90 dakikada kendinize aşık edin!
90 dakikada kendinize aşık edin!
En sevdiginiz elbisenizle, elinizde bir mojito ile bar taburesi
üzerinde oturuyorsunuz. Bir anda içeri hayallerinizdeki o mükemmel
erkek giriyor. Saat 21:30 ve onu kendinize aşık etmek için bir
buçuk saatiniz var. Imkânsız gibi mi görünüyor? Aslında oldukça
kolay!
5-10 DAKİKA: Başlangıç aşaması
Sosyal ortamlar bunun için biçilmiş kaftandır. Karşılaştığınız bir
partide her ikiniz de ev sahibini tanıdığınız için rahatça
tanışabilirsiniz. Ancak tamamen yabancı olan birine doğru ilk adımı
atmak düşündüğünüzden daha zor olabilir. Bunu gerçekleştirmenin en
cesur yöntemi dostça bir yakınlık
göstermektir. Yanına yanaşın ve sanki tanışıyor gibi konuşmaya
başlayın. Bunun için eğlenceli ve ilginç konular seçin, örneğin
yağmurlu bir günde, " Yağmurdan nefret ediyorum" demek yerine,
"Saçımın haline bakar mısın? Bu havayla daha fazla
savaşamayacağım!" demeniz daha ilgi çekicidir. Eğer cevap verirse o
da sizinle ilgileniyor demektir. Cevap vermezse de bir şey
kaybettiğinizi düşünmeyin.
Koyu bir sohbete dalmaya cesaret edemiyorsanız, ona fikir danışarak
buzları kırabilirsiniz. Cevabı evet veya hayır olmayacak, ucu açık
sorular seçmeye özen gösterin. Örneğin beğendiğiniz erkek bardan
kendine şarap alıyorsa "Şarap seçme konusunda çok başarısızım.
Hangi kırmızıyı tavsiye edersin?" diyerek sohbeti
başlatabilirsiniz.
Peki, konuşmaya başladıktan sonra randevuyu nasıl kopartacaksınız?
Başınızı hafifçe yana eğerek, "Bir kahve içmeye ne dersin?" deyin.
Onun hislerini merak ediyor olmanız, yani onun fikrine danışmanız
hoşuna gider ve sizi reddedemez.
10-30 DAKİKA: Beden dili önemli
Siz anlatacak mükemmel hikayeyi ararken, o da verdiğiniz görsel
ipuçlarını birleştirmeye çalışıyordur. İnsanlara verdiğimiz
karşılıkların yüzde 55’i gördüklerimize dayanır. Bu nedenle vücut
diliniz açık ve rahat olmalı.
Kollarınızı ve bacaklarınızı kavuşturmaktan kaçının. Ona doğru
eğilerek konuşun ve omuzlarınızı rahat bırakın. Hareketleriniz de
yavaş olsun. İnsanların duygularından da etkileniriz. Siz ona
gülümserseniz o da size aynı şekilde karşılık verecektir.
Ayrıca laf arasında onu överek egosunu okşayabilir ve "ben de"
hilesini kullanabilirsiniz, insanlar kendilerine benzeyen
kişilerden hoşlanırlar. Bu nedenle karşınızdakine aranızdaki
benzerlikleri göstermek için "ben de" kelimesini aşırıya kaçmadan
kullanın. Aynı fikirde olmasanız da kelimelerle
oynayarak öyle düşünmesini sağlayabilirsiniz (örneğin "Gerçekten
mi" diyerek). Tepkisiz kalmaktansa herhangi bir tepki vermek her
zaman daha etkili sonuçlar almanızı sağlar.
30-60 DAKİKA: Kimyayı oluşturun
Kendimizi başkasıyla aynı frekansta hissettiğimizde vücut dilimizi
de onunla uyumlu hale getiririz. Kendini size daha yakın
hissetmesini sağlamak için hareketlerini taklit etmelisiniz. Ancak
hareketleriniz sade olmalı.
Yaptıklarına ayna tutun. O sol elini hareket ettirdiğinde siz sağ
elinizi kullanın. Ya da bacak bacak üstüne attığında siz de atin.
Bu senkronize durumu 30 saniye kadar bırakın sonra tekrar başlayın.
Bu bir anlamda vücut dilini kullanarak ulaşılabilir olduğunuzu
göstermeye yarar. Tekrar senkronize
olduğunuzda rahatlayacaktır.
Sadece beden dilini değil; konuşma hızını, nefes alıp verişini ve
ses tonunu baz alabilirsiniz. İlgi çekici hareketler de işinize
yarar. Dudaklarınızı hafifçe ıslatabilir, saçınızla oynayabilir
veya parmaklarınızı boynunuzda gezdirebilirsiniz. O konuştukça
bakışlarınızı gözlerinden dudaklarına
kaydırın. Tekrar gözlerine dönün ve bu hareketi birkaç kez
tekrarlayın. Yanakları kızardığında gülmemeye çalışın.
60-70 DAKİKA: Flört edin
Bir şeyi ayrıcalıklı hale getirdiğinizde kişiler onu daha fazla
isterler. Aynı şey ilişkiler için de geçerlidir. Karşınızdakine
onunla ilgilendiğinizi gösterirseniz, bu, onun sizi daha fazla
arzulamasına sebep olur.
Perşembe günü randevulaşmak isterse, ancak birkaç ayarlama yaparak
ertesi gün buluşabileceğinizi söyleyin. Onu 90 dakika içinde
avucunuzun içine almak istiyorsanız şirin değil, seksi olmalısınız.
Bu yüzden kendine güvenli ve gizemli davranın.
70-90 DAKİKA: Yakınlaşın
Şu ana kadar onu büyülemiş olmaksınız. Artık kendinize olan
güveninizi göstererek onunla yakınlaşmaya çalışmalısınız. Birinin
dış görünüşüne kapılırız ama aşık olmamız için sohbet etmemiz
gerekir. Bunu küçük adımlarla uygulamaya geçirmelisiniz.
Düşük riskli itiraflar sevdiğiniz, sevmediğiniz şeyleri ve doğup
büyüdüğünüz şehirleri içerir. Orta riskliler ki, asıl odaklanmanız
gereken gerçekliklerdir, benzer fikirler ve hayalleri
paylaşmaktır.
Yüksek riskli paylaşımlar ise en derin duygularınızı,
güvensizliklerinizi ve korkularınızı açıklamaktan geçer. Konuşarak
bu noktaya gelmek birbirinize oldukça yakınlaşmanızı sağlar elbet.
Ancak unutmayın ki çok fazla bilgi paylaşımı her zaman etkili
olmayabilir.
Eski ilişkilerinizden bahsetmekten kaçının ve dikkatli davranın.
Anlatacaklarınıza onun tepkilerini ölçerek karar verin ve ne olursa
olsun tüm sırlarınızı bir anda ortaya dökmeyin.