7 belirti..
7 belirti..
Hastalıklarda erken teşhis hayat kurtarıyor. Peki hangi belirtileri ciddiye almak ve neler yapmak gerekiyor? Konunun uzmanları bu soruları kendi uzmanlık alanlarına göre yanıtlıyor.
Dünyada kansere yakalanan hasta sayısı giderek artıyor. Rakamlar korkutucu da olsa, erken tanı ve koruyucu tedbirler sayesinde birçok kanser türü önlenip iyileştirilebiliyor. Bunun için kansere yakalanmadan koruyucu tedbirleri almak, belirtilere karşı uyanık olmak, düzenli aralıklarla kanser taraması yaptırmak, erken teşhisten yararlanmak gerekiyor.
Tıbbi Genetik Uzmanı Dr. Yaman Sağlam "Genetik danışma öncesinde, kanser riskinin kesinleşmiş olması şart görülüyor" diyor. Bu nedenle aile öyküsünün bir genetik uzmanı tarafından ayrıntılı olarak ele alınması ve aile ağacı çıkartılması gerekiyor. Hastalığın tanımlanabilmesi amacıyla, kromozom analizi, DNA analizi ve enzim düzeyleri gibi birçok ileri tetkike ihtiyaç duyuluyor.
AİLEDE VARSA DİKKAT!
Eğer ailede görülen kanser birden çok bireyde aynı organ veya
yapısal özellikteki organları tutuyorsa, bu tip kanserin kalıtsal
olduğu düşünülüyor. (Örneğin; kolon kanseri bir ailede iki veya üç
kuşaktaki bireylerde beklenenden erken yaşta görülüyorsa
kalıtsaldır.) Erken tanının hayat kurtarıcı yönü olduğuna dikkat
çeken Dr. Yaman Sağlam, doğru yaklaşımlar ile erken tanı
alınmasıyla kanserlerin yaklaşık yüzde 80 - 90 oranında tedavi
edilebildiğini söylüyor.
KANSERİN 7 BELİRTİSİ
Gelişmiş bütün ülkeler aşağıdaki 7 belirtinin kanser habercisi
olduğu görüşünde birleşiyor. Bu belirtiler mutlaka kanser anlamına
gelmediği gibi tanının da çoğu zaman kanser çıkmadığına dikkat
çekiliyor. Bunun yanında kişide bu belirtilerin olmaması o kişide,
kanser yok demek olmuyor. Ancak bu 7 belirti tehlike işareti olarak
kabul edildiği için herhangi birinin varlığında doktora başvurmakta
gecikmemek gerekiyor.
İşte kanserin 7 belirtisi:
* Bağırsak ve mesane alışkanlıklarının değişiklikleri,
* İyileşmeyen yaralar,
* Zamansız kanama ve akıntı,
* Meme veya başka yerde sertlik,
* Hazımsızlık veya yutma güçlüğü,
* Benler veya bir siğilin belirgin değişikliği,
* Hırıltılı öksürük veya ses kısıklığı
KOLDAN KANLA KOLON KANSERİ GENETİK TESTİ
Kalın bağırsak (kolon) kanseri, diğer adı ile kolorektal kanser
(kolon ve rektum kanseri-CRC) erken evrede yakalandığında tedavi
edilebiliyor. Henüz bulguları olmayan bireylerde bile kanser
yönünde bir değişim varsa, sadece kan alınarak yapılacak bir
genetik test ile erken tanı ve erken tedavi bu kanseri
önleyebiliyor.
Kolon kanseri erken teşhis yöntemleri arasında en son uygulamaya başlanan bu test, koldan kan alınarak yapılan kolon kanserine özel genetik değişim tarama yöntemi olarak tanımlanıyor. Uygulamada hastanın kolundan 10 cc kan alınıyor ve dolaşıma karışmış olan kanserli hücreye ait DNA materyalinden kanserin varlığını gösteren yapı değişikliği belirleniyor.Yeni uygulanmaya başlanan test, özellikle kolonoskopi yaptırmaktan çekinen hastalar için kurtarıcı bir erken tanı yöntemi olarak değerlendiriliyor.
MEME KANSERİNE KARŞI BRCA GENİ TAKİBİ
Meme kanseri tanısında kullanılan farklı testler bulunuyor.
Bunlardan ilkinin kanserin genetik olup olmadığının araştırıldığı
BRCA geninde mutasyon taranması olduğu belirtiliyor. Mutasyon
varlığı, muhtemel kanser gelişimi ile ilgili riskin artmış olduğunu
gösteriyor. Bu test, kandan elde edilen DNA çalışması ile
yapılıyor. BRCA gen analizi testinin, ailesinde meme kanseri öyküsü
bulunan kadınlara erken tanı amaçlı yapılabileceğine dikkat
çekiliyor.
AKINTI VE KAŞINTI RAHİM AĞZI KANSERİ BELİRTİSİ
OLABİLİR
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kadir Savan;erken
teşhis edildiğinde tedavisi mümkün olan rahim ağzı kanseri ve HPV
virüsü ile ilgili olarak, "Rahim ağzı kanserleri; HPV
virüslerinin meydana getirdiği enfeksiyonlara bağlı oluşan
kanserler olarak biliniyor" diyor.
Toplumdaki kadınların yaklaşık yüzde 80’inin, yaşamların bir döneminde HPV virüsü kaptıkları belirtiliyor. HPV olan kadınların yüzde 90’ında virüs yıllar içinde kendiliğinden temizleniyor. Ama bu virüs yüzde 10 - 15’ lik grubun vücudunda kronik enfeksiyon olarak kalıyor. Bu enfeksiyonlar vajen ve rahim ağzında bu enfeksiyon halini 10 -15 yıldan fazla sürdürürlerse, rahim ağzı kanserine neden olabiliyor. Ayrıca ilerleyen dönemlerde rahim ağzında, vajende ve makatta hücrelerde değişikliğe sebep oldukları için de farklı kanserlere davetiye çıkartabiliyor.
GEÇ KALMAYIN
HPV virüsü, kadınlarda genel olarak akıntı, yanma, kaşıntı gibi
şikayetlere neden oluyor. Bu şikayetler sık görüldüğü için
belirtiler çoğu zaman önemsenmiyor. Basit bir vajinal enfeksiyon
olarak algılandığı ve virüs başka hiçbir şikayete yol açmadığı
için, hastalık sinsi ilerliyor ve kansere dönüşüyor. Doç. Dr. Kadir
Savan, rahim ağzı kanserinin teşhisinin çok kolay olmasına karşın
hastaların doktora genellikle geç dönemde başvurduklarını söylüyor.
Hastalar akıntı, yanma ve kaşıntı gibi belirtilerin basit bir
enfeksiyon olduğunu sanıp doktora gitmiyor. Bu nedenle teşhis
konulduğunda hastalık genellikle ilerlemiş oluyor. Modern tıp ise
bu hastalığın çok tehlikeli ama önlenebilir olduğuna işaret
ediyor.
YILDA BİR KEZ MUTLAKA SMEAR TESTİ YAPTIRIN
Rahim ağzı kanserlerinin tanısının kolay olduğu, bu nedenle bir
kadının yılda en az bir kez jinekolojik muayene ve smear testi
yaptırması gerektiği belirtiliyor.Yapılan bu test normal rahim ağzı
hücrelerinin uğradığı anormal değişikliği gösteriyor. Düzenli
muayene ve smear testi ile bu değişiklikleri zamanında yakalamak
hastalığın aşamasına göre uygun tedavi uygulanmasına ve rahim ağzı
kanserinin önlenmesine yarıyor. "Bu nedenler yüzünden
kadınlara; düzenli yıllık jinekolojik muayene ve rahim ağzından
smear testi öneriyoruz" diyen Doç Dr. Savan, geç kalınması
halinde kanserin yayıldığını ve tedavi şansının azaldığını
söylüyor.
CEYDA ERENOĞLU /HABERTÜRK İNTERNET SİTESİ