsın
Sağlıklı ve dengeli beslenin (Şeker ve tuzu azaltın, mümkünse
kullanmayın.)
Sigara ve alkolden uzak durun
Egzersiz yapın
Stresi azaltın
İyi uyuyun
Bedensel, zihinsel ve ruhsal detoks yapın
Toksinlerden arının
SINAVDA BAŞARININ PÜF NOKTALARI
* Hedefinizi belirleyin.
* Planladıklarınızı uygulayın.
* Düzenli ders çalışın.
* Ders çalışma saatleriniz planlı olsun. En ideal ders çalışma
saatleri sabah kalktığınız an ve yatmadan önceki zamandır. Sabah
kalktığınızda beyniniz dinlenmiş durumdadır. Yatmadan önceki 1
saatteyse çalışmanızın üzerine başka veri girmediği için
beyninizdeki bilgiler kalıcı olacaktır.
* Hiçbir derse karşı önyargılı davranmayın.
* Stresi azaltmak için nefes teknikleri öğrenin.
* Olumlu düşünün, başarılı olduğunuzu hayal edin.
CEYDA ERENOĞLU